Nükleer santralin yeri için Sinop seçimini anlayamadığımı ve o yer seçiminin verimsizliğe neden olacağını yazmıştım geçtiğimiz hafta… Destekleyen mailler, telefonlar aldım…
* * *
Sinop seçiminin ‘gerçekçi’ olduğunu düşünenler de var tabi…
Vatandaşların nükleer ve enerji konularında aldatılmalarını önlemek, toplumun 30 yılı aşan sürede oluşan nükleer karşıtlığını ve radyasyon korkusunu bilgi ile azaltmak amacı ile mesleğin uzmanlarınca 2006 yılında kurulan Nükleer Teknoloji Bilgi Platformu’nun Koordinatörü Adil Buyan, nükleer santrallerde yer seçimi ile ilgili parametrelere de dikkat çekerek anlatmış Sinop seçimindeki haklılığı.
Mesajını aynen aktarıyorum:
“Ferit Bey,
Yazınız güzel ve sayısal değerleriniz doğrudur.
Benim size ilave edeceğim bir husus var.
Sinop nüfus açısında düşük ve Marmara’ya orta uzaklıktadır.
NS yer tespitlerinde yüzlerce parametre vardır.
Bunların ilk on içinde olanı ise soğutma meselesidir.
Fransa’da ki gibi nehir Türkiye de sadece 2 tanedir. Fırat ve Dicle.
Diğerleri yazın neredeyse kururlar.
Bu yüzden su ihtiyacını karşılayacak nehrimiz batıda çok çok azdır.
Zaten neden barajlar doğuda? Su yüzünden…
Ancak tüketimde batıdadır. Bu bir tabiat-üretim gerçeğidir.
Dolayısı ile verimlilikte bir hata görmüyorum.
Ayrıca Sinop’un gelişiminde çok önemli katkı verecek bir yatırım olacaktır.
Üçüncü NS alanı da mutlaka deniz kenarında olacaktır diye düşünürken bu gerçekten yola çıktığımızı unutmamak gerekir.
Başarı dileklerimizle, Saygılar…”
* * *
Adil Bey’e verdiği bilgiler için teşekkür ediyorum.
Ama, ne olur ne olmaz!…
Ben yine tekrarlayayım…
Nükleer santrallar tüm dünyada yoğun elektrik enerjisi talebinin olduğu bölgelerin hemen yakınında, deniz ya da büyük bir nehrin kenarında kurulur.
Nükleer santral kuruluşlarında, “Şu bölge gelişecek.”, “Şu bölge gelişmeli.” diye değil; gelişmiş bölgenin enerji ihtiyacını en çabuk, en verimli şekilde karşılamak esastır.
Yani, Akkuyu’dan sonra en uygun yer nüfus ve sanayi altyapısına bakıldığında ya İç Anadolu ya da Marmara Bölgesi kentlerinden biri olmalıdır.
Yer için Marmara’da Karadeniz’e kıyısı olan kentlerimiz, İç Anadolu’da Kızılırmak’ın kenarında rafinerilere de ev sahipliği yapan kentlerimiz ele alınmalıdır.
Sinop’ta üretilecek elektriğin Marmara Bölgesi’ne taşınması sırasında yüzde 4-5 oranında elektrik enerjisi kaybı yaşanacağını söylemiştim geçtiğimiz hafta. Gelen telefonlarda, bu kayıp oranın yüzde 8′e, 9′a çıkabileceğini söyleyen uzmanlar oldu.
İletim için yapılacak inşaatın maliyeti de diğer önemli konu.
Kaynak: Enerji Enstitüsü