KPMG Türkiye, ‘KPMG Perspektifinden Birleşme ve Satın Alma Trendleri 2020 Raporu’nu açıkladı. Dünyada ve Türkiye’deki birleşme ve satın alma işlemlerinin değerlendirildiği rapor, zorlu geçen 2020’nin ekonomilere nasıl yansıdığını farklı bir perspektifle ortaya koyuyor. 2020 verilerine göre, dünyada birleşme ve satın alma işlemleri önceki yıla yakın ancak altında bir performans sergiledi. Türkiye’de ise hem işlem hacmi hem de işlem sayısı artış gösterdi. Değeri açıklanan işlemlerin toplam hacmi 6,9 milyar dolara ulaştı. Değeri açıklanmayan işlemlerle birlikte tahmini toplam işlem hacmi 9 milyar doları buldu. Geçen yıl bu rakam 4,5 milyar dolar olarak gerçekleşmişti. 2021’de ekonomideki kademeli iyileşme ile işlem hacimlerinin artması bekleniyor.
KPMG Türkiye Danışmanlık Bölümü, bu yıl 2’incisini hazırladığı ‘KPMG Perspektifinden Birleşme ve Satın Alma Trendleri 2020 Raporu’nu açıkladı. Rapora göre; Türkiye’de işlem hacmi ve işlem sayısı bir önceki yıla kıyasla artış kaydetti. 2021 yılı için iyimser beklenti korunuyor, ekonomide kademeli iyileşme ile işlem hacimlerinin artacağı öngörülüyor.
Belirsizliklerin yılı
Geride kalan tüm yıla damga vuran pandeminin yanı sıra ABD başkanlık seçimleri, ABD ve Hong Kong başta olmak üzere dünyanın farklı ülkelerinde gerçekleşen protesto ve eylemler, Batı Asya’daki çatışmalar ve Brexit’le ilgili belirsizlikler ekonomi ve siyaseti etkiledi.
Rapora göre, 2020 yılında dünyada birleşme ve satın alma aktivitesinde önceki yıla yakın ancak altında bir performans gerçekleşirken Türkiye’de milyar dolar ve üzeri seviyede gerçekleşen işlemler nedeniyle işlem hacminde belirgin artış kaydedildi. İşlem adedi de 2019 yılına göre artış gösterdi. 2020 yılında değeri açıklanan işlem hacmi toplam 6,9 milyar dolara ulaştı.
Teknoloji, medya ve telekomünikasyon sektörü önde
2020 yılında küresel trendlere paralel olarak dijitalleşmenin yükselmesiyle hem işlem sayısı hem de işlem hacmi bazında TMT sektörü öne çıktı. Teknoloji, medya ve telekomünikasyon sektöründeki en büyük işlem Türkiye Varlık Fonu’nun Turkcell hisselerinin % 26,2’sini 1,8 milyar ABD doları bedelle satın alması oldu.
3,6 milyar dolarlık işlem hacmi
Finansal yatırımcılar (özel sermaye, risk sermayesi, varlık fonları vb.) 2019 yılında 78 işlem gerçekleştirirken, yarattıkları işlem hacminin toplam işlem hacmindeki payı yüzde 3 seviyesindeydi. Buna karşın, 2020 yılında toplam 129 işlem gerçekleştiren finansal yatırımcıların işlemlerinin toplam işlem hacmindeki payı geçtiğimiz yıldan farklı olarak yüzde 52 seviyesinde gerçekleşti.
Haziran 2020’de Turkcell’in TVF ve LetterOne tarafından satın alınması ve Qatar Investment Authority’nin Borsa İstanbul’un azınlık hissesini satın alması 2020 yılındaki önemli finansal yatırımcı işlemlerinden oldu. Benzer şekilde Actera’nın Temmuz 2020’de Vivense’ye yaptığı yatırım ve Doğan Holding’in girişim sermayesi olan Öncü Girişim’in Sesa Ambalaj’ın % 70 oranındaki hissesini satın alması finansal yatırımcı işlemlerinde arasında öne çıktı.
Yerli yatırımcıların işlem hacmi yabancıları geçti
Yabancı yatırımcıların gerçekleştirdiği birleşme ve satın alma işlem sayısı, geçmiş yıllarla benzer şekilde 2020 yılında toplam 83 işlemle toplam işlem sayısının yüzde 32’si olarak gerçekleşti. Buna karşın, 2020 yılında yabancı yatırımcıların geçen yıla kıyasla yarattıkları işlem hacmi 3,1 milyar ABD doları olarak gerçekleşip artış gösterse de toplam işlem hacminden aldığı pay yüzde 45 ile yerli yatırımcıların gerisinde kaldı. Ayrıca 2020 yılında en büyük ilk 10 işlemin 6’sının yabancı yatırımcılar tarafından gerçekleştirilmesi de dikkat çeken bir diğer nokta oldu.
