(Turkish) Yaptırımlara Karşı İran, Hürmüz Boğazı Kartını Masaya Koydu

Sorry, this entry is only available in Turkish. For the sake of viewer convenience, the content is shown below in the alternative language. You may click the link to switch the active language.

Tarih boyunca gerek  jeo-stratejik, jeo-ekonomik gerekse jeo-politik,  anlamda barışçı diplomatik girişimlerin çatışmaları önlemede yarı yolda kaldığı ve güvenlik tehdidi algısını yükselttiği pek çok vakaya bizzat veya aktarımlarlarla şahit olmakla beraber çağımızda  dengeli ve temkinli siyaset  anlayışının uç sınırlarda ne kadar hızlı değişebildiğine,esnediğine  ve bunun güvenlik ve ekonomik çıkarlarını tehditi bağlamında  bölgesel ve küresel aktörlerin tutumlarına nasıl yansıdığına tanık olmaktayız. Bunun yeni bir örneğini içinde bulunduğumuz Temmuz ayında yeniden yaşadık. ABD’nin, İran’a karşı yaptığı sert açıklamalarla , petrol ihracatına yönelik tehditkâr açıklamalarııa İran’ın da pek pabuç bırakmayaccağına yönelik değerlendirmelerinde bulunup İran’ın tedbirlerini aldığına yönelik haberler servis edildiğini gördük.  

Kendi hegemonyasındaki tek kutuplu dünyayı mümkün olsa tek başına idare etmeye hevesli olan ABD’nin,  BOP Projesinin bir uzantısı olarak, Orta Doğu’nun başat güçlerinden biri olan  İran’ın  ham petrol satışı gelirlerini yani  petrol ihracatını sıfırlama yönündeki  gayretlerinin ve dahi ekonomisini vurmaya yönelik  uluslararası hukuka aykırı  adımlar atma hamlelelerinin  bir başka parçası  olan  nükleer anlaşmadan (JCPOA) tek taraflı çekilmesinin ardından, bölgede başta enerji alanında olmak üzere siyasi gerginlik ve yankıları  sürmekte.

Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), İran’a uygulanan yaptırımlar sebbeiyle  ortaya çıkabilecek muhtemel  petrol arz eksikliğini azaltmak için katkı sağlamaya hazır olduğunu açıklaması  2018 Temmuz ayının ilk haftasının önemli gelişmelerinden biri oldu .  Bu bağlamda İran Ortadoğu’daki petrol rezervleri hakkında yeni bir uyarı yayınlarken, UAE -BAE de kendi petrol üretimini arttırabileceğini açıklıyordu ve konuya yönelik  BAE Enerji Bakanı ve OPEC Dönem Başkanı Suheyl el-Mezrui, ülkesinin olası petrol arz eksikliğini azaltmak için katkı sağlamaya hazır olduğunu  vurguluyordu.  BAE’de devlete ait Abu Dabi National Oil Co. şirketi de, günde 3,3 milyon varil petrol üretim kapasitesine sahip olduğunu ancak bu kapasiteyi günde 3,5 milyona çıkarmayı planladıklarını belirtti. Şirket ayrıca, “talep geldiği takdirde petrol üretimini günde birkaç yüz bin varil arttırma kabiliyetine sahip olduğu” şeklinde değerlendirmelerde bulunuyordu .

Bu makale Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve İran’ın ruhani lideri Ayetullah Ali Hamaney’in başdanışmanı Ali Ekber Velayeti, Moskova’da bir araya gelmesinin yankılarını da kapsayacak şekilde sözkonusu gelişmelerin ardından İran’ın İran ile Umman arasında yer alan ve Basra Körfezi’nin dünyaya açıldığı nokta olan  Hürmüz Boğazını kapatma tehdidi gibi bir noktaya geliş aşamalarına gelişini  ve başta dünya piyasalarını altüst etmek olmak üzere jeopolitik ve jeostratejik etkilerinin ana hatlarını , Daimi müşterek güvenli teşkilatı olan NATO, zirvesinin yansımalarını  ve Temmuz ayı ilk iki haftasındaki sıcak gelişmelerin özetini   Enerji özelinde mercek altına almaktadır. [i]

Rafineriden Gelen Rafine Bilgiler

 Geçtiğimiz sene Temmuz ayında bizzat katıldığım 22. Dünya Petrol Kongresi’nde İran‘ın Petrol Bakan Yardımcısı Amir Hossein Zamaninia [ii]basın mensuplarına yaptığı açıklamada, Türkiye‘ye gönderilen doğalgaz miktarını artırmak istediklerini söylerken  İran’ın 2017  sonuna kadar günlük petrol üretimini 4 milyon varile çıkaracağını ifade ederken , “Biz ham petrol ihracatında müşteri sıkıntısı çekmiyoruz. Bizim üretimimiz ve ham petrol arz kapasitemiz sınırlı. Bu bağlamda elimizde ham petrol olduğu müddetçe müşterisi daima hazır.” şeklinde konuşmaktaydı İran’da bir önceki  yaptırımlar petrol arzının günde 1 milyon varil azalmasına sebep olmuş sonrasında yaptırımların 2016 yılında kaldırılmasının akabinde İran yine önde gelen petrol ihracatçılarından biri olmuş, bu dönemde üretimini artırarak 2018 Mart ayında günde 3.81 milyon varile erişmişti ki bu bu miktar, küresel üretimin yaklaşık yüzde 4’üne tekabül etmekteydi . Öte yandan İran’ın ham petrol ihracatıysa  2018 senesinin  ilk çeyreğinde ortalama olarak günde 2 milyon varili geçmişti. Şimdi kanaat önderleri ve analistler ABD’nin yaptırımlarına menfaatleri doğrultusunda boyun eğecek ülke sayısına bağlı olarak, İran’ın petrol arzının 300.bin varil azalarak günde 1 milyon varile gerilemesini beklemekteler.   ,Üyesi olduğu Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü’nün (OPEC) üçüncü büyük üreticisi olan İran’da pek çok petrol rafinerisi bulunduğu bilinmektedir. Temmuz ayının ikinci haftasında (2018) bu rafinerilerden birine yönelik çarpıcı bir beyan  geldi .  İran’ın orta kesiminde yer alan  hali hazırda kapasitesi günlük 171 bin varil olan Şazend İmam Humeyni Petrol Rafinerisinin  Yönetim Kurul Başkanı Ali Rıza Emin son altı ay içinde rafineride 1 milyar 200 milyon Euro 4 ve kurşunsuz süper benzin üretildiğini,  bu süre içinde mezkur rafineride ayrıca 264 milyon litre sıvı gaz, 26 milyon litre Propolin, 808 milyon litre mazot, 16 milyon litre hafif petroller ve 70 milyon jet yakıtı üretildiğini  açıkladı.[iii]

İran ile imzalanan ve resmî olarak Ortak Kapsamlı Eylem Planı (JCPOA) olarak adlanan  nükleer anlaşma aleyhinde  en ateşli muhalif isimlerden biri olan, hali hazırda  23 Mart 2018 ‘dan bu yana  ABD Başkanı Trump’ın  Ulusal Güvenlik Danışmanı olup . vaktiyle de BM Büyükelçisi olarak görev yapmak üzere George W. Bush tarafından atanıp İran’ın nükleer tesislerinin bombalanmasını savunan , 2015 yılının Mart ayında New York Times gazetesinin serbest kürsü sayfasında “İran’ın bombasını engellemek için İran’ı bombala” adlı bir makaleyi   kaleme alan Ülkenin eski Birleşmiş Milletler (BM) daimî temsilcisi olan ABD dış politikasında radikal şahin tutumları ve diplomatik sınırları aşan söylemleriyle bilinen John Bolton, hatırlarsak  geçen 2017 senesinde  protestolar esnasında Temmuz ayında alenen  Tahran’da rejim değişikliği çağrısı yapmıştı.
Voice of America, Belçika’nın başkenti Brüksel’de NATO zirvesinin ardından düzenlediği basın toplantısında Trump, “İran-ABD  arasında bir tırmanmanın olabileceğini söyleyebilirim”. dediğini duyuruyordu. VOA, Trump’ın  “Geçmişe göre bize şu anda çok daha saygılı davranıyorlar. Birçok sorun yaşadıklarını ve ekonomilerinin çökmekte olduğunu biliyorum. Ancak size şunu söyleyeceğim; bir noktada beni arayacaklar ve ‘Bir anlaşma yapalım’ diyecekler ve bir anlaşma yapacağız. Ama şu anda canları yanıyor” şeklinde  konuştuğu haberin servis etti . . Aynı açıklamaya yönelik  Putin’in , Kremlin’de İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu ile yaptığı görüşmenin bir gün sonra yani 12 Temmuz ‘da Jerusalem Post  gazetesi   Reuters’dan , Jonathan Weber Rosen tarafından alıntı  servis haber ettiği haberde Trump’ın ” İranlılarla aramızda  gerginlik muhtemel bunu söyleyebilirim ancak, şu anda “şimdi geçmişte olduğundan çok daha fazla saygılıar bize karşı  ve daha usturuplu  davranıyor” ifadelerine yer verdi . Aynı gün ABD, Rus doğal gazını Almanya üzerinden Avrupa’ya taşıyacak olan Rusya’nın Kuzey Akım 2 Doğal Gaz Boru Hattı’na yatırım yapan Batılı şirketlerin yaptırımlarla karşı karşıya kalma riskleri olduğu ikazında  bulundu.ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü yaptığı açıklamada, “Rusya’nın enerji ihracat boru hattı sektörü ile çalışan şirketlerin yaptırım riski taşıyan bir faaliyet çizgisinde bulundukları mevzunda  netiz. Biz, bu boru hattının Avrupa’nın genel enerji güvenliği ve istikrarını baltalayacağına inanıyoruz. Rusya, bu projenin Avrupa’yı bölmekte olduğunu anladı ve bunu lehine kullanıyor” dedi. Kuzey Akım 2’de uluslararası enerji şirketleri Wihtershall, Uniper, OMV, Anglo-Dutch Shell ve Engie’nin yatırımı bulunuyor.şeklinde konuşuyordu. [iv]

Bilindiği üzere bölgesel ve küresel güç dengeleri, Şangay Iş birliği Örgütündeki varolma biçimleri ,başta Hazar enerji kaynakları üzerindeki ortak  menfaatleri olmak üzee  enerji konusundaki çıkarları, Suriye bağlamında Suriye Arap Cumhuriyeti’nin tam bağımsızlık birlik , egemenlik ve  toprak bütünlüğünü destekleyen ve   Moskova zirvesi ile Astana görüşmelerindeki aracılık hamleleriyle bunu somutlaştıran   Rusya-İran yakınlaşmasının tarihteki en üst seviyelerden birinin yaşandığı dönemdeyiz .(Ruhani – Putin dönemi) . Putin, 11 Temmuz  akşam Kremlin’de İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu ile yaptığı görüşmenin ardından   İran’ın ruhani lideri Ayetullah Ali Hamaney’in başdanışmanı Ali Ekber Velayeti’yi kabul etti. Moskova’daki Novo-Ogarevo Başkanlık Rezidansı’nda gerçekleşen görüşmeye Rusya Devlet Başkan Yardımcısı Yuriy Uşakov, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, İran Yönetimi Danışmanlar Dairesi Başkanı Ali Asgar Fathi Sarbangoli ve İran’ın Moskova Büyükelçisi Mehdi Sanai de katıldı. Putin, 2018 Dünya Kupası için Moskova’ya giden Netanyahu’yla Kremlin’de bir araya gelmişti. Taraflar, özellikle Suriye’deki durum üzerinde durmuştu.

Protestolar Berabaerinde Gelen “İran’da Rejim Değişikliği” Çağrıları ve Siyasi  Pozisyonlanmalar

İran’a 2006-2015 yılları arasında uygulanan uluslararası yaptırımlar ülke ekonomisine ciddi manada zarar vermiş, 2012 ve 2013 yıllarında kümülatif olarak yaklaşık yüzde 10 daralan İran ekonomisi, 2015 senesinde ise bir nebze toparlanmıştır. Hatta içinde bulunduğumuz 2018 senesinin, bu bağlamda nükleer anlaşmanın semerelerinin alınmaya başlanacağı bir yıl olacağı öngörülmekteydi. Ne var ki, işler umulduğu gibi gitmedi.  2017’de başlayan[i] ve 2018 yılının ilk günlerinde  daha da genişleyerek  siyasi bir eksende dalgalanan  sokak olaylarının da etkisiyle, ülkede risk algısı bir hayli yükseldi. Risk algısındaki artışın da etkisiyle, İran para birimi yabancı paralar karşısında ciddi miktarda değer kaybına uğradı. Üstüne bir de ABD’nin nükleer anlaşmadan çekilme kararı gelince, zaten daralan ekonomi olumsuz gidişatı hızlandı. Bu noktada enerji piyasaları bağlamında bakıldığında siyaset uzmanı ve enerji piyasası kanaat önderleri, petrol ihracatı bağlamında kısa vadede kararın önemli bir menfi etki yaratmayacağını, hatta  jeopolitik gerilimlerin son haftalarda ham petrol fiyatlarını yükselttiği düşünülürse, İran’ın bu konjonktürde gelir artışı bile sağlayabileceğini kaydetmekteler. Öte yandan, ABD’nin anlaşmadan tek taraflı çekilmesinin Avrupalı şirketlerin yatırımlarını bir hayli zorlayacağı görüşü de giderek uzmanlar arasında hakim olmaktaydı. Öte yandan içinde bulunduğumuz 2018 yılıının Mayıs sonlarında en önemli gelişmelerinden birisi, CIA Direktörlüğü’nden ABD Dış İşleri Bakanlığı’na geçen Mike Pompeo’nun Washington’daki Heritage Vakfı’nda “Nükleer Anlaşmadan Çekildikten Sonra: Yeni Bir İran Stratejisi” başlıklı bir konuşma yapması ve Tahran’la ‘yeni anlaşmaya varmak ve ilişki kurmak’ için 12 şart sıralayıp aksi takdirde alenen İran’ı rejim değişikliğiyle tehdit etmesi olmuş görünüyordu. Tehditler arasında; İran rejimine yönelik eşi benzeri görülmemiş mali baskı uygulanması ve İran rejimi kendisi ve halkı için seçtiği kabul edilemez yoldan çıkıp rotasını değiştirmezse, ABD’nin uyguladığı yaptırımlar altında çektiği ıstırabın çok daha acı verici olacağı gibi söylemler yer alıyordu. Tehditler sadece İran ile de sınırlı değildi. ABD Dış İşleri Bakanlığı, İran’ın her türlü saldırganlığını geri püskürtmek için Pentagon ve bölgesel müttefiklerle yakın işbirliği içinde çalışacağını açıklamıştı. [v]

Geçtiğimiz 2017 senesinin sonunda   Meşhed’de 28 Aralık 2017 günü başlayan ve ardından İran’ın diğer şehirlerine yayılan ekonomik kriz protestolarının, hükümet karşıtı gösterilere dönüşmesinin ardından gece düzenlenen gösteride ölümler gelmiş, Ülkenin yarı resmi haber ajansı Mehr, İran‘ın batısındaki Luristan Eyaleti’ndeki Dorud’da gece düzenlenen gösterilerde iki protestocunun öldürüldüğü haberini servis etmişti  Çeşitli kaynaklar aynı olaya ilişkin Devlet televizyonu ise, Dorud’daki göstericileri polisin değil, yabancı ajanların öldürüldüğü iddiasında bulunulduğunu bildirdi.    İran‘ın dini lideri Ayetullah Hamaney’in gitmesini isteyen göstericileri tehdit eden İran Devrim Muhafızları, ‘Halkın demir yumruğu kafalarına inecek’ tehdidinde bulunmuştu.

Avrupa’daki Yankılanmalar

Temmuz ayının ikinci haftası(2018) Fransa’nın başkenti Paris’te düzenlenen İran muhalefeti İran Direnişi Ulusal Konseyinin etkinliğine saldırı hazırlığında olduğu gerekçesiyle Paris’te tutuklanan İran asıllı Merhad A’nın Belçika’ya iade edileceği haberi ise Temmuz aynın ikinci haftasının öne çıkan gelişmelerinden bir başkası oldu . Fransız basınında yer alan haberlere göre, Paris Temyiz Mahkemesinin İran muhalefetinin İran Direnişi Ulusal Konseyi 30 Haziran’daki etkinliğine saldırı hazırlığında olduğu gerekçesiyle Paris’te tutuklanan İran asıllı 54 yaşındaki Merhad A’nın Belçika’ya iadesine karar verdiği belirtildi.

Hatırlarsak  geçtiğimiz Mayıs ayında AB Enerji Komisyonu Başkanı Miguel Arias Cañete, Avrupa Birliği ve İran’ın petrol ticareti konularında çalışacak ortak bir çalışma grubu oluşturmayı kabul ettiklerini belirtmişti. Oluşturulan grup İran’ın nükleer anlaşmadan faydalanması için çalışacağını belirtmiş İran Atom Ve Enerji Kurumu Başkanı Ali Ekber Salihi ile Tahran’da yaptığı görüşmede,  İran’ın, P5+1 (ABD, Çin, Rusya, Fransa, İngiltere ve Almanya)- arasındaki Joint Comprehensive Plan of Action –  JCPoA (Ortak Kapsamlı Eylem Planı)   nükleer anlaşmaya bağlı kaldığını ve tüm taahhütlerini yerine getirdiğini söyleyen Cañete, “Buna karşılık Avrupa da tüm taahhütlerine bağlı kalacaktır” şeklinde flash açıklamalarda bulunmuştu .Amerika’nın nükleer antlaşmaya yönelik attığı menfi  adımlar karşısında Avrupa’nın anlaşmaya bağlı kalacağını vurgulayan Avrupa Enerji Komisyonu Başkanı nükleer antlaşmanın devamından yana olduklarını belirterek “Bu konuda gerekirse ABD’nin de karşısında durmaya hazırız” şeklinde değerlendirmelerde bulunmuştu . O günlerde  İran Petrol Bakanı Bijen Namdar Zengene de mevzuya  yönelik  yaptığı açıklamada, “Brüksel’de İran ve üç Avrupa ülkesi arasında gerçekleşen son zirvede, iki tarafın detaylı müzakerelere girmesi gerektiğine işaret edilmişti. Bugün ise İran ve Avrupa arasında petrol, doğalgaz, petrol ürünleri, gaz kondensat ve petrokimya sektörü konusunda detaylı görüşmeler başlatılmış oldu” şeklinde konuşmuştu .  Haziran ayında  İran Atom Enerjisi Kurumu Başkanı Ali Ekber Salihi, basın açıklamasında İslam İnkılabı Rehberi’nin verdiği nükleer talimatına ilişkin Nükleer enerjide 190 SWA’ya ulaşmak için çalışmalara başladıklarını kaydetmiş .başlattıkları çalışmaların kati surette  Nükleer Anlaşmaya aykırı olmadığını beyan etmişti.Temmuz ayının ilk haftasında ise (2018) .   çeşitli kaynaklar Trump’a büyük şok! AB, İran’da faaliyete onay verdi şeklinde manşetlerle AB ve ABD arasında yaşanan misilleme düellosunun Avrupa Birliği parlamenterleri, Avrupa Yatırım Bankası’nın İran’da iş yapmasına onay vermesi suretiyle  AB ‘nin son noktayı koyduğuna ve çekişmeli sürecin  nihyete erdiğine işaret ediyordu  Hatta  aynı günler  İran ve Avusturya İran ‘da petrol eğitim ve doğal gaz işbirliğinin yanı sıra yenilenebilir enerjilere yatırım yapılmasını öngören Enerji İşbirliği Anlaşması uzatılmış,İran İslam Cumhuriyeti Petrol Bakan Yardımcısı Emir Hüseyin Zemani, yaptığı açıklamada, İran Petrol Bakanlığı ve Avusturya Enerji Bakanlığı arasında işbirliği anlaşmasının uzatıldığını kaydetmişti . IRNA’nın internet sitesinde yer alan haberlerde de , Zemani’nin , iki ülke arasında petrol ticareti için müzakerelerin  sürdüğünü kaydettiği, İran’dan Avrupa ülkelerine gaz ihracatı ile ilgili olarak Avusturya ile görüşmeler yapıldığını, Avusturya’nın Hazar Denizi kıyısı ve İran üzerinden Avrupa’ya doğalgaz ihraç edilmesini istediğini ve bu anlamda  müzakerelerin  olduğunu ifade ettiğine yer vermişti.

ABD Başkanı Donald Trump’ın, eski kanlısı Kuzey Kore Lideri Kim Jong-un’a yeni kankalığın bir nişanesi olarak içinde İngiliz müzisyen Elton John tarafından seslendirilen ‘Rocket Man’  şarkısının yer aldığı bir albüm hediye edeceği iddialarının yapıldığı diğer yandan ABD ‘nin Çin’in savunma, havacılık ve imalat sektörlerini hedef alacak şekilde  Çin’den ithal edilen 34 milyar dolar değerindeki nükleer reaktörler, gaz türbinleri, hava ve gaz sıvılaştırıcı makineler, fırınlar ve ticari bulaşık makineleri  gibi 818 ürüne yüzde 25 ek gümrük vergisi uygulamaya resmen başlamasıyla fitili ateşlenen Çin-ABD ticaret savaşlarının yaşandığı günlerdeydik geçtiğimiz hafta. Aynı esnada  OrtaDoğu’da Hürmüz Bogazının şayet tehdidin ötesine geçer ise kapatılması durumunda ticaret ve enerji piyasalarının ne şekilde evrileceğinin yanısıra sıcak çatışma, savaşları tetikleyebileceği endişeleri İçinde bulunduğumuz  2018  Temmuz ayının ilk haftasının sıcak gelişmeleri arasında yer almakta.  Bu arada Iran’ın yarı resmi haber ajansı Mehr’in, İran Gümrük Müdürlüğü’nün , başta un, buğday, mısır ve arpa olmak üzere toplam 18 tarım ürününün ihracatının yasaklandığını ve yasağın ikinci bir duyuruya kadar uygulanması gerektiğini bildirdiği duyurusu da yine öne çıkan gelişmeler arasında yer aldı Temmuzun ilk haftasının sonunda.zira İran Gümrük Müdürü Ali Ekber Şademani, söz konusu yasağın ülke genelinde bulunan tüm gümrüklerde uygulanacağını açıklarken İhracat yasağının gerekçesine ilişkin bilgi de verilmemişti sözkonusu haber kaynağında.

ABD Dışişleri Bakanlığı Politika Planlama Direktörü Brian Hook,’un  2 Temmuz’da İran’a yapılan baskının amacının ülkenin petrol gelirlerini sıfıra indirerek Tahran yönetiminin bölgedeki politikasını değiştirmesini sağlamak olduğu   şeklindeki açıklamasının ardından     yaptığı açıklamada bulunmasının ardından OPEC’in 3. büyük petrol ihracatçısı olan İran’ın,   Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani İsviçre’deki temasları esnasında  yaptığı açıklamada, ABD’nin, İran petrol ihracatını tamamen durdurmak istediğine vurgu yaparak “Bu ifadenin manasını kavrayamıyorlar, çünkü ABD yönetimi ‘İran’a bir damla petrol ihracat ettirmeyeceğiz.Bu, tüm bölge petrolünün ihraç edilemeyeceği manasına geliyor . İran petrolü ihraç edilemezken bölge petrolünün ihraç edilmesi mümkün olabilir mi? Eğer bunu yaparsanız sonuçlarına da katlanırsınız” ifadelerini kullanmıştı.  Aynı günler  İran’dan yüksek miktarda petrol ithal eden Japonya ve Güney Kore, İran ambargosundan muafiyet için ABD ile görüşmekteydi. ABD’nin uluslararası camiadan İran’la olan petrol ticaretlerini Kasım ayı itibariyle sonlandırmalarını talep etmesi , Güney Kore ve Japonya gibi İran’dan yüksek miktarda petrol ithal eden ülkeleri ABD ile muafiyet kapsamına alınmaları konusunda görüşmeye sevketti.  OPEC’in 3. büyük petrol ihracatçısı olan İran’ın başlıca pazarları Çin, Hindistan, Güney Kore ve Japonya. Bu ülkelerden Hindistan, Güney Kore ve Japonya ABD’nin İran anlaşmasından çekilmesiyle birlikte bu ülkeden petrol ithalatlarını azaltmaya başlamıştı. Japonya ve Güney Kore 2016 yılında İran’dan günlük yaklaşık 700 bin varil ham petrol ithal etmişlerdi.

Hürmüz Boğazı Polemiği

İran, gayelerinin  İran’ın petrol gelirlerini sıfırlayıp, Tahran’I ABD lehine olmak üzere  “daha iyi” bir nükleer anlaşmayı müzakere etmeye doğru yönlendirecek maksimum ekonomik ve diplomatik baskıyı yaratmak  niyetinde olduğunu vurguladığı ABD’ye karşı sert açıklamalarda bulundu. Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, ABD hükümetinin İran petrol ihracatını tamamen engellemek istediğini kaydedederek “ABD bunun ne manaya geldiğini anlayamıyor. Zira İran petrolünün ihraç edilmemesi ama bölge petrolünün ihracatının devam etmesi anlamsız bir ifade. Şayet yapabiliyorsanız İran petrol ihracatını engelleyin, böylece neticelerini de göreceksiniz” şeklinde konuştu   Amerikan’ın  güç gösterisine ilişkin İran Devrim Muhafızları Komutanı İsmail Kevseri  5 Temmuz günü yaptığı açıklamada “Eğer İran petrolünün ihracatı engellenirse, Hürmüz Boğazı’ndan dünyanın diğer noktalarına petrol geçişine izin vermeyeceğiz” şeklinde konuştu . Sputnik’e açıklamasında Kevseri’nin sözlerini değerlendiren Rus araştırma şirketi AKRA Direktör Yardımcısı Vasiliy Tanurkov, “Hürmüz Boğazı’nın kapatılması küresel enerji krizine ve petrol fiyatlarının kontrol dışı yükselişine sebep olur. Burada varil başı 200 dolar hatta  400 dolara kadar yükselişler sözkonusu olabilir. Ama buna ihtimal vermiyoruz zira bu İran’ın Hürmüz üzerinden petrol ihraç eden tüm ülkelere ve onların temel partnerleri ABD, Avrupa ve Çin’e savaş ilanı anlamına gelir” dedi. Tanurkov, “Hürmüz Boğazı üzerinden İran, Kuveyt, Katar ve BAE’nin petrolü ve ayrıca Suudi Arabistan ve Irak petrolünün büyük bir kısmı taşınıyor. Toplamda dünya petrol ticaretinin yüzde 20’si Hürmüz Boğazından geçiyor. Söz konusu, günde 17-18 milyon varil. Buna Katar’ın sıvılaştırılmış doğalgazını da ilave edin. Bu petrol tüm dünyaya sevk edilmekte ve Hürmüz’ün alternatifi yok” ifadelerini kullandı. İran’ın böylesi bir adımı atacağına inanmadığını kaydeden Tanurkov, Tahran’ın dönem dönem bu tür açıklamalarda bulunduğunu hatırlatarak, “Ama boğazın gerçekten kapatılması İran için intihar olur” dedi. Kimi uzmanlar ise tehdidini gerçekleştirirse petrol fiyatının varili 100 dolar ve üstü civarlarına çekeceği yönünde görüş bildirmekteler.  Moskova merkezli Skolkovo İdare Okulu Enerji Merkezi uzmanı Yekaterina Gruşevenko, “Eğer boğaz kapatılırsa fiyatlar kolayca varil başına 100 doları geçer. Hatta daha yükseğe çıkabilir. Arap Baharı sırasında bile petrol ticareti önemli ölçüde düşmese de fiyatlar yükselmişti. Ama boğaz kapanır petrol fiyatları uçarsa bölgede savaş kaçınılmaz olur” şeklinde konuşurken Vygon Consulting Araştırma Direktörü Mariya Belova, “Hürmüz Boğazı’nda geçen petrolün neredeyse yüzde 80’i, Asya Pasifik Bölgesi ülkelerine, başta Çin, Japonya, Hindistan, Güney Kore ve Singapur’a gidiyor diyerek günümüzde sadece BAE, Suudi Arabistan ve Irak’ın Hürmüz’ü pas geçen petrol boru hatlarına sahip olduğuna işaret ettikten sonra , “Suudi Arabistan’ın toplam kapasitesi günlük 5.1 milyon varil olan 2 boru hattı, BAE’nin günlük 1.5 milyon varil kapasiteli bir boru hattı ve Irak’ın Türkiye üzerinden geçen ve günlük 1.5 milyon varil kapasiteli boru hattı var. Bu hatların mevcut yoğunluğu Suudi Arabistan’ın yüzