ALB Menkul Değerler Araştırma Müdürü Yeliz Karabulut, ABD ve Avrupa’nın uyguladığı yaptırımların Rusya ekonomisi üzerindeki etkilerini analiz etti. Ülkenin merkez bankası ve enerji rezervlerinin tükenmeye başladığını vurgulayan Karabulut’a göre, Rusya’nın ABD ve AB’ye karşı sergilediği katı tutumu uzun vadede sürdürebilmesi, mümkün değil. Rusya’nın, Çin’e yakınlaşmasının da ekonomik anlamda bağımlılığa dönüşeceğinin altını çizen Karabulut’un analizi şu şekilde:
Rusya Merkez Bankası’nın Haziran
Dün açıklanan Rusya Merkez Bankası’nın rezervlerini incelediğimizde, Ekim ayında 428 milyar USD ile biten rezervlerin, Kasım ayının ilk haftasında 421 milyar USD’ye gerilediğini görüyoruz. Ekim ayında haftada ortalama 5 milyar USD gerileyen rezervler, Kasım ayının ilk haftasında 7 milyar USD gerilemiş, yani birkaç haftalık periyotta rezerv erimesi hızlanmıştır.
Diğer yandan, ABD, Avrupa’nın Rusya’ya uyguladığı yaptırımın Rusya’ya zarar veremeyeceği tezi savunulmaktadır, bunu da Rusya – Çin ittifakına dayandırmaktadır. Her ne kadar Rusya’nın rezervlerinin çok güçlü olduğu söylense de, rezervlerinin hızla eridiği görülmektedir. Rusya ve Çin, uzun süre müzakereleri devam eden 30 yıllık doğalgaz ticareti konusunda, Mart 2013 tarihinde anlaştılar. Aynı tarihlerde Çin Ulusal Petrol Şirketi, dünyanın en büyük petrol üreticisi ünvanına sahip olan Rus devlet petrol şirketi Rosneft ile petrol alım anlaşması da imzaladı. Arzın 2018’de başlaması planlanıyor. Yani Çin, arzın 2018’de başlaması nedeniyle kurtarıcı rol üstlenemeyecek. Diğer yandan, Rusya’nın arz kanallarının daralması, fiyat kontrolü ve bağımlılık açısından riskli ve tamamıyla yanlış bir hamle olacaktır.
Rusya, dengeleri Avrupa ile düzeltmek zorunda. Dünyadan bağımsız, yani soğuk savaş dönemindeki Rusya’dan çok daha farklı; dünya ile kaynaşmış bir Rusya karşımızda bulunuyor. Rusya-Putin eğer ülkenin arz kanallarını daraltır, Avrupa’ya doğal gaz ve petrol ürünlerini satmayı keserse, aynı zamanda kendi ayağına da kurşun sıkmış olacak. Bu noktada, ülkenin Çin’e bağımlılığı sorunu ortaya çıkacaktır ki, bu da Rusya’nın istemeyeceği bir durum olacaktır. Hem siyasi hem de ekonomik anlamda, rezervlerin hızla eridiğini düşünürsek, Rusya’nın, suları durultmaktan başka bir çaresi bulunmuyor, tabi bunu ABD de isterse.
Kaynak: Enerji Enstitüsü