Hedef kamuda değer yaratmak
2018 yılı ve öncesinde özelleştirme süreçleri ve TMSF işlemleri vasıtasıyla kamu kaynaklı işlemlerde yaşanan hareketlilik devam etti. 2019 itibarıyla Yeni Ekonomi Programı ile üretime, ihracata ve finansal istikrara dayalı ekonomik dönüşüm kapsamında TVF’nin aktif rol almasıyla kamuda değer yaratımı hedeflendi. Geçen yıl bu rolü, önemli işlemler ile hayata geçiren TVF, 2020’de ise stratejik ve büyük ölçekli yatırımlar ve satın almalarla kamuda değer yaratmaya devam etti.
Türkiye’nin rekabetçi şirketlerinin desteklenmesi hedefinin bir parçası olarak Turkcell’in % 26,2 hissesinin TVF tarafından satın alınarak şirketin yönetim kontrolüne sahip en büyük hissedarı konumuna gelmesi ve ülke ekonomisinin tasarruf bazının büyütülmesi ve bankacılık dışı finansal sektörünün geliştirilmesi kapsamında kamu sigorta şirketlerinin TVF – Türkiye Sigorta çatısı altında birleştirilmesi yılın dikkat çeken kamu kaynaklı işlemleri arasında yer aldı. Çukurova Havalimanı Projesi işletme hakkı devri ihalesinin Favori İşletmecilik – Yako Tekstil Ortak Girişimi tarafından kazanılması ve Qatar Invesment Authority tarafından TVF’nin Borsa İstanbul’daki azınlık hissesinin devralınması da dikkat çeken kamu kaynaklı işlem olarak öne çıktı.
2021 için beklentiler iyimser
KPMG Türkiye Danışmanlık Hizmetleri Bölüm Başkanı Müşfik Cantekinler, 2021’deki birleşme ve satın alma işlemleriyle ilgili iyimser beklentilerin korunduğunu söyledi.
Uluslararası birleşme ve satın alma aktivitelerini takip eden, sektörün en etkili ve saygın kuruluşlarından Mergermarket tarafından yılın danışmanlık şirketi seçilen KPMG Türkiye olarak önemli işlemlerin danışmanlık süreçlerinde yer aldıklarını belirten Cantekinler şu başlıklara dikkat çekti:
– Aşı çalışmaları sonucu salgının etkisinin kademeli olarak azalacağını, salgının ekonomik etkilerini azaltmak için de devletlerin açıkladığı benzeri görülmemiş ekonomik destek ve teşvik paketleri sayesinde merkez bankalarının genişleme politikaları ve para piyasalarına yüksek miktarda likidite sağlandığını, şirketlerin küresel çerçevede tedarik zincirlerini tekrar değerlendirdiğini görüyoruz. Bu çerçevede Türkiye’nin özellikle endüstriyel üretim sektörü açısından ön plana çıkmasını, büyüme, istihdam ve fiyat istikrarı hedeflerine ulaşmak için öngörülebilir para ve kur politikası kapsamında ekonomik göstergelerdeki dengelenme sürecinin yatırımcı iştahını artırabilecek etkenler olmasını bekliyoruz. Diğer yandan ekonomide pandemi etkisinin devam etmesi, toparlanma döneminin uzaması, olası ABD ve AB yaptırımları, Türkiye’nin yakın coğrafyasında gerçekleşebilecek siyasi belirsizlik ve güvenlik sorunları da aşağı yönlü riskler olarak öne çıkıyor.
– KPMG Türkiye’nin hazırladığı rapora göre, 2021 yılında endüstriyel üretim ve otomotiv, teknoloji, medya ve telekomünikasyon, ilaç ve sağlık sektörlerinin öne çıkması bekleniyor.
– TVF tarafından petrokimya, madencilik ve yerli kaynaklardan enerji üretim projelerine yapılacak yatırımlar, TMSF’ye devredilen şirketlerin tekrar ihale sürecine çıkması ve ÖİB‘nın portföyünde yer alan varlıklar için ihale sürecine girmesi işlem hacmini artırabilecek etkenler arasında yer alıyor.
Küresel aşılama çalışmalarının hız kazanması ve pandeminin sonra erme sürecine girmesiyle 2021 yılı için iyimser beklentilerimizi koruduğumuzu ve kademeli iyileşme ile işlem adet ve hacminin artacağını öngörüyoruz.