(Turkish) “Kaya Gazında Petrol Ve Doğalgaz Kadar Şansımız Var”

Sorry, this entry is only available in Turkish. For the sake of viewer convenience, the content is shown below in the alternative language. You may click the link to switch the active language.

Türkiye’de kaya gazını sonuna kadar arayacaklarını belirten Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı Hasan Murat Mercan, “Petrol ve doğalgaz konusunda bu topraklarda ne kadar şansımız varsa kaya gazında da aynı oranda şansımız var” dedi.

Bursa Sanayici ve İşadamları Derneği (BUSİAD) tarafından düzenlenen Çekirge toplantılarının bu ayki konuğu Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı Hasan Murat Mercan oldu. “Türkiye’nin enerji sorunu ve çözüm planı” konulu toplantıda açıklamalarda bulunan Mercan, Türkiye’nin toplam kurulu enerji gücünün yüzde 30′unun doğalgaz, yüzde üzde 30′unun yenilebilir, yüzde 30′unun hidroelektrik ve yüzde 10′unun da nükleer olması gerektiğini söyledi. Türkiye’nin mutlaka nükleer enerjiye geçmesi gerektiğine dikkat çeken Mercan, enerji piyasasının serbest olmasının önemine değinerek, “Enerji piyasası özellikle elektrik dağıtımına bakarsak diğer piyasalara göre daha az serbestlidir.

Doğalgaz da aynıdır. Bakanlık olarak hem elektrik üretim ve dağıtımında Avrupa standartlarında serbestliğe kavuşmak yani piyasanın oyuncularını fiyat ve arz talebini belirlemesini sağlamak istiyoruz. Bu yüzden enerji borsası kurulmalı. Bu konuda adımlar atıyoruz. Doğalgaza bakarsak bu piyasanın son derece serbestleşmesi gerekiyor. Burada atacağımız adımlar önemli” şeklinde konuştu.

Türkiye’nin 2023 hedefine ulaşması için bugünkü 60 bin megavatlık kurulu gücün 120 bin megavat civarına çıkması gerektiğine işaret eden Mercan, dünyadaki elektrik enerjisi üretiminin yüzde 21′inin doğalgaz çevrim santralleri ile üretilmesine rağmen bu oranın Türkiye’de yüzde 43 olduğunu kaydetti. Hidroelektrik santralleri konusunda Türkiye’nin dünya ortalamasının üzerinde olduğunu belirten Mercan, hidroelektrikteki başarının nükleer alanında hiç olmadığını belirtti. Dünyadaki elektriğin yüzde 13′ünün nükleer santrallerinde üretildiğini ifade eden Mercan, “Türkiye’de burada sıfır.

Türkiye’nin hedefleri bu ortalamaları yakalamaktır. 2010 yılında nükleer enerjiden 810 milyar megavat elektrik üretilmiş, Türkiye’nin bugün ürettiği ya da tükettiği elektriğin tam iki katı. Fransa toplam elektrik enerjisinin yüzde 75′ini nükleer santralden yapıyor. Biz bu meseleyi strateji olarak gördüğümüz için iki tane nükleer santral anlaşması yaptık. Biri Mersin Akkuyu’da 25 milyar dolara mal olacak bir nükleer santral diğeri de Sinop’taki santraldir. Üçüncüsünün yeri tam belli değil. İnşallah 2023′ten sonra devreye girecek” ifadelerini kullandı.

Nükleer üniversitemiz geliyor

Yapılması planlanan üçüncü santralde yerli yapıma önem verdiklerini kaydeden Mercan, “Bu santralde yerli yapım oranını yüzde 30 ve yüzde 40′ın üzerine çıkarmak istiyoruz. Şu anda nükleer teknoloji Türkiye’deki bilgi birikimi çok az. Bu teknoloji dünyanın vazgeçemediği bir teknolojidir. Kim ne derse desin. Üçüncü nükleer santralimizi de yerli yapmak istiyoruz. Şu anda Rusya’da 100′den fazla gencimizi eğitim için yolladık. Japonlarla aynı zamanda nükleer enerjide odaklanacak ortak bir üniversite kuracağız. Çok geç kaldık. Bu üniversite ile de insan kaynağını ihtiyacımızı azaltmaya çalışacağız” şeklinde konuştu.

“Nükleer enerjinin ham madde maliyeti düşük”

Nükleer enerjisi olan ülkeleri bir haritada gösteren Meran, “Bu enerji bizde niye yok? Biz aptal mıyız? Niye olmamış şimdiye kadar? Nükleerde ilk yapımı maliyeti çok yüksek olsa bile kullanılan ham maddenin maliyeti düşük. Organik bir yapı. Mesela doğalgazda ilk üretim maliyeti ucuz ama sürekli senin olmayan gazı yakıyorsun. Parayla aldığın gazı kullanıyorsun. Irak, bizim komşumuz. Burada yıllık 9,5 milyar metreküp doğalgaz yakılıyor. Petrolü çıkarmak için bu gazı kullanıyor. Bizim yerli kaynaklar, imkanlar ve teknoloji ile çeşitliliği olan bir enerji politikamız var” dedi.

Mercan, güneş enerjisi geleceğin enerjisi olarak görülebileceğini fakat Avrupa’da firmaların Çin ile rekabet edemediği için bir bir kapandığını kaydetti.

“Enerjiden vazgeçemeyiz”

Enerji yatırımlarına yapılan tepkilere de değinen Mercan, “Rüzgar enerjisine karşı çıkanlar oldu. Projeyi durdurmak için benim yanıma geldiler. Her şeyin bir maliyeti var. Çevresel etkenleri en azına indirmek bakanlığımızın mecburiyetidir ama bunlardan vazgeçelim noktasında değilim ben. Cep telefonunu 1 saat kullanmamak mümkün mü? Enerji de böyle bir şey. Kullanmak ve üretmek zorundayız” ifadelerini kullandı.

“Kaya gazında Türkiye’nin şansı var”

Kaya gazı arama çalışmaları hakkında bilgi veren Mercan, “Bu benim çok sevdiğim teknoloji. Kaya gazı için çevresel tartışmalar var. Mesela Avrupa’da yasak çünkü çok fazla su kullanılıyor. Müthiş bir su ihtiyacı var. Türkiye’de kaya gazı arıyor muyuz? ‘Sonuna kadar arıyoruz’ cevabı veririm. Şimdiye kadar bir gelişme var mı? Petrol ve doğalgaz konusunda bu topraklarda şansımız varsa kaya gazında da aynı şansımız var. Özellikle Diyarbakır’da aramalar yapıyoruz. Sondajlar yapıyoruz. Bugün itibarıyla ümitli bir Haber var mı? Yok” şeklinde konuştu.

Kaynak: Enerji Enstitüsü

Bursa Sanayici ve İşadamları DerneğiBUSİADelektrik üretimienerjienerji gündemienerji sektörüHasan Murat MercanKaya Gazınükleernükleer enerjitürkiye
Yorumlar (0)
Yorum Ekle