ABD Başkanı Donald Trump’ın İran’a yönelik yaptırımları yeniden başlatacağını açıklamasıyla gözler yeniden bölgede. KPMG’nin petrol ve gaz piyasalarını analiz ettiği rapora göre, yaptırımlar tekrar uygulanmaya başladığında bölgede istikrarsızlığa yol açacak, petrol fiyatları dalgalanacak. Türkiye, Çin ve Hindistan’ın ise yaptırım kararına direnmesi bekleniyor.
KPMG Türkiye’nin petrol ve gaz piyasalarının nabzını tutan aylık ‘Petrol ve Gaz’ raporu, ABD ve İran hattındaki petrol restleşmesinin sonuçlarını değerlendirdi.
Bazı ülkeler yaptırıma direnecek
“Sonuç olarak 5 Kasım’dan başlayarak, ithalatçı ülkeler İran ham petrolü alımlarında ciddi azaltmalara gitmek zorunda kalacaklar. Yaptırımlar tam anlamıyla uygulansa da tüm ülkeler ABD’nin petrol yaptırımlarına uymayabilir. AB, Japonya ve Güney Kore yaptırımlara uymakla kalmayıp muhtemelen İran’dan yaptıkları ithalatı talep edilenden de kısa sürede durduracaklar. Çin, Hindistan ve büyük olasılıkla Türkiye ise bu karara direnebilir. Önümüzdeki altı ay içinde kabaca günlük 300 bin ile 500 bin varil petrol muhtemelen piyasadan çekilecek. Dahası, karar bölgesel istikrarsızlığı artırarak petrol fiyatlarında daha fazla dalgalanmaya da yol açabilir. Bölgesel bir savaş her ne kadar çok olası görünmese de İran muhtemelen ABD, İsrail ve Suudi Arabistan’a karşı bölgesel sıcak noktalarda (Irak, Lübnan, Suriye ve Yemen) tansiyonu artıracak.”
Kârlılık sektöre geri döndü
KPMG Türkiye’nin raporunda, hızla yükselen petrol fiyatları nedeniyle petrol ve gaz şirketlerinin yılın ikinci çeyreğine kârlılıkla başladığı vurgulandı. Maliyet azaltmaya ve operasyonel etkinliğe odaklanan Shell ve BP gibi şirketlerin güçlü çeyrek sonuçları elde ettiğini belirten Bilirgen, şunları söyledi:
“Ham petrolün şu anda dört yılın en yüksek seviyesine çıkmasıyla birlikte, ikinci çeyrek sonuçları petrol ve gaz arama ve üretim sektöründe daha da güçlü nakit akışlarını ortaya çıkaracak gibi görünüyor. Buna bağlı olarak genel olarak, sektör liderleri yatırım harcamalarında sınırlı bir artış duyurdular. Dünya çapındaki petrol stoklarının, beş yıllık ortalama seviyesine ulaşmasıyla birlikte üretim kısıntısı anlaşmasının başlıca kriterlerinden biri karşılandı. Üretimi azaltmaya yönelik Viyana sözleşmesine taraf ülkeler, üretimdeki düşüşü dengelemek ve bu sayede gelecekteki olası petrol kıtlığının önüne geçmek amacıyla, yeni arama ve üretim projelerine yatırım yapmanın yeniden değerlendirilmesi zamanının geldiğini belirtiyor.”
Yatırımlarda artış bekleniyor
Ümit Bilirgen, kısıtlı yatırım ortamında petrol piyasasının fark edilir derecede esnekliği kaybettiğini ve ABD’nin İran’a yönelik tutum değişikliği gibi jeopolitik olaylara karşı daha da hassas hale geldiğine dikkat çekti. Bilirgen, “Artan fiyatlar ve kritik rezervlerin yeniden oluşturulması amacıyla yatırım kararlarında kesin olarak bir artış görüleceğini düşünüyoruz. Ancak yatırım seviyelerinin güçlü küresel talep artışını ve potansiyel arz kesintilerini karşılamaya yetecek kadar güçlü olup olmayacağı gelecekte belli olacak” dedi.