2013 yılından günümüze artan linyit kömürü üretimi 2020 yılında % 25 oranında azalırken 2014 seviyesine geri döndü. Taşkömürü üretiminde 2009 yılından günümüze olan düşüş de pandemi döneminde de devam etti.
Ekosfer Derneği’nden yapılan açıklamada, Türkiye’de ilk vakanın 1.5 yıl önce görüldüğü koronavirüs
Taşkömürü üretiminde düşüş sürüyor
Güncellenen Türkiye’de Kömür (turkiyedekomur.org) sitesinde yer alan veriler, taşkömürü üretiminin de gerileyerek 2020 yılında 1 milyon 65 bin tona düştüğünü gösteriyor. Taşkömürü üretimi bir önceki yıl 1 milyon 206 bin tondu.
İthal kömürün yarısı termik santrallare gidiyor
Türkiye Kömür İşletmeleri’nin “Kömür (Linyit) Sektör Raporu”’nda üretimdeki gerilemenin salgından kaynaklandığı belirtiliyor. 2020 yılı verilerine göre Türkiye’de elektrik üretiminin % 12’si linyit kömürü yakan termik santrallardan karşılanıyor. İthal kömürle çalışan santralların elektrik üretimindeki payı ise yüzde 20. 2020 yılında yerli kömür üretimi düşerken ithal kömür tüketimi artmaya devam etti. İthal edilen taşkömürün yarısı da termik santrallarında yakıldı. 10 yıl önce ithal kömürün termik santrallarda kullanım oranı % 20’ydi.
Kömürdeki belirsizlikler artıyor
Türkiye’de Kömür sitesini hazırlayan Ekosfer Derneği’nin Yönetim Kurulu Üyesi ve Enerji Analisti Özgür Gürbüz, salgınla birlikte elektrik üretiminde doğalgazın ve ithal kömürün payının artış gösterdiğine, yerli kömürle çalışan santralların payının ise azaldığına dikkat çekerken “Yerli kömür üretiminin salgından ciddi şekilde etkilendiği görülüyor. Bu da kömür üretimi konusundaki belirsizliklere bir yenisini ekliyor” diyen Gürbüz, “Yerli kömür için görmezden gelinen çevresel sorunlar ve iklim krizi, dönüp dolaşıp ithal kömür ve doğalgaza yarıyor. Doğalgaza ödediğimiz paradan şikayet ediyoruz ama çok yakında ithal kömüre de aynı miktarlarda ödeme yapmaya başlayacağız” açıklamasını yapıyor. Gürbüz, “Termik santrallerin üretiminin çevresel eksiklikler ve itirazlar nedeniyle durdurulması, kömürün yenilenebilir enerji karşısında ekonomik açıdan pahalı kalması, salgın, kaza gibi nedenlerden dolayı üretimde yaşanan dalgalanmalar, kömürün güneş ve rüzgar gibi yenilenebilir enerji kaynakları karşısındaki “güvenilir liman” algısını değiştirdi” yorumunda bulundu.