Bugün, Akkuyu Nükleer Güç Santralı Projesi’nin temeli atılacak.
Rusya’nın yatırımı 20 milyar dolarlık proje için planlanan törenin, nasıl bir siyasi ve tarihsel kesitte yapılacağına bakalım:
– Sandıktan çıkacak sonuçların alabildiğine tartışıldığı seçime 55 gün varken…
– Törene katılacak Enerji Bakanı Taner Yıldız’ın, seçim sonrası o koltukta olmayacağı bugünden belliyken…
– Sahte imza haberleriyle gündeme gelen “olumlu” ÇED raporunun iptali için açılmış davalar yargıda hâlâ sürüyorken.
***
Hukuka saygılı devletlerde, bu kadar büyük ölçekli bir proje söz konusuysa, sayılan koşulların her biri, “bekleme” sebebi sayılacak önemde değerlendirilir.
Tabii ki mevcut iktidarın böyle bir kaygısı yok.
Salı günü yapılacak temel atma töreni için başka bir gelişme bekleniyordu.
“Bu milletin a… koyacağız” diyen Mehmet Cengiz’in şirketinin kazandığı ihalenin sonuçlanması.
Akkuyu Nükleer AŞ’nin, projenin deniz hidroteknik yapılarının anahtar teslim proje ve inşaatı için açtığı bu ihaleye 9 firma katıldı.
16 Ocak’ta değerlendirmeye alınan tekliflerin değerlendirme sonuçları, “en geç 15 Şubat’ta” açıklanacaktı. Bu tarihi bizzat Akkuyu AŞ ilan ederek taahhüt etti.
Ama ne hikmetse, sonuç 15 Şubat’ta değil, 4 Nisan’da açıklandı.
Cengiz İnşaat’ın en yüksek puanı aldığını duyuran Akkuyu AŞ’nin açıklamasında, yine ne hikmetse, ihalenin mali değerine ilişkin en küçük bir bilgi yer almadı.
Mehmet Cengiz, “Çok rekabetçi bir ihale yaptılar” dese de rakam konusunda, basına şirketin açıklama yapmasının daha iyi olacağını söyledi.
(Bu projenin Türk müteahhitlik şirketlerine “8 milyar dolarlık bir fırsat sunacağı” daha önce konuşuluyordu.)
Muhtemelen, “Nasıl olsa ihaleyi açan kamu değil” diye “fırsat paylaşımının” ayrıntılarının bilinmesi istenmiyor olsa gerek. Ama biz yine de soralım:
Reklam filminde Türk bayraklı atlet kullanan, projeye sempati devşirmek için Rusya’ya nükleer eğitimi görmek üzere Türk öğrenci gönderen, Ankara’da kalıcı olacağını, bugünlerde Eskişehir yolundaki çok katlı yeni bir binaya yerleşerek gösteren şirket, bu kadar önemli bir ihalenin proje bedelini neden açıklamıyor olabilir?
***
Enerji Bakanı Yıldız, “Türkiye’nin en güvenli binası yapılacak” dese de Akkuyu NGS’nin uzun vadede, insan yaşamına yönelik kitlesel risk içerdiği tartışmaları sonuçlanmış değil. Diğer yandan proje takviminde gecikme yaşandığı tartışması da kritik. Konu; gecikmenin bedeli ve faturanın “bu millete mi” kesileceği sebebiyle önemli.
İlk reaktörün “Rusya’nın ekonomik problemler ve Türkiye’deki bürokratik gecikmeler nedeniyle, 2019 değil, 2022’den önce tamamlanamayacağı” yönündeki Reuters haberi bakanlıkça yalanlanmıştı. Ama her yalanlamanın gerçek yalanlama olmadığını gayet iyi biliyoruz. Yanı sıra Bakan Yıldız’ın da AA’nın editör masasına katılarak yaptığı açıklamada, bu yöndeki soruya “Gecikme olduğu bilgisini almadım” diye net sayılmayacak bir yanıt verdiğini anımsatalım.
Sonuç olarak Akkuyu NGS’nin temeli, şeffaf olmayan ve hukuka aykırı bir ortamda atılıyor. ÇED raporunun yargıda iptali durumunda projenin ne olacağı, ihalelerin sakatlanıp sakatlanmayacağı, projedeki gecikmenin mali sonuçlarının hangi tarafça karşılanacağı gibi hepimizi ilgilendiren soruların cevapsız olduğu bir ortamda.
Yazan: Çiğdem TOKER
Kaynak: Cumhuriyet