Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı (TEMA) Türkiye’nin iklim değişikliği ile mücadele planına eleştiri getirdi.
TEMA tarafından yapılan yazılı açıklamada değerlendirmesi yer alan vakfın Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç planın katılımcı bir şekilde hazırlanmadığı, yeşil ve karbonsuz büyümenin mümkün olduğunun göz ardı edildiği yönleri ile eleştirdi.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bünyesinde kurulan ”İklim değişikliği ve Hava yönetimi Koordinasyon Kurulu’’ tarafından hazırlanan ”Ulusal Katkı Niyeti Bildirimi’’ 30 Eylül 2015 günü Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi Sekreteryasına iletilmişti.
Bildirimde olağan senaryoya göre 2030 yılında 1 milyar 175 milyon ton karbondioksit eşdeğerine ulaşması öngörülen Türkiye’nin sera gazı emisyonlarının atılacak adımlar sayesinde bu rakamdan yüzde 21 oranda daha düşük olan 929 milyon ton seviyesinde kalması planlanıyor.
Deniz Ataç açıklamasında planın katılımcı bir şekilde hazırlandığı ifade edilmesine rağmen kendilerine herhangi bir bilgi verilmediğini ve plana katılımlarının olmadığını belirtti.
Ataç sözlerinin devamında planı Türkiye’nin enerji yoğun, kömüre ve diğer fosil yakıtlara dayalı ekonomik büyümesinin devam edeceğinin öngörüldüğü ayrıca yeşil ve karbonsuz bir büyümenin de mümkün olduğunu göz ardı edildiği yönünde eleştirdi.
TEMA vakfı Başkanı planda Türkiye’nin 2012-2030 yılları arasında emisyonları için bir zirve yılı öngörülmediğine dikkat çekerken bunun Türkiye’nin 2030’dan sonra bile emisyonlarını artırmaya devam edeceğinin düşünüldüğü anlamına geldiğini ifade etti.
Ataç’a göre Türkiye’nin emisyonları plandaki gibi artırmaya devam etmesi halinde sera etkisi yaratan gaz emisyonlarının kişi başı değerleri üyesi olmaya, dolayısı ile iklim değişikliği ile mücadelede benzere stratejiler geliştirme yükümlülüğünde olacağı Avrupa Birliği’nin iki katına ulaşabilecek.
TEMA vakfı Başkanı Deniz Ataç’ın değerlendirmesinin devamı şu şekilde;
“Bu bildirim ile Türkiye, iklim değişikliğiyle mücadele ve iklim değişikliğine uyum konusunda herhangi bir sorumluluk almadığını açıkça belirtmiş oluyor. Bütün bunlar göz önünde bulundurulduğunda, Türkiye’nin açıkladığı İklim Değişikliğiyle Mücadele İçin Ulusal Katkı Niyeti Bildirimi’nin iklim değişikliğiyle mücadeleye katkı sağlayamayacağını, tam tersine iklim krizinin daha da derinleşmesine yol açacağını düşünüyoruz. Bu bildirim bizler için büyük bir hayal kırıklığı oldu”
TEMA açıklamasında bildirim, küresel iklim değişikliğinin etkilerine en açık ülkelerinden biri olarak Türkiye’nin özellikle tarım, gıda güvenliği ve şehirler üzerindeki etkilerine uyumunun nasıl sağlanacağı konusunda da somut stratejiler içermemesi nedeni ile de eleştirildi.
Kaynak: Bültenler