Dünya üzerinde 73 üretim tesisi bulunan Sanofi, 2030 yılına kadar tüm dünyada yüzde 100 yenilenebilir elektrik kullanımı hedefliyor. Sanofi Türkiye, 2020’de bu hedef doğrultusunda önemli bir adım atarak, Lüleburgaz Fabrikası’nda % 100 yenilenebilir elektrik kullanımına geçti.
Climate Group ve Karbon Saydamlık Projesi (CDP) iş birliğinde dünyanın en büyük ve itibarlı şirketlerinin % 100 sürdürülebilir enerji kullanımına geçmesi amacıyla oluşturulan RE100 inisiyatifinde yer alan Sanofi’nin 2050’ye dek “karbon-nötr” olma hedefi bulunuyor.
Sanofi Türkiye Lüleburgaz Üretim Merkezi öncü oldu
Sanofi Türkiye, Levant ve İran Ülke Başkanı Cem Öztürk Sanofi’nin sürdürülebilirlik stratejisi doğrultusunda sağlıklı gezegen için ekolojik gereksinimleri desteklemenin büyük önem taşıdığını belirterek; “Şunu gururla söyleyebilirim ki, Sanofi’nin dünyadaki 3’üncü büyük üretim tesisi olan Sanofi Türkiye’nin Lüleburgaz Fabrikası, 2020 yılı başından itibaren % 100 yenilenebilir elektrik kullanımına geçmişti. Şimdi de dünya genelinde 2030’a kadar tamamen yenilenebilir elektrik kullanımına geçeceğimizi ilan ediyoruz. Bu anlamda öncü olmak hepimiz için büyük bir gurur vesilesi. Sanofi olarak, bugün dünya üzerinde yaşayan tüm insanları hayatları boyunca karşılarına çıkabilecek sağlık sorunlarında destekleme ve onların hayatlarına güç katma sorumluluğunu hissederek çalışıyoruz. Fakat biliyoruz ki, sorumluluk alanımız bununla sınırlı değil. Sürdürülebilirlik anlayışımız tüm iş süreçlerimizin merkezinde ve gelecek nesillere daha yaşanılabilir bir dünya bırakmak üzere gerekli adımlar atmaya, iş yapış biçimlerimizi buna göre şekillendirmeye devam edeceğiz.”
2020 başından itibaren % 100 yenilebilir elektrik kullanımına geçen Sanofi Türkiye Lüleburgaz Üretim Merkezinin Direktörü Rüştü Bahar ise “Sektörümüz ve dünyanın geleceği adına çok önemli bir adım atılarak Lüleburgaz’daki üretim merkezimizin, 2020 yılı başından itibaren yüzde 100 yenilenebilir elektrik kullanımına geçmesi sağlandı. Bununla birlikte, tesiste yıllık ortalama 27 bin MWh’e eşdeğer bir enerji, yenilenebilir enerji kaynaklarından karşılandı. Bu yaklaşık 1540 konutun bir yıllık elektrik tüketimine denk düşen bir miktar diğer bir deyişle bu inisiyatif sayesinde, fosil yakıt kaynaklı yaklaşık 170 akaryakıt tankeri dolusu (7 bin ton) linyit veya 57 akaryakıt tankeri dolusu (2.322 ton) fueloil kullanımı engellenmiş oldu. 2020’nin başından bu yana 210 milyon kutu ilaç üreterek insan sağlığına katkıda bulunmamızın yanı sıra, karbon salınımını da azaltarak insan sağlığını güçlendirmeye devam ettik,” dedi.
İklim Değişikliğinin İnsan Sağlığı Üzerindeki Etkisi Göz ardı Edilemez
Sanofi Küresel Endüstriyel Bölümü Genel Müdür Yardımcısı Philippe Luscan inisiyatife ilişkin olarak yaptığı açıklamada, Sanofi’nin 2030’a dek küresel operasyonlarında % 100 yenilenebilir elektrik kullanmaya kararlı olduğunu vurgulayarak şunları kaydetti; “RE100 girişimine katılmaktan gurur duyuyoruz. İklim değişikliğinin sağlık üzerindeki etkisi göz önüne alındığında, Sanofi’nin küresel ısınmanın azaltması amaçlı önemli taahhütleri mevcut. Değer zincirinden dolaylı emisyonlar da dahil olmak üzere sera gazı emisyonlarını azaltma hedeflerimiz iddialı olarak algılansa da tüm bunlar şirketin 2050 yılına kadar karbon nötrlüğünü elde etmek amacıyla sera gazı emisyonlarını azaltma ve yenilenebilir enerjilerin kullanımını teşvik etme taahhütlerini yansıtıyor. “
Sanofi 2010 yılından bu yana daha düşük karbonlu enerjilerin kullanılmasını ve sertifikalı yenilenebilir kaynaklardan elektrik satın alınmasını destekleyen bir düşük karbonlu enerji politikası yürütüyor. 2019 sonu itibarı ile Sanofi’nin global operasyonlarında kullandığı % 100 yenilenebilir elektrik oranı % 11; yenilenebilir enerji, elektrik tüketiminin % 17’sini temsil ediyor.