(Turkish) “Petrol Fiyatlarındaki Düşüş, Türkiye’nin Enerji Faturasını Yüzde 6 Azalttı”

Sorry, this entry is only available in Turkish. For the sake of viewer convenience, the content is shown below in the alternative language. You may click the link to switch the active language.

Ziraat Yatırım Ekonomisti Bora Tamer Yılmaz, petrol fiyatlarındaki yüzde 10’luk düşüşün, Türkiye’nin enerji faturasını yüzde 6 oranında iyileştirdiğini belirtti.

Brent türü ham petrolün varil fiyatının son 2 yılın en düşük seviyesine gerilemesine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Yılmaz, mevcut fiyat ve üretim seviyelerinde, petrol fiyatında varil başına 10 dolar gerilemenin ülkenin yıllık enerji faturasına 3,5 milyar dolar katkısı olabileceğini söyledi.

Yılmaz, enerji fiyatlarındaki dinamikler sayesinde sene sonunda cari açığın 45 milyar doların da altına inebileceğine dikkati çekerek, şunları kaydetti:

“Şu anda 12 aylık hareketli toplamın 48,5 milyar dolar tutarında olduğu cari açığın aralık ayındaki güçlü baz etkisi göz önüne alındığında yıl sonunda 45 milyar dolar tutarına iyileşmesi mümkün. Oran olarak da cari açık, Gayri Safi Yurtiçi Hasıla’nın (GSYH) yüzde 5,5’ine iyileşebilir. Dikkat etmemiz gereken, petrol tedariki önemi yüksek alanlarda sözleşmelerin kendine has yapıları.
Sözleşmelerdeki çeşitli katılıklar piyasa dinamiklerinin hemen cari açığa yansımasını engelleyebilir daha doğrusu bir süre geciktirebilir. Yine de önümüzdeki sene sonunda petrol fiyatları sabit kaldığı üretimin de mevcut ivmesini koruduğu takdirde yaklaşık 3,5 milyar dolar daha az açık verebileceğimizi söyleyebiliriz. Bu da neresinden baksak yalnızca petrol fiyatı sayesinde cari açıkta yaklaşık yüzde 7,5 oranında iyileşme demek.”

ABD’nin sondaj tekniklerindeki yeniliklerle dünyanın lider petrol üreticisi haline dönüştüğünü belirten Yılmaz, “Aynı süreçte, dünya genelinde bireyler doğal hayatı koruma, küresel ısınma gibi gündemlerle enerji tasarrufu konusunda bilinçli davranmaya başladıkları için yakıt talebi eski hızında artış göstermiyor” diye konuştu.

Hem arz tarafındaki hem de talep tarafındaki dinamiklerin dünyada petrol fiyatlarının eski cazibesini yitirmesinin nedeni olduğunu vurgulayan Yılmaz, petrol fiyatlarının artış eğilimindeki dönemde Norveç, Brezilya gibi hammadde ihracatçısı ülkelerin ekonomik gelirlerini artırdıklarını anımsattı.

“Türkiye’nin Cari Açığında Belirgin Bir İyileşme Ortaya Çıktı”

Yılmaz, Türkiye benzeri enerji ithalatçısı ülkelerin ise ödemeler dengelerinde cari açık verir hale geldiklerini aktararak, yeni dinamikte, yani petrol fiyatlarının gerilediği konjonktürde söz konusu ülkelerin ekonomik büyüme problemleriyle karşılaşırken Türkiye’nin cari açığında belirgin bir iyileşmenin ortaya çıktığını dile getirdi.

Bu konjonktürün geçici kalmayacağını, orta ve uzun vadede takip edilip ekonomik sonuçlarının değerlendirilmesi gerektiğini belirten Yılmaz, “Bizim yaptığımız analiz, petrol fiyatlarındaki yüzde 10’luk düşüşün, Türkiye’nin enerji faturasına yüzde 6 oranında iyileşmeye neden olduğuna işaret etmekte” ifadelerini kullandı.

Türkiye’deki varlık fiyatlarının ve kurun hammadde piyasasındaki dinamiklerden tam anlamıyla etkilenmediğini ve hammadde ihracatçısı ülkeler gibi olumsuz etkilendiğini aktaran Yılmaz, bunun sebebinin, yaz aylarında, özellikle ikinci çeyreğe ilişkin veri akışındaki bozulma olduğunu söyledi.

“Üçüncü çeyrekte mevsim etkilerinden arındırıp çeyrek bazda incelediğimizde üretim başta olmak üzere çeşitli iç talep göstergelerinde olumlu gelişmeler söz konusu” diyen Yılmaz, yılın ilk çeyreğinde yüzde 2,1 oranında daralan ABD ekonomisinin ikinci çeyrekte yüzde 4,6 oranında genişlemesinin ekonomilerin esnek ve dinamik yapısına işaret ettiğini vurguladı.

Yılmaz, bu nedenle Türkiye’de yılın üçüncü çeyreğinde büyümenin ikinci çeyrekte kaydedilen yüzde 0,5 oranındaki daralmanın ardından geri sekeceği öngörüsünde bulunarak, sözlerini şöyle tamamladı:

“Henüz elimizdeki veri seti tamamlanmamakla birlikte, üçüncü çeyrekte büyüme yüzde 1 oranına yaklaşabilir. Bunun sonucu olarak da Türkiye’de büyümenin tartışma konusu olmaktan çıkması, yatırımcıların hammadde fiyatlarındaki gelişmeleri lira varlık fiyatlarına yansıtmalarını sağlayabilir. Bahsettiğimiz senaryo, ekonomi yönetimi ve Merkez Bankası’nın kredibilitesini artıracağı için Para Politikası Kurulu’nun da fiyat istikrarını göz önünde bulunduracak şekilde ekonomiyi destekleyici ve güçlendirici adımlar atmaya devam etmesini sağlayabilir.”

DEVAMI İÇİN TIKLAYINIZ>>>

Kaynak: Enerji Enstitüsü

ABD'nin sondaj teknikleriBora Tamer YılmazBrent türü ham petrolenerji fiyatlarıenerji ithalatçısıGayri Safi Yurtiçi HasılaGSYHpetrol fiyatlarındaki düşüşTürkiye'nin cari açığıtürkiyenin enerji faturası
Yorumlar (0)
Yorum Ekle