EKOEnergy Eko Etiket Nedir?
Son yıllarda, Türkiye dahil olmak üzere giderek artan sayıda şirket yenilenebilir enerjiye geçmeye karar veriyor. Küçük işletmelerden büyük çok uluslu şirketlere kadar her türden ve her boyuttan şirket, %100 yenilenebilir enerjiye geçmeyi taahhüt ediyor ve bu hedefe ulaşmak için hedefler belirliyor.
Bunun birçok nedeni var. Birçok şirket, karbon ayak izini hesaplayarak karbon emisyonlarını azaltma taahhüdünde bulunuyor. Fosil yakıtlardan uzaklaşmak ve yenilenebilir enerjiye geçmek, bu hedeflere ulaşmanın etkili bir stratejisi. Sera Gazı Protokolü gibi önemli kurumsal sosyal sorumluluk standartları ve CDP ile Clean Energy Buyers Alliance gibi kuruluşlar da şirketleri yenilenebilir enerjiyi benimsemeye teşvik ediyor. Türkiye’de, ABD ve AB merkezli firmaların birçok yan kuruluşu, merkezlerinin yenilenebilir enerji kullanma kararı nedeniyle yenilenebilir enerjiye geçmekte.
Diğer şirketler, büyük markaların tedarikçisi olma şanslarını artırmak için yenilenebilir enerjiye geçiyor. Avrupa CBAM (AB Karbon Sınır Ayarlama Mekanizması) gibi yasal girişimler, yenilenebilir enerji talebini önümüzdeki günlerde daha da arttırmayı hedefliyor.
Son olarak, güneş ve rüzgar enerjisi, giderek artan depolama ile birlikte, maliyet açısından verimli bir yöntem, bu da sahada kurulumların ve büyük ölçekli projelere yatırımların artmasına neden oluyor.
EAC’lere Ek Olarak
Şirketler, yenilenebilir enerjiyi çeşitli şekillerde temin edebilir ve hem geleneksel enerji şirketlerinde hem de yeni bağımsız danışmanlıklarda yenilenebilir enerji uzmanlarının sayısı hızla artmaktadır.
Yenilenebilir enerji sözleşmelerinin yaygın bir unsuru, enerjinin kaynağının uluslararası kabul görmüş bir takip sistemiyle (kitap ve talep sistemi) kanıtlanması gerektiğidir. Türkiye’de en yaygın kullanılan takip sistemi I-REC’lerdir (Uluslararası Yenilenebilir Enerji Sertifikaları). Ayrıca, Türk Enerji Borsası EPIAŞ, elektrik için YEK-G adlı bir sertifika takip sistemi yönetmektedir.
Ayrıca, bazı şirketler sadece yenilenebilir enerji satın almakla kalmayıp ek kriterler ve gereksinimler de belirlemek istemektedir. Özellikle satın alımlarının yenilenebilir enerjinin daha fazla yayılmasına katkıda bulunduğundan emin olmak istemektedirler. İşte bu noktada EKOenergy eko etiket devreye girmektedir.
Megawatt-saat Eko Etiketi
EKOenergy, enerji tüketicilerine, özellikle şirketlere, ek bir pozitif etki yaratmalarına yardımcı olmak için tasarlanmış kar amacı gütmeyen bir araçtır. Eko etiket, 2013 yılında Finlandiya Doğa Koruma Derneği tarafından diğer çevre STK’ları ile işbirliği içinde başlatıldı. Başlatıldığından bu yana her yıl büyümekte ve genişlemektedir. Şu anda 80’den fazla ülkede kullanılmaktadır.
Etiket, yenilenebilir megawatt-saatler için bir kalite işareti olup çeşitli yönleri kapsar. İlk olarak, etiket yalnızca Ekosistemler için Kritik Biyolojik Çeşitlilik Alanları dışında bulunan rüzgar ve güneş enerjisi çiftlikleri gibi ek kriterleri karşılayan tesislerde üretilen enerjiye verilir.
İkinci olarak, EKOenergy etiketli megawatt-saatler her zaman güvenilir bir şekilde takip edilir, genellikle yukarıda belirtilen iki takip sisteminden biri ile.
Üçüncü olarak, EKOenergy, düşük ve orta gelirli ülkelerde güneş enerjisi kurulumlarını finanse etmek ve dünya genelinde yenilenebilir enerji kullanımını teşvik etmek için kaynak toplar. EKOenergy’yi tercih eden enerji tüketicileri, enerji dönüşümünü sadece kendi ülkelerinde değil, küresel olarak hızlandırmaya yardımcı olur.
EKOenergy, 2015 yılında Türkiye’de çalışmaya başladı ve o zamandan beri ülkedeki piyasa gelişmelerini yakından takip ediyor. Buna ek olarak göz atmak isterseniz, EKOenergy’nin tüm belgeleri ve proje detayları resmi web sitesinde Türkçe olarak mevcuttur.
EKOenergy’nin İklim Fonu
EKOenergy’nin karakteristik unsurlarından biri, EKOenergy İklim Fonu‘dur. Bu fon, EKOenergy etiketli elektriğin satışından elde edilen katkılarla finanse edilmektedir. Satılan her megawatt-saat için küçük bir miktar (0.10 €) İklim Fonu’na tahsis edilir. Fon, aksi takdirde uygulanamayacak yenilenebilir enerji projelerini destekler. Bu projeler, düşük ve orta gelirli ülkelerde, okullara, sağlık merkezlerine ve toplum binalarına güneş panelleri kurma projeleri içerir. Tüm projeler, en çok ihtiyaç duyan topluluklara temiz enerji erişimi sağlar ve Birleşmiş Milletler’in hedefi olan birden fazla Sürdürülebilir Kalkınma Hedefine katkıda bulunur. Böylece, İklim Fonu sadece iklim değişikliğiyle mücadeleye yardımcı olmakla kalmaz, aynı zamanda sürdürülebilir kalkınmaya ve yoksulluğun azaltılmasına da katkıda bulunur.
KARYA ÖKTEM – EKOEnergy Türkiye Temsilcisi