Günümüzde bilim, teknoloji ve sanayinin sürekli bir şekilde gelişmesiyle bu teknolojiyi kullanabilecek nitelikli insan iş gücüne gereksinim ortaya çıkmıştır. Bu sebeple, nitelikli ara elemanların mesleki ve teknik eğitimlerinde donanımlı olarak yetişebilmesi için mesleki ve teknik eğitim sistemleri meydana getirilmiştir. Mesleki ve teknik eğitim, kişinin ilgi duyduğu sektör üzerine erken yaşta becerilerinin geliştirilmesiyle deneyim kazandırılarak mezunlar ile istihdam alanlarında hizmet ve sanayi sektörlerindeki ara eleman ihtiyacını sağlamaktır.
Dünya’mızda mesleki eğitime en çok değer veren ülkelerden birisi Almanya’dır. AB içinde en gelişmiş mesleki eğitim sistemlerinden birini meydana getiren Alman sistemini güçlü kılan unsur, eğitim ile istihdam arasında geliştirilmiş olan sıkı uyumdur. Almanya, gençleri çıraklık eğitimine yönlendirerek hem gelir sağlama suretiyle kendilerine güvenlerini artırmalarını hem de çalışma deneyimi kazanmalarını sağlamıştır. Çıraklık eğitimini başarıyla tamamlayan gençler isterlerse eğitimlerine devam edip daha üst pozisyonlarda çalışma şansını da sağlayabilmektedir.
Türkiye ve Almanya mesleki eğitim sistemini karşılaştırıldığında;
Türkiye’de mesleki eğitim sisteminde zorunluluk vardır. İşletmeler için mesleki eğitim sağlamak bir yükümlülüktür. Beceri eğitimi kısa sürelidir. Meslek liselerinde; işletmelerde beceri eğitimi olarak 12’inci sınıf süresince, 2 gün okulda 3 gün işletmelerde (toplam 864 saat) uygulanmaktadır. Teknik liselerde; yaz boyunca staj olarak (toplam 300 saat) uygulanmaktadır. Bu sebeple öğrenci ile işletme arasındaki adaptasyon süreci kısa sürelidir. Kalite Güvencesi yoktur. İşletme, öğrencilere beceri eğitiminde bölümü dışında her işi yaptırılabilmektedir.
Almanya’da mesleki eğitim sisteminde gönüllülük esastır. Mesleki eğitim sağlamak bir yükümlülük değildir. İşletmeler, öğrencilere beceri eğitimi yaptırmakta tamamen özgürdür. Beceri eğitimi uzun sürelidir. 2,5- 3,5 yıl arasındadır. Bu süreçte öğrenci ile işletme arasında adaptasyon süreci uzun sürelidir. Kalite Güvencesi vardır. Her meslek için hazırlanan eğitim direktifi ve odalarca uygulanması denetlenen eğitim planı ile kalite güvence altına alınmaktadır.
İşsizlik oranlarının yüksek olması ve eğitimli iş gücünün işsiz kalması ülkemizin önemli sorunlarından birisidir. Bu nedenle günümüz iş gücü piyasalarının ihtiyaçları göz önüne alınarak öğrencilere teknik becerilerin kazandırılması gerekmektedir. Bu durum sayesinde de mesleki eğitimin önemi bir kez daha ortaya çıkmaktadır. Sonuç olarak sürekli büyümeyi ve gelişmeyi hedefleyen ülkelerin önemli verdiği konu eğitimdir. İhtiyaç duyulan nitelikli iş gücü potansiyelinin oluşturulması ve ülke genelinde kalkınmanın sürekliliğinin sağlanması değer verildiği süreçte eğitim ile mümkündür.
Dilara SAKAOĞLU – PR & Yenilenebilir Enerji Teknisyeni – dilara.sakaoglu@enerjigazetesi.ist
Ülkesini seven her yöneticinin eleman alımında öncelikli değerlendirmesi, puan vermesi gereken konu kişinin meslek ve teknik eğitim alıp almadığı ve kalitesi olmalıdır.
Devletinde gelecek yıllar için, eğitime eğilmesi gereken en önemli konu Mesleki teknik eğitim olmalıdır.