Türkiye Kömür İşletmeleri (TKİ) Genel Müdürü Mustafa Aktaş, halen yüzde 22 düzeyinde bulunan elektrik üretimindeki kömür payının yüzde 41`e çıkacağını söyledi. Aktaş “Gelecek 10 yılda yerli kömüre dayalı 22 bin MW`lik yeni kurulu kapasite oluşturulacak” dedi.
Türkiye enerji tüketiminde kömürün, özellikle de yerli kömürün payını artırmaya yöneldi. Yerli kömüre dayalı santral yatırımlarını özel sektör yapıyor ama bu süreçte en kilit rollerden biri Türkiye Kömür İşletmeleri (TKİ). Santral yapımı şartıyla özel sektöre devredilen kömür sahalarını geliştirip, satışa hazır hale getiren bu kurum. TKİ Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Aktaş, Dünya Gazetesi’nden Mehmet Kara’ya konuştu.
KÖMÜRDEN ELEKTRİK ÜRETİMİ İKİYE KATLANACAK
Türkiye’nin, kömür tüketiminde azımsanmayacak bir paya sahip olduğunu söyleyen Aktaş, elektrik üretiminde kömür santrallerinin payının yüzde 22 düzeyinde olduğuna dikkat çekti. Bunun yüzde 16-17’lik kısmının yerli kömür olduğunun altını çizen Aktaş, “Hükümetin 2023 yılı için 100 bin MW’lik kurulu güç hedefi var.
Kömürde de yerli payının artırılması hedefleniyor. Hedeflenen 100 bin MW`lik toplam kapasitenin yüzde 30`una karşılık gelen 30 bin MW`lik kısmın yerli kömürden karşılanması öngörülüyor. Mevcut yaklaşık 58 bin MW`nin içinde halen kömüre dayalı 8 bin 500 MW`lik bir kurulu güç var. Demek ki gelecek 10 yılda yerli kömüre dayalı 22 bin MW`lik yeni kurulu kapasite oluşturulacağını söyleyebiliriz. İthal kömü
2005 yılından bu yana yapılan çalışmalarla Türkiye`deki kömür rezervlerinin yüzde 14.5 milyar tona çıktığını hatırlatan Aktaş, henüz Türkiye`nin sadece yüzde 40`ı tarandığına da dikkat çekti. Aktaş, sözlerini şöyle sürdürdü: “Özellikle yeraltı zenginliklerimizin borsa değerine ulaştırılması gerekiyor. Bunun için de rezervlerimizin uluslararası kabul gören standartlara göre ortaya çıkarılması şart. Dünyada rezerv ölçümlerinde birtakım sınıflama sistemleri var.
JORC sistemi gibi, birtakım kriterlere, akredite değerlere göre rezervlerin sınıflandırılması söz konusu. Biz TKİ olarak Maden İşleri Genel Müdürlüğü ile birlikte bu çalışmayı başlattık. Birleşmiş Milletler şemsiyesi altında bir sınıflama modeli üzerine çalışılıyor. MTA`nın elindeki verilerin çoğunluğu kullanılacak, ilave yeni verilere ihtiyaç var ise onlar da bu sınıflamanın içine girmiş olacak. Böylece akredite bir sınıflama sistemine kavuşmuş olacağız. Bundan sonraki arama faaliyetlerinde de ktiterlerinizi bu sınıflama mekanizmasını dikkate alarak oluşturacaksınız.”
2.6 MİLYAR TONLUK REZERVİ MASAYA YATIRDIK
Aktaş, TKİ’nin kömür rezervlerini elektrik üretimine kazandırmak için yürüttüğü faaliyetleri de anlattı: “Yerli kaynakların payını yükseltme hedefi doğrultusunda biz de 14.5 milyar tonluk toplam rezervlerin yüzde 18’ini oluşturan elimizdeki 2.6 milyar tonluk rezervi masaya yatırdık. Halen devlete bağlı, toplam 3 bin 609 MW`lik elektrik santrallerine kömür sağlıyoruz. Buna ilave olarak özel sektör eliyle nerelerde santral yapılabilir diye baktık. Bu projeleri masaya yatırdık. İhaleye çıkardık. Bir yıl kadar önce Adana Tufanbeyli`deki sahayı (600 MW`lik santral kurulacak) TEYO Yatırım’a devrettik.
Ağustos 2012` de Manisa Soma’daki Deniş sahasını (minimum 450 MW` lik santral kurulacak) Hidrogen Enerji (Kolin Grubu) aldı. Kasım 2012`de Bursa Harmanalanı ve Davutlar Sahası (minimum 270 MW santral kurulacak) ile 26 Mart’taki Kütahya Tunçbilek’teki sahayı (minimum 300 MW`lik santral kuruaca) Çelikler İnşaat aldı. 30 Mayıs’ta Bingöl Karlıova`daki sahamızın (minimum 150 MW`lik santral kurulacak) ihalesi var…”
Kaynak: Enerji Günlüğü