İran’ın Tahran Üniversitesinde görevli bazı akademisyenler, takip edilen “nükleer programın” ülkenin çıkarlarına uygun olmadığını savundu.
Fars Haber Ajansı’nın haberine göre, Tahran Üniversitesi öğretim üyelerinden Prof. Dr. Ahmed Şirzad, Prof. Dr. Sadık Zibakelam ve Prof. Dr. Davud Hermidas Bavend, “Bir Anlaşma Hakkında” başlıklı konferansta İran’ın nükleer programı ve 5+1 ülkeleriyle yürütülen müzakerelere yönelik eleştirilerde bulundu.
“İran, Rusya’ya bağımlı hale geldi”
Tahran Üniversitesi Fen Fakültesi Nükleer Fizik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmed Şirzad, “İran, nükleer enerjiyi elde etmek için gerekli temel kaynak ve teknolojiye sahip değil ancak petrokimya, petrol ve gaz alanlarında iddialı olabilir. Çünkü bu alanlarda yeterli teknoloji kaynaklarına sahibiz” dedi.
Şirzad, “İran’da uranyum 300 metre derinlikten çıkarılmakta ve maliyeti dünya piyasalarına göre 10 kat daha pahalıya gelmekte. Bu da bir ailenin ihtiyacı olduğu ayakkabının imalatı için fabrika kurmasına benziyor” diye konuştu.
Buşehir kentinde 20 bin megavat elektrik üretmek için Rus teknolojisini satın almak durumunda kaldıklarını belirten Şirzad, “Ekonomik yaptırımların yanı sıra bu süreçte İran, Rusya’ya bağımlı hale gelmiştir” değerlendirmesinde bulundu.
“Faydası değil, zararı oldu”
Eski Cumhurbaşkanı Haşimi Rafsancani’ye yakınlığıyla tanınan Siyasal Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sadık Zibakelam, “İran’ın nükleer faaliyetlerinin, bu ülkeye bilimsel ve ekonomik alanda bir katkı sağlamadığı gibi zararları da olmuştur” dedi.
Zibakelam, nükleer faaliyetlerin İran’a verdiği zararın 1980-1988 yıllarındaki İran-Irak savaşının verdiği zarardan daha fazla olduğunu ileri sürdü.
Siyasal Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Davud Hermidas Bavend, nükleer çalışmalardan kaynaklanan ekonomik ambargonun zararlarına işaret ederek, faaliyetlerin petrol ve gaz endüstrisi ile ülkede yatırım yapmak isteyen yabancı yatırımcıları olumsuz yönde etkilediğini öne sürdü.
Haberin Devamı için tıklayınız>>>
Kaynak: Haber 3