Hayatımızın % 90’ını geçirdiğimiz kapalı mekanların iç hava kalitesi, sağlığınız için bir tehdit unsuru oluşturabiliyor. Kapalı mekanlarda iç hava kalitesini artırmak adına camları açarak, içeri temiz hava girişi sağlamak, sanılanın aksine havalandırma olmuyor. Uzmanlar, havalandırmayı; ortamın nem, sıcaklık ve kirlilik derecesinin kontrolü ile yapılan komple bir sistemin adı olarak nitelendiriyor.
Yalnızca iklimlendirme sistemleri ile sağlanabilen havalandırmada doğru filtrasyon yapılarak, iç ortamlarda ki bakteri, mantar ve virüslerin yayılımına karşı yüksek koruma sağlamak mümkün. Fondazione David Hume Vakfı tarafından İtalya’da 10 binden fazla sınıfta yapılan
Çözüm: Antibakteriyel-antiviral özellikte ki “nanofiber filtre”
Kapalı mekanlarda havada asılı kalan bakteri ve virüslerin solunum yoluyla enfeksiyon riski oluşturmaması için iklimlendirme sistemlerinde kullanılan filtrelerin yüksek verimlilikte partikül tutma özelliğine sahip olması gerektiğini vurgulayan Hifyber Genel Müdürü Ahmet ÖZBECETEK, sözlerine şöyle devam etti: “Konuşma, öksürme gibi eylemler sırasında oluşan ve boyutları 1-4 mikrometre aralığında olan çok sayıda su damlası (aerosol), havada saatlerce asılı kalarak, iç mekândaki havayı filtreleyen; ısıtma, soğutma ve havalandırma sistemleri ile mahale taşınabiliyor. Bu nedenle iklimlendirme sistemlerinde kullanılan filtrelerin yüksek filtrasyon verimi sağlayabilmesi için antibakteriyel-antiviral özellikte nanofiber kaplı olmasını öneriyoruz.
HIFYBER olarak geliştirdiğimiz antibakteriyel – antiviral özellikteki Nanofiber Filtre Medyası ile ısıtma, soğutma ve havalandırma sistemlerinde kullanılan hava filtrelerinin filtrasyon verimliliğini artırarak, güvenli yaşam alanları sunuyoruz.
Daha verimli ve uzun ömürlü filtrasyon
Mekanik filtrasyon özelliğine sahip nanofiber filtre medyası ile filtrasyon sistemlerinde, geleneksel filtrelere kıyasla daha yüksek verim ve uzun kullanım ömrü sunuyoruz” diyerek sözlerini tamamladı.