(Turkish) Sinop’a Kurulacak Nükleer Santral, Fukuşima’daki Gibi Bir Zarar Görmeyecek…

Sorry, this entry is only available in Turkish. For the sake of viewer convenience, the content is shown below in the alternative language. You may click the link to switch the active language.

Türkiye’nin Sinop’ta kuracağı nükleer güç santralini inşa edecek konsorsiyumun Japon ortağı Mitsubishi Heavy Industries, Japonya Başbakanı Şinzo Abe’nin verdiği “güvenli nükleer enerji” sözünü yerine getirmek için bir dizi teknolojik yeniliğe imza attı. Firma, Fransız enerji şirketi Areva ile Türkiye’nin ihtiyaçları doğrultusunda tasarladığı “ATMEA1″ santralini Sinop’a kurmaya hazırlanıyor.

Türkiye ile Japonya, nükleer enerji alanında işbirliğini öngören hükümetlerarası anlaşmaya Japonya Başbakanı Abe’nin mayıs ayında kalabalık bir heyetle gerçekleştirdiği Türkiye ziyareti sırasında imza koymuştu. Ziyaret kapsamında basın mensuplarına hitap eden Abe, Japonya’nın, geçirdiği ciddi kazalardan gerekli dersleri çıkardığını vurgulayarak, ülkesinin Türkiye’ye nükleer enerji konusunda “en üst düzey güvenliği” sunacağının garantisini vermişti.

Nükleer güç santrali ihalesini kazanan konsorsiyumda yer alan Mitsubishi Heavy Industries, Japonya’nın yaşadığı Fukuşima felaketinden hareketle ve Türkiye’nin sismik faaliyetlerin yoğun olduğu bir coğrafyada yer almasını da dikkate alarak, Sinop’ta kurulacak santralin güvenliğini artırmak için bir dizi yeni teknolojiyi hayata geçirme kararı aldı. “Elektrik üretimine 2023′te başlanmasını planlıyoruz” Mitsubishi Heavy Industries’in Küresel Nükleer Projeler Direktörü Masato İida, M muhabirinin Sinop’taki santrale ve güvenliğine ilişkin sorularını yanıtladı. Kuruluşu 1800′lerin sonlarına uzanan ve günümüzde elektronikten otomotive, uçak yapımından enerjiye pek çok sektörde faaliyet gösteren Mitsubishi Group bünyesindeki Mitsubishi Heavy Industries’in Japonya’da 24 adet basınçlı su reaktörlü nükleer güç santrali (PWR) kurduğunu belirten İida, Sinop’taki santral için fizibilite çalışmalarının sürdüğünü söyledi.

Söz konusu çalışmalarla projenin hem teknolojik hem de ekonomik açıdan uygulanabilirliğinin değerlendirileceğini kaydeden İida, Türkiye’nin coğrafi konumu sebebiyle santralin depreme dayanıklılığının büyük önem taşıdığını ve çalışma kapsamında depreme ilişkin koşulların da araştırılacağını ifade etti. İki yıl sürmesi beklenen fizibilite çalışmasının ardından hazırlanacak raporun Türk makamlarına sunulacağını, raporun onaylanmasıyla da inşaat sürecinin başlayacağını anlatan Japon yetkili, “Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yaşını kutlayacağı 2023 yılından itibaren santralin elektrik üretimine başlamasını planlıyoruz” dedi. “Türkiye’ye ait insan kaynağı önemli rol oynayacak” Yerel sanayinin projeye katılımının önemli olduğunu vurgulayan İida, “Projenin büyük bir bölümünü inşaat mühendisliğine ilişkin işler oluşturacak. Çünkü hiçbir şeyin bulunmadığı bir mekana kocaman bir güç santrali inşa edeceğiz. Yardıma ihtiyacımız olacak ve burada en önemli rolü Türkiye’ye ait insan kaynağı oynayacak” diye konuştu.

Masato İida, reaktör inşaatının projenin en önemli aşamalarından biri olduğuna dikkati çekerek, üzerine reaktörün yerleştirileceği “ilk beton” tabir edilen zeminin sağlam şekilde kurulmasının önemini vurguladı. İida, reaktör ve türbinlerin inşasında 3 bin ila 5 bin kişinin görev almasının beklendiğini de ifade etti. Nükleer güç santrallerinin yüksek düzeyli kalite kontrolü gerektirdiğine işaret eden yetkili, süreçte rol alacak Türk firmalarının bu konuda eğitileceğini ve gerekli dokümantasyonun oluşturulacağını kaydetti. İida, “Tüm bunlar, yaptığımız işin güvenilirliği ve yeterliliğinin kanıtlanması açısından önem taşıyor” dedi. Sinop’taki santralin işletilmesi aşamasında, konsorsiyumda yer alan GDF Suez şirketiyle işbirliği halinde hizmet sunmayı planladıklarını da aktaran İida, GDF Suez’in Belçika’da 8 adet nükleer güç santrali bulunduğunu belirtti. Yeni bir nükleer santral: ATEA1 Türkiye’ye güvenlik anlamında neler sunmayı planladıklarının sorulması üzerine İida, Mitsubishi Heavy Industries’in Areva ile geliştirdiği ve dünyada ilk kez Sinop’a kurulacak olan “ATMEA1″ santralinin teknik özelliklerine ilişkin bilgi verdi.

Santralin yeni teknolojiler içeren yüksek güvenlik özelliklerine sahip olduğunu ifade eden İida, santralde her biri kendi sirkülasyon devresine sahip üç adet buhar üreteci bulunacağını söyledi. İida, “Bunların her biri yüzde 100 soğutma fonksiyonuna sahip. Böylece yüzde 300′lük bir soğutma yeteneği sağlanmış oluyor. Back-up sistemi de düşünüldüğünde bu oran yüzde 400′e çıkıyor” dedi. ATMEAVde “kor tutucu” (core catcher) fonksiyonunun da bulunduğunu belirten İida, söz konusu mekanizmanın, reaktörün aktif bölgesinin erimesi durumunda parçaları hapsetme görevini yerine getirdiğini vurgulayarak, “Fukuşima’da bu tip bir erime yaşanmıştı. Dolayısıyla bu yeni bir teknoloji” diye konuştu: Sinop nükleer güç santralinin tsunami tehlikesine karşı belirli bir yükseltide kurulmasının planlandığını da aktaran İida, reaktörün, herhangi bir havacılık kazasından zarar görmemesi için kalın beton duvarlarla çevreleneceğini belirtti. Santralde deniz suyunun kullanıldığı soğutma sisteminin yanı sıra hava ile çalışan bir soğutma sisteminin de yer alacağına değinen İida, şunları kaydetti: “Fransız nükleer güvenlik kurumu ASN, konuyu inceledi ve ATMEAVin Fukuşima gibi bir felaketten zarar görmeyeceğini teyit etti.

Kurum, santralin güvenli olduğunu onayladı. Fukuşima’dan sonra, özellikle nükleer güç santrallerinde meydana gelebilecek ciddi kazalarla nasıl başa çıkılacağı konusu enerji firmaları için son derece önemli hale geldi. Uzmanlar, ATMEAVin tasarımı sırasında, ciddi bir kaza durumunda reaktörün nasıl güvenli bir şekilde kapatılabileceğini dikkatlice ele aldı.” Mitsubishi yetkilisi İida, Türkiye ve Japonya arasında nükleer enerji alanında başlayan işbirliğinin süreceğini de şu sözlerle ifade etti: “Türkiye ve Japonya uzun yıllardır yakın dostlar. Nükleer güç santrali kurmak evlilik kurumuna benziyor. Uzun yıllar birbirimizle iyi geçinmek zorundayız. Önümüzdeki yıllarda güvenlik değerlendirmeleri yapacağız ve nükleer yakıt teminini sürdüreceğiz. Dolayısıyla yalnızca santralin inşaat sürecini tamamlamak bizim için son anlamına gelmeyecek.”

Kaynak: Enerji Enstitüsü

ArevaATMEA1elektrik üretimienerjienerji gündemienerji haberlerienerji sektörügüvenli nükleer enerjiJapon ortağıMitsubishi Heavy Industriesnükleernükleer enerjinükleer güç santralinükleer santralsinopsoğutma yeteneği
Yorumlar (0)
Yorum Ekle