Türkiye’nin Mersin’e yapılacak ilk nükleer santrali açılışının 1 yıl gecikebileceği belirtiliyor.
Rusya’nın Mersin Akkuyu’ya yapacağı Türkiye’nin ilk nükleer santralinde elektrik üretimine geçilmesinin ÇED raporunun alınması ve nükleer santral dokümanlarını denetleyecek bağımsız bir danışmanın seçilmesi sürecinin uzaması nedeniyle bir yıla kadar gecikebileceği belirtiliyor. Bu durumda, santralin ilk ünitesinin 2019 yerine 2020′de devreye alınmasının mümkün olduğu kaydediliyor.
Türkiye ile Rusya arasında sağlanan mutabakat kapsamında Rusya, dört üniteden oluşacak toplam 4,800 MW kurulu güce sahip Akkuyu Nükleer Santralini 20 milyar dolarlık yatırımla yapacak. ÇED raporu ikinci kez Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na verilen projede ilk ünitede elektrik üretiminin 2019 yılında başlaması öngörülüyordu. Yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarını devreye alarak enerjide dışa bağımlılığı azaltmaya çalışan Türkiye, 2023 yılında toplam enerjisinin yüzde 10′unu nükleer santralden üretmeyi amaçlıyor.
’2019′a yetişmesi mümkün gözükmüyor’
Konuya yakın kaynaklar, daha önce planlandığı gibi nükleer santralde ilk üniteden elektrik üretiminin 2019 yılında olmasının mümkün olamayacağını belirterek, “İlk üretim daha çok 2020′de olacak gibi gözüküyor. Nükleer santrallerin bazı özellikleri var. Başka herhangi bir santralde test dönemi birkaç ay sürerken bu süre nükleer santralde 6 ila 12 ay arasında olabiliyor” dedi. Aynı kaynak, nükleer santrali yapacak olan Akkuyu NGS’nin EPDK’dan inşaat ve elektrik üretim lisanslarını henüz almadığını da bildirdi. Yetkililer, bu lisansların alınmasında herhangi bir sorun yaşanmasını beklemiyorlar.
Akkuyu Nükleer Santrali için projenin ana müteahhidi Rus Atomstroyexport şirketi nükleer santralin dört ünitesinin de 2023 yılında devreye girmesini öngörüyor. ÇED raporunun Kasım ayı sonunda verilmesi ve ardından yaklaşık değeri 8 milyar doları bulabilecek olan bazı yapım işleri için ihaleye çıkılması bekleniyor. Yetkililer, ihalenin gecikmesindeki bir diğer gerekçenin de nükleer santrale dair dokümanları inceleyecek olan bağımsız bir danışman seçiminin henüz yapılamamasını gösteriyor. Türkiye Atom Enerjisi Kurumu tarafından bu konuda açılan dördüncü ihale de tamamlamamış ve son ihale geçtiğimiz günlerde iptal edilmişti.
İngiliz savunma ve güvenlik düşünce kuruluşu Royal United Services Institute’ten Aeron Stein, bağımsız denetim için danışmanın seçilememesinin gecikmedeki en önemli unsurlardan biri olduğunu söyledi. Stein, “Bu süreç tamamen TAEK’in (Rus reaktör dokümanlarını denetlemek için) bir danışman firma bulma ihalesini yapmasına bağlı ve şu andaki tüm işaretler bu süreçle ilgili oldukça zorlandıkları yönünde” dedi.
Stein, nükleer santralin inşaatının 2016′da başlasa bir ilk reaktörün yapımının üç yılda, tamamının ise yedi yıl tamamlanmasının takvim açısından çok sıkışık olacağını belirtti. Enerji talebinde çok hızlı büyüyen Türkiye, ihtiyaçların karşılanması için yılda 3,500 MW’lık kurulu gücü devreye alması gerekiyor. Türkiye’nin ikinci nükleer santralini ise Japon-Fransız konsorsiyumu Sinop’a yapılacak.
Kaynak: Enerji Enstitüsü