(Turkish) “Türkiye’nin Kömür Politikası Rasyonel Değil”

Sorry, this entry is only available in Turkish. For the sake of viewer convenience, the content is shown below in the alternative language. You may click the link to switch the active language.

Dünya, sera gazı emisyonu konusunda uluslararası işbirliğini konuşurken Harvard Üniversitesi Profesörü  Türkiye’nin emisyon kesinti hedeflerinin gelirine göre düşük olduğunu ortaya koydu. Frankel karbon emisyon kesintisi konusunda Türkiye’yi ‘kaytaran ülkeler’ arasında gösterdi. Frankel’e göre küresel iklim değişikliği diye bir şey olmasa bile Türkiye’nin kömüre hücumu akılcı bir politika değil.

ABD Başkanı Barack Obama ve Çin Başkanı Şi Cinping’in sera gazı emisyonu konusunda beklenmedik bir şekilde anlaşması gözleri diğer ülkelere çevirdi. Anlaşmaya göre ABD 2020’ye kadar sera gazı emisyonunu 2020’de, 2005 seviyesine göre yüzde 26-28 sözü verirken Çin de 2030’da zirve emisyon oranına ulaşacağını ve temiz enerji kaynağını yüzde 20 artıracağını taahhüt etti. Harvard Üniversitesi’nden ekonomist Jeffrey Frankel’in araştırmasına göre ABD ve Çin dışında birçok ülkelerin yeni emisyon kesintisi sözü vermesi gerekiyor. Ülkelerin kişi başına gelirlerini 2020 emisyon oranı vaatleriyle kıyaslayan Frankel’e göre Türkiye’nin de emisyon kesintisi sözünü ciddi oranda revize etmesi gerekiyor.

TÜRKİYE ‘KAYTARAN ÜLKE’

Frankel, araştırmasında kişi başına gelirde 11 bin dolara dayanan Türkiye’nin 2005’e göre 2020’de yüzde 20 daha fazla karbon emisyonu öngörmesinin çok yüksek olduğunu vurguluyor. Frankel Türkiye’yi Moldova ve Singapur ile birlikte karbon emisyonunu azaltma hedefinde “kaytaran ülke” olarak değerlendiriyor. Araştırmasını Hürriyet’e değerlendiren Frankel “Gelir seviyesi düşünüldüğünde Türkiye’nin bugün takip ettiği yola göre 2020’de karbon emisyonunu yüzde 20 azaltması gerekir. Türkiye’nin son kömür atağını düşündüğümüzde bu hedef zor olabilir. Ancak Türkiye, Çin’in ABD’ye verdiği söz gibi 2030’da ulusal emisyon hedefi verebilir. Çin ve Endonezya’nın kişi başı geliri Türkiye’den düşük olmasına rağmen emisyonun milli gelire oranı düşme trendine girdi. Neden Türkiye de aynı trende girmesin” diye konuştu.

KÖMÜR POLİTİKASI İRRASYONEL

Türkiye’nin ekonomisine göre emisyon kesinti sözlerinin çok düşük kalmasını kömür politikasıyla açıklayan Frankel Türkiye’nin ana sorununun “kömür çılgınlığı” olduğunu da vurguladı. Her ülkenin hızlı büyürken enerji ihtiyacının da büyüdüğüne dikkat çeken Frankel “Yine de yakıtların en kirlisi olan kömüre eğilimi anlamakta zorlanıyorum. Küresel iklim değişikliği söz konusu olmasa bile Türkiye’nin kömürü teşvik politikası kendi kendine açtığı bir yara gibi. Kömüre teşvik pahalı bir yatırım. Yarattığı hava kirliliği Türk vatandaşların sağlığına zarar verecek. Daha ötesi kömür santralleri turizm sektörünü de kötü etkileyecek” dedi.

DEVAMI İÇİN TIKLAYINIZ>>>

Kaynak: Enerji Enstitüsü

elektrik üretimienerjienerji haberenerji haberleriiklim değişikliğiJeffrey Frankelkömürsera gazı emisyonuTürkiye'nin Kömür politikası
Yorumlar (0)
Yorum Ekle