Türkiye son yıllarda yaptığı atılımlarla rüzgar enerjisinde küresel oyunculardan biri haline gelme yolunda ilerliyor. Küresel Rüzgâr Enerjisi Konseyi (GWEC) verilerine göre geçen yıl dünyada kurulu rüzgar enerjisi kapasitesi bir önceki yıla göre 52 bin 573 megavat artarak 539 bin 581 megavata ulaştı.
Başta Almanya, İngiltere ve Çin olmak üzere artan sayıda ülke offshore rüzgar çiftlikleri yatırımlarına son yıllarda büyük hız vermektedir. Bunun nedeni offshore yani deniz üzerinde kurulan rüzgar çiftliklerinin karadakilere göre çeşitli avantajları olmasıdır. ABD Okyanus Enerjisi Yönetim Ofisi’nin konuyla ilgili raporunda rüzgarın karaya göre daha sert ve devamlı esmesinin enerji üretiminde büyük fark yarattığına dikkat çekilmektedir.
Örnek vermek gerekirse saatte 24 kilometre hızla esen rüzgarın olduğu yere kurduğunuz rüzgar türbini, 19 kilometre hızla rüzgar esen bir yerdeki türbine göre 2 kat daha fazla enerji üretmektedir. Bu durum inşası daha zor olsa da denize rüzgar türbini kurmayı fazlasıyla cazip hale getirmektedir. GWEC verilerine göre 2017 yılının sonu itibarıyla küresel offshore rüzgar enerjisi kapasitesi 18 bin 814 megavat olmuştur. Bu, toplam kapasite içinde küçük bir miktar olabilir ancak offshoredaki büyüme hızı sektörün çok üzerinde yer almaktadır. Kapasite sadece geçtiğimiz yıl 4 bin 331 yani yüzde 30 arttı megavat artış göstermişti. 2011 yılına baktığımızda offshore rüzgar kapasitesi sadece 4 bin 117 olmuştur.