Turcas Petrol CEO`su Batu Aksoy, Denizli ve Aydın`da birer adet jeotermal santral kuracaklarını, bir de kömüre dayalı santral yatırımı için fırsat kolladıklarını söyledi. Turcas Petrol CEO’su Batu Aksoy, sektördeki gelişmeler ile şirketin yatırımları ve hedefleri konusunda açıklamalarda bulundu.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız`ın elektrikte arz bulunduğuna ilişkin açıklamalarını değerlendiren Aksoy, bunun şu anda son tüketiciye fayda olarak döndüğünü söyledi. Aksoy, bu dönüşün nasıl gerçekleştiğini ise “Üreticiler tarife üzerinden serbest tüketicilere çok ciddi iskontolar sağlıyor piyasada. Demek ki arz fazlasının faydasını tüketici yiyor” diyerek dile getirdi.
ŞU ANDA İKİNCİ BİR GAZ SANTRALİ YAPMAM
Tüketicilerin faydalanmasının, üreticiler için sıkıntı olduğu anlamına geldiğini anlatan Batu Aksoy, “Sadece bir tarafın mutlu olması doğru değil. İki tarafın da belli ölçüde mutlu olması gerekir. Şu anda bana ikinci bir doğalgaz santrali yaptırmanız zor. Zaten yatırım maliyetimi geri döndürmek için mevcut fiyatları yeterli bulmuyorum” diye konuştu.
BİZİM SANTRAL DEVREYE GİRDİ FİYATLAR DÜŞTÜ
Şirketin Denizli’de RWE ile birlikte kurduğu doğalgaz santralinin şebekeye elektrik basma aşamasına tam beş yılda gelebildiğini aktaran Batu Aksoy, şöyle devam etti:
“23 Haziran`da tam manasıyla elektrik üretimine girdik. Test aşamaları ve beraberinde ticari işletmeye geçti. 1.5 aydır üretim söz konusu… Şu anda toptan satış piyasasına satış yapıyoruz. Bizimle beraber devreye giren bir santral daha var. Böyle iki büyük santralin devreye girmesi fiyatları aşağıya indirdi diyebiliriz. Hem onlar hem biz toptan satış pazarına satıyoruz. Düşmesinde etkimiz oldu.”
İKİLİ ANLAŞMALAR TEST AŞAMASINDAN SONRA
Denizli santralinin şu anda talep alarak üretim yaptığını anlatan Aksoy, satışı Piyasa Mali Uzlaştırma Merkezi (PMUM) üzerinden yaptıklarını belirtti. RWE Turcas olarak birkaç ay tesisin güvenilirliğini test edeceklerini, ardından ikili anlaşmalarla satış da yapacaklarını kaydeden Aksoy şöyle konuştu:
“En geç iki ay içinde ikili anlaşmalarla satışlar yapmaya başlarız. Çünkü santralimizin çok verimli ve güvenilir bir üretimi olduğu ortaya çıktı. Bundan çok memnunuz. Şu anda her gün tam yükte çalışmıyoruz. Bazı günler ful yük bazı günler daha az. Santralimiz oldukça esnek ve verimli bir santral olarak çalışıyor.
TURCAS JEOTERMAL SANTRAL KUR
Yeni santral yatırımları düşünüp düşünmedikleri sorusu üzerine konuya ilişkin bilgiler aktaran Batu Aksoy şöyle konuştu:
“Turcas olarak jeotermal alanında da yatırımlar planlıyoruz. Aydın ve Denizli`de iki ayrı ruhsatımız var. Aydın`daki sahada belki potansiyel bir ortaklık yapabiliriz. Bölgedeki sahaları birleştirerek, toplam 14-20 MW`lik potansiyele çıkarma düşüncemiz var. Denizli’de de yıl sonuna kadar sonuç almayı hedefliyoruz. İnşallah Turcas`ın Denizli`deki, ikinci enerji üretim kaynağı, yenilenebilir kaynak, yani jeotermal olacaktır diyebiliriz.”
KÖMÜR SANTRALİNİ DE GÜNDEMİNE ALDI
“Kömüre dayalı bir santral kurma ihtimalimiz de var” diyen Batu Aksoy, bu alandaki üretim özelleştirmesi ihalelerine katılabileceklerinin işaretini verdi. Özelleştirme portföylerinin belirlenmesini beklediklerini aktaran Aksoy, “Daha fazla yatırımcı çekilmesi için portföylerin yeniden şekillendirilmesi söz konusu. Ortaklı yapıda, kömür santralleriyle ilgilenebiliriz. Zaten kendi doğalgaz santralimiz var” diye konuştu.
RÜZGAR ALANINDA FIRSAT GÖRMÜYORUZ
Batu Aksoy, Turcas`ın rüzgâr enerjisi yatırımlarına ilişkin yaklaşımını da anlattı. Bu alanda fırsat görmediklerini belirten Aksoy bunu şöyle gerekçelendirdi:
“Rüzgâr enerji santrallerinin (RES) lisanslanmasını yeterince başarılı bulmadık. 1 Kasım 2007 tarihinde yapılan 70-80 bin MW’lik başvurulardan bugün kaç bin MW`ı yatırıma döndü? Bugün işletmedeki kurulu güç 2 bin 619 MW. 70-80 bin MW başvurucuları nerede? Özel sektöre 7-8 bin MW civarında lisans dağıtıldı. Onun içinden kaçı yapıldı? Çok azı… Yani ne yazık ki bu RES konusu trend hahine geldi, katkı payı ve lisans bedeli fiyatları şişti. 400 MW`lik rüzgâr yapabilecek kapasitedeydik ama hiç yapamadık.”
GÜNEŞTE TEKNOLOJİNİN UCUZLAMASINI BEKLİYOR
İleriki yıllarda belki güneş enerjisine de odaklanabileceklerini söyleyen Batu Aksoy, “Ama orada teknolojinin ucuzlamasını bekliyoruz. Türkiye mevcut fiyatlarla bunu finanse edecek lükse sahip değil” ifadelerini kullandı.
YENİ KAYNAKLARI DEVREYE SOKMAK GEREK
Turcas CEO`su Batu Aksoy, Türkiye’nin ileride artması beklenen enerji ihtiyacını uygun maliyetlerle karşılamasının en önemli yolu olarak yeni kaynakları devreye sokmayı gösteren Aksoy şöyle devam etti:
“Örneğin, doğalgaz alanında BOTAŞ’ın süresi biten kontratlarını daha uygun maliyetlerle yenilemeliyiz. Irak’tan uygun maliyetle gaz getirmemiz gerekiyor. Akdeniz’de İsrail’in Leviathan sahasında çok önemli gaz bulunduğu söyleniyor. Tabii ki devletlerarası siyasi ilişkiler de göz önünde bulundurularak, İsrail gazının da Türkiye’ye getirilmesi, Irak gazının getirilmesi kadar önemli.”
IRAK VE İSRAİL GAZINI GETİRMEYE TALİBİZ
Batu Aksoy, Türkiye`ye yeni doğalgaz kaynaklarının nasıl ve kimler tarafından getirilmesi gerektiği sorusu üzerine Turcas`ın bu konuda rol üstlenmeye hazır olduğunu ifade etti. Aksoy şöyle konuştu:
“Özel sektörün ya da kamunun yapacağı anlaşmalara ben çok önem veriyorum. Bu yüzden biz Turcas olarak Irak, Azerbaycan ve Akdeniz komşumuz İsrail gazının getirilmesini hem Türkiye hem de gaz tedarikçisi partner ülkelerimiz için de bir kazan-kazan projesi olarak görüyoruz. Bu projelerde bir rol almak, Türkiye`nin entegre bir enerji şirketi olarak asli hedeflerimizden biridir. İsrail gazının Türkiye’ye getirilmesi konusunda çalışıyoruz. Bunu devletler arası ilişkileri gözeterek, Dışişleri ve Enerji Bakanlığı`nın bilgisi dahilinde yapıyoruz. Irak`tan da gaz ve petrol getirilmesi noktasında da, her iki ürünün de tüketicisi olaraktan aktif rol oynamayı isteriz.”
İSRAİL GAZINA 8 MİLYAR M3`LÜK BORU HATTI
İsrail`in Doğu Akdeniz’deki Leviathan sahasında 900 milyar metreküplük rezerv bulduğunu belirten Aksoy şöyle konuştu:
“İsrail Enerji Komitesi, bunun yüzde 40`ının ihraç edilmesine karar verdi. O da yaklaşık 360 milyar m3` e denk geliyor. Bir LNG, bir de boru hattı projesi var. Boru hattı projeleri en az 25 yıllık düşünülmeli. Dolayısıyla 360 milyar m3`ü 25 yıla bölersek yılda yaklaşık 14 milyar metreküp çıkıyor.
Bu yılda 14 milyar m3`lük bir ihracat kapasitesi demektir. İsrailliler 6 milyar m3 LNG projesi, 8 milyar m3`lük de boru hattı projesi yapabilirler. LNG`yi ister İsrail`de ister Kıbrıs`ta yapar, o bizim derdimiz değil. Ama 8 milyar m3`lük boru kısmının Akdeniz üzerinden Türkiye`ye gelmesi Türkiye için çok güzel bir projedir. Biz Turcas olarak bu doğalgazın Türkiye`ye getirilmesinde aktif rol oynamaya çalışıyoruz. Petrol İşleri Genel Müdürlüğü`ne bir müracaat da yaptık.”
Kaynak: Enerji Günlüğü