Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Yüksek Koordinasyon Kurulu & Strateji Geliştirme Yüksek Kurulu Müşterek Toplantısında yaptığı konuşmada mali reformlar konusundaki çalışmalarını anlattı. Türkiye’nin geçmişteki en temel sorunlarından birinin vermiş olduğu yüksek cari açıklar olduğuna dikkati çeken Şimşek, bu problemin önemli ölçüde çözüldüğünü söyledi. Şimşek, buradaki iyileşmenin neticesinde bütçeden faize ayrılan miktarında önemli ölçüde azaldığının altını çizdi.
Kamunun bütçe açığını bu sene yüzde 1,1 olarak öngördüklerini belirten Şimşek, söz konusu oranın OECD ve AB ülkeleri ortalamasının altında olduğunu vurguladı.
Şimşek, ülkenin kamu borç stoğunu ciddi şekilde azalttığını kaydederek, ancak gelinen nokta itibariyle bir miktar daha düşüşün gerekli olduğunu ifade etti. Söz konusu tablod
Tecil faizinde taksit sayısını maksimum 36′ya çıkardıklarını hatırlatan Şimşek, “Aslında aflara ve yapılandırmaya gerek yok. Ben yapılandırmaları vergi uyumu ve adaleti açısından doğru bulmuyorum” dedi. Şimşek, Türkiye’nin katma değer vergisi (KDV) oranları bakımından da AB’ye göre iyi durumda olduğunu kaydederek, “AB’de KDV oranları ortalama yüzde 22, bizde en yüksek yüzde 18. Yüzde 1 ve 8 olan ürünlerde var. Bizdeki efektif KDV oranı da yüzde 14″ ifadelerini kullandı.
Tasarrufları artırma noktasında bireysel emekliliğe de teşvikleri verdiklerini ifade eden Şimşek, sisteme son teşvikle katılanların sayısının 1,3 milyon olduğunu, fon miktarında da 7,1 milyar liralık bir artış yaşandığını bildirdi. Şimşek, Türkiye’de vergi yükünün yüksek olduğu anlayışının dolaylı vergilerden kaynaklandığını vurgulayarak, bu algının bira, sigara, motorlu taşıtlar, mobil internet gibi kalemlerden kaynaklandığını dile getirdi.
“1 yıla kadar elektrik üretiminin tamamını özelleştirmek istiyoruz”
Bakan Şimşek, siyasi istikrarın tehlikede olmadığı anlaşılınca piyasaların rahatladığını dile getirdi. Türkiye’nin son dönemde her açıdan gelirini en hızlı arttıran ülkelerden biri olduğunu vurgulayan Şimşek, ülkenin gelişmiş ülkelerle farkı kapattığın söyledi.
Birçok alanda eksikliklerinin de bulunduğunu belirten Şimşek, “Türkiye’de bir iyileşme olmuştur ki küresel sermayeli şirket sayısı 3 bin 200′den 38 binlere yükselmiş. Ben inanıyorum ki bu 150 binlere de bulacak” diye konuştu.
Şimşek, eğitimde kaliteyi artırmak gerektiğinin önemine de işaret ederek, bunun başarılabilmesi durumunda 20 yıl sonra Türkiye’nin çok farklı bir noktada olacağını söyledi.
Eğitimde özel sektörün payının artırılması gerektiğini belirten Şimşek, “Dershanelerin özel koleje dönüşmesi bu noktada çok önemli. Milli Eğitim Bakanı bana özel sektörün önünü açacak şekilde bir model getirirse ben bugünkü masrafın daha fazlasını yapmaya hazırım” ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin önünün açık olduğunu kaydeden Şimşek, “Birçok alanda yeni bir endüstriyel devrimden geçiyoruz. Enerjide bir devrim yaşanacak. Şuanda en büyük darboğazımız enerji. 2017-18 yılında güneş enerjisiOECD ve AB ülkelerinden elde edeceğimiz enerjinin maliyeti kömürün çok altında olacak. Panellerin verimi artıyor, kendisi ucuzluyor. Bir iki yıla kalmaz bu teknoloji çok yaygınlaşacak, sanayicimiz de enerji maliyetleri konusunda rahat bir nefes alacak” değerlendirmesinde bulundu.
Elektrik dağıtım şebekelerinin özelleştirilmesiyle önemli bir kazanç sağlandığını anlatan Şimşek, “Eskiden yüzde 85 ödememe prensipken, şimdi yüzde 90 ödeme prensibine dönüştü. 1 yıla kadar elektrik üretiminin tamamını özelleştirmek istiyoruz. İstediğiniz kişiden ucuza elektrik alın. Çünkü enerji rekabet gücünü belirleyen en önemli faktör” diye konuştu.
Şimşek, Körfez Bölgesinde Türkiye’ye olan ilginin de sürdüğünü kaydederek, ülkeye fon akışının devam edeceğini belirtti.
Kaynak: Yeni Şafak