Danimarkalı mimari firması Effekt kendi yiyeceğini ve enerjisini üretebilen bir köy tasarladı: ReGen Köyü.
Yenilenebilir enerjiyi yalnızca bir enerji kaynağı olarak düşünmek, aslında sınırlı bir yaklaşım geliştirmek anlamına geliyor. Yenilenebilir enerjinin kullanım alanları öylesine genişliyor ki, gündelik yaşam biçimimizi v
Bu doğrultuda, yenilenebilir enerji kentlerimizin, ilçelerimizin ve köylerimizin temel enerji gereksinimlerinin karşılandığı bir enerji türünün dışında çok daha kapsamlı bir şekilde düşünülebilir.
Yenilenebilir enerjinin bir yaşam formunun parçası haline gelebileceği, mimariden ulaşıma kadar çok yönlü bir yerleşim tasarımının kurucu öğelerinden biri haline dönüşebileceği projeler gerçekleştirilebilir.
Bu çerçevede, Danimarkalı mimari firması Effekt kendi kendine yetebilen bir toplum için gerekli bilimsel verilerin ve teknolojinin hazırda olduğunu, yalnızca bu bilginin mimariye ve şehir planlama sürecine dahil olması gerektiğini savunuyor. Bu noktada harekete geçen firma kendi yiyeceğini ve enerjisini üretebilen bir köy tasarladı: ReGen Köyü.
Önümüzdeki yaz inşaatına başlayacağı duyurulan proje temelde 5 prensip üzerine kurulu: Enerji üreten evler… Kapı önünde yapılabilen organik meyve-sebze üretimi… Yenilenebilir enerji üretimi ve bunun barındırılması… Su ve atık geri dönüşümü… Yerel toplulukların güçlü hale gelmesi…
Güneşten elde edilen elektriğin evlerde kullanılan pasif ısıtma ve soğutma yöntemleri sayesinde bütün köye yeteceği iddiasında olan firma, ailelerin kendi meyve ve sebzelerini üretebileceği ortak kullanıma açık seralar inşa edecek. Paylaşımın da bu noktada sahnesine çıktığı köy birçok meydan barındıracak. Elektrikli araç şarj istasyonları ve topraksız tarım yapılan dikey tarlalar bu meydanlarda yer alacak.
Haberin Ayrıntıları İçin Tıklayın>>>
Kaynak: Nolm