Otomobil üreticileri Honda ve General Motors (GM), yeni bir hidrojen yakıt hücresi sistemi üretmek için ortaklık yapmaya hazırlanıyor. Bu ileriye yönelik iş birliği, her iki markanın da önümüzdeki 10-20 yıllık stratejilerinin bir parçası olacak.
Elektrikli otomobillerin popülaritesi her geçen gün artıyor. Elektrikli araç pazarını incelediğimizde yüzlerce yıllık köklü şirketlerden ziyade Tesla gibi nispeten yeni şirketler yer alıyor. Köklü şirketlerin elektrikli araçlar konusunda geride kaldığı görülüyor. Bu alanda geride kaldığını fark eden şirketler de alternatif alanlara yöneliyor. Akla gelen ilk alan ise hidrojen yakıtları oluyor. Honda ve GM de hidrojene yönelen şirketler arasında bulunuyor.
Honda, gelecek yıllarda yeni sistemle yaklaşık 2.000 adetlik yıllık araç satışı gerçekleştirmeyi hedefliyor. Büyük hedef ise 2030 yılına kadar satışların 60.000 adet civarına ulaşması oluyor. Hidrojen yakıt hücreli elektrikli araçlar (FCEV’ler), aynı zamanda ağır kamyonlar gibi ticari araçlarda ve inşaat makinelerinde de aktif olarak kullanılabiliyor.
Hidrojen yakıt hücresi sistemi, elektrokimyasal bir süreçle elektrik üreten bir enerji dönüştürme teknolojisi olarak lanse ediliyor. Elektrik, ısı ve su buharı üretmek için havadaki hidrojen yakıtını ve oksijeni kullanan bir yakıt hücresi yığınından oluşuyor. İşlem, bir katalizörün hidrojen moleküllerini protonlara ve elektronlara ayırdığı yakıt hücresinin anoduna hidrojen beslendiğinde başlıyor. Protonlar daha sonra katoda ulaşmak için bir proton değişim zarından geçerken, elektronlar katoda ulaşmak için bir elektrik akımı üreterek harici bir devreden geçmeye zorlanıyor. Hidrojen yakıt hücresi sistemi, sıfır emisyon üreten ve ulaşım, sabit güç ve taşınabilir güç dahil olmak üzere çeşitli endüstrilerde potansiyel uygulamaları olan verimli, temiz ve sürdürülebilir bir enerji kaynağı oluyor.
Honda üst düzey yöneticisi Shinji Aoyama, “Yeni nesil sistemle şirket, eski yakıt hücresi sistemine kıyasla dayanıklılığı iki kattan fazla artırmayı ve maliyetleri üçte iki oranında düşürmeyi hedefliyor. Ticari araçlar tüm dünyada kullanımda olsa da büyük olasılıkla tıpkı binek araçlarda olduğu gibi elektrifikasyon görecekler.” dedi.
Kaynak: Egirişim