1- ÇEVRE MEVZUATINDA KAMU YARARINI GÖZETEN DEĞİŞİKLİKLER YAPILMALIDIR
Çevresel sorunlarda temel yaklaşımımızda yegâne rehberimiz bilim olmalıdır. Çevresel sorunlara çözüm üretmekte, şehrimizdeki üç ayrı üniversitenin sağladığı akademik kaynaktan yararlanılmalıdır. Çevresel sorunlara yaklaşımda atılması gereken ilk adım, çevresel sorun ve bu sorunların çözümlerinin tespit ve değerlendirilmesinin tamamen bilimsel yöntemlerle sağlanması için gerekli yasal ve kurumsal düzenlemelerin yapılması olmalıdır.
2- MADENLERİMİZ VE YER ALTI KAYNAKLARI RANTABL KULLANILMALIDIR.
a-) Her türlü madencilik faaliyeti, bir bütün olarak çevre ve doğanın tüketilmesi niteliğindedir. Bu ortak kaynağın tüketimini haklı kılabilecek tek menfaatse kamuya ait olandır. Doğa ve çevre, kişilere ya da gruplara ait menfaatlere terk edilmemelidir. Ülkenin yer altı ve yer üstü madenlerinin çıkartılması, işlenmesi ve maden sahalarının işletilmesi faaliyetinin, kamunun ETİBANK ve MTA kurumları eliyle edindiği deneyimlerden faydalanılarak kamu tekeline alınması temel hedef olmalıdır.
b-) ÇED süreci neticesinde verilecek ÇED Gerekli Değildir ya da ÇED Olumlu kararlarına karşı idari yargıya başvuru süresi 90 güne çıkartılmalıdır.
c-) ÇED sürecinde halkın bilgilendirilme toplantısının 3 ayrı oturum halinde yapılması, bu toplantıların yürürlükteki yönetmelikte belirtilen yöntemlere ek olarak, vatandaşlara SMS yolu ile de duyurulmalıdır.
d-) ÇED raporunda gerçeğe aykırı sayısal ya da teknik verilere yer vermenin, raporun herhangi bir idari işleme esas alınıp alınmadığına bakılmaksızın, suç kabul edilerek cezalandırılmalıdır.
3- ÇEVRE VE DOĞANIN KORUNMASI İÇİN GEREKENLER YAPILMALIDIR
İl sınırları içerisinde halihazırda işletilen maden ocaklarının yasal idari denetimlerinin gerektiği gibi yapılıp yapılmadığının denetlenmeli, idari denetimdeki ihmal, kusurlar derhal kamuoyuna duyurulmalıdır. İl sınırları içerisinde halihazırda yürürlükte bulunan maden ruhsatlarının tespiti ile bu liste kamuoyu ile paylaşılmalıdır.
Alpu Ovası’na kurulması daha önce planlanan ve Eskişehir kamuoyunun haklı direnişi ile engellenen Termik Santral projesinin yeniden hayata geçirilmesine yönelik muhtemel girişimlere karşı duyarlığın devamı sağlanmalı ve ilelebet gündemden çıkarılmalıdır.
Kömürlü Termik Santral yerine Yenilenebilir ( Güneş, Rüzgar, Jeotermal, Hidrojen ) Enerji kaynaklarına yönelinmeli ve yönlendirilmeli ve Karbon salımınının önüne geçilmelidir.
Orman varlığımızın arttırılması yönünde kararlar alınıp, uygulanmalıdır.
4- SU KAYNAKLARIMIZ VERİMLİ KULLANILMALI VE TARIM POLİTİKASI OLMALIDIR
Tıpkı madencilik faaliyetler gibi, tarımsal faaliyetlerde de ülke genelinde planlı, bilimsel ve toplumcu politikaların uygulanmasının hedeflenmesi temel beklentimizdir. Tarımsal faaliyetlerin plansızlığının en önemli olumsuz sonuçlarından bazıları çevresel niteliktedir. Ülke genelinde de olduğu gibi ilimizde vahşi tarımsal sulama su kaynakları üzerindeki en büyük baskıyı oluşturmaktadır. Porsuk Çayı’nda tarımsal sulama da vahşi sulama yerine damlama su sistemine geçilmelidir. Gerekirse üretimi diğerlerine göre yoğun sulama gerektirecek tarımsal ürünlerin ekim dikimi engellenmelidir.
Porsuk Çayının kirletilmesinin önüne mutlaka geçilmelidir. Porsuk Çayı içilebilir duruma getirilmelidir.
5- EĞİTİMDE ÇEVRE BİLİNCİ VE DUYARLILIĞI ARTTIRILMALIDIR
Milli Eğitim Müfredatında çevre bilinci ve doğa sevgisini amaçlayan bilimsel içerik ve uygulamalı eğitimin kazandırılması için gerekli yasal düzenlemelerin yapılması elbette esas amaç olmalıdır. Özellikle ortaokul ve lise çağı öğrencilerine izcilik ve doğa sporları gibi doğayla ve çevreyle sağlıklı ilişki kurabilmeyi sağlayacak türde uygulamalı eğitim olanağı sağlanması elzemdir. Bu amaçla ilimiz sınırları ve yakın illerde yer alan ve yaban hayatı açısından zengin bölgelerde, doğa sevgisi ve çevresel bilincin artırılması maksadıyla doğa sporları uygulama alanları oluşturulmalı, bu alanlardan faydalanmak isteyenler için eğitim, altyapı ve malzemen ücretsiz sağlanması için İl Gençlik ve Spor Müdürlüğü ile İl Milli Eğitim Müdürlükleri ve Belediyeler görevlendirilmeli, ildeki okulların, spor kulüplerinin, derneklerin ve yurttaşların bu alanlardaki faaliyetleri teşvik edilmelidir. İlimizde her eğitim öğretim döneminde yaklaşık 25.000 civarında üniversite öğrencisinin de bulunduğu göz önüne alınırsa bu tür faaliyetlerin yoğun ilgi göreceği açıktır.
Bununla ilgili yasal düzenlemelerin yapılması sağlanmalıdır.
6- ÇEVRE YOLUNUN TRAFİK SORUNU ÇÖZÜMLENMELİDİR
Ülke genelindeki en temel sorunlardan olan plansız şehirleşme maalesef şehrimiz için de en kalıtsal sorunları hızla büyütmektedir. Trafik sorunu bu sorunların başında gelmektedir. Trafik yükünü çeken büyük caddelerin tamamında yaşanan trafik sıkışıklığı, park yeri yetersizliği ve gürültü kirliliği sorunlarının uzun vadede tek çözümü imar planlamasının bilimsel gereklerden ve planlı şehirleşme ilkelerinden taviz vermeksizin uygulanmasıdır.
Yeni yerleşim alanlarının imar planları bunları bertaraf edecek şekilde tasarlanmalı ve uygulanmalıdır.
Yeni yapılacak konutların deprem yönetmenliğine uygun yapılaması için gerekli yasal düzenlemeler yapılmalıdır.
Şehrimizin ortasından geçen sabah akşam kilitlenen çevre yolunun şehir dışına alınması için gerekli çalışmaların acilen yapılması gerekmektedir.
ESKİŞEHİR ÇEVRE KORUMA ve GELİŞTİRME DERNEĞİ – YÖNETİM KURULU