İklim değişikliği ve karbon ayak izinin düşürülmesine yönelik mücadele veren sivil toplum kuruluşu 350 tarafından ‘İklim için Kentler’ raporu yayımlandı.
İklim değişikliğinde şehirlerin oynadığı rolü gözler önüne seren 350 raporu, yeryüzünde karbon salımınının en yoğun olduğu bölgelerin şehirler olduğunu gözler önüne sererek, hanelerde ve
İklim değişikliği ve karbon ayak izimizin düşürülmesi için mücadele eden uluslararası sivil toplum kuruluşu 350’den yapılan açıklamada, atmosferdeki 400 ppm (milyonda bir partikül) olan karbondioksit miktarının, küresel ısınmanın yarattığı etkilerin normale döndürülmesi için gerekli olan 350 ppm’ye düşürülmesi hedefleniyor.
‘İklim için Kentler’ raporunu yayınlayan 350, şehirlerimizin iklim değişikliğinde hem mağdur hem de fail olduğunu vurgulayarak, şehirlerde kullanılan enerjinin bir an önce sürdürülebilir kaynaklara yönlendirilmesini ve şehir içi ulaşımda kirletici yakıtlardan vazgeçilmesi çağrısında bulundu.
ŞEHİRLER DOĞAL KAYNAK TÜKETİMİNİN % 75’İNDEN SORUMLU
350 raporundaki verilere göre, şehirler doğal kaynak tüketiminin % 75’ini, enerji kullanımının % 60 ila 75’ini, sera gazı salımının % 70’ini tek başına gerçekleştiriyor. İklim değişikliğinin faili olan şehirler ayrıca yarattıkları olumsuzluklarını mağduru oluyorlar. Şehirler yarattıkları ‘ısı adası’ nedeniyle her geçen yıl daha fazla ‘sıcak hava dalgalarına’ maruz kalıyor. Her yaz yaşanan aşırı ve anormal sıcaklar kent sakinlerinin hayatını tehdit ediyor. İklim değişikliği aşırı hava olaylarını tetikleyerek, şehirler üzerinde yıkıcı sonuçlar doğuruyor. Yükselen deniz seviyeleri nedeniyle büyük bir çoğunluğu kıyı şeridi üzerine kurulan şehirler, deniz tarafından yutulma tehdidiyle karşı karşıya, düzensizleşen yağışlar, kuraklık, sel ve taşkın gibi felaketler su varlığını azaltarak, gıda üretimini tehdit ediyor.
KİRLETİCİ YAKITLARDAN VAZGEÇİLMELİ
Şehirlerin enerji tüketimindeki önemli payını sürdürülebilir enerjiyle değiştirerek karbon salımını azaltması gerektiğini savunan 350 raporu, enerji arz, talep ve kullanımının % 100 yenilenebilir enerji hedefine göre yeniden şekillendirilmesi gerektiğini, enerji kullanımında verimliliğin ve tasarrufun maksimum seviyelere ulaştığı enerji sistemlerinin tercih edilmesi gerektiğini öne çıkardı. Küresel karbondioksit salımının % 23’ünden ulaşımın sorumlu olduğunun altını çizen 350 raporu, ulaşımda kirletici yakıtlardan kaçınılması gerektiğini, ulaşımı çevreci, temiz, sürdürülebilir, ucuz ve erişilir hale dönüştürülmesini, enerji verimliliğinin ve tasarrufunun en yüksek seviye taşınması gerektiğini savundu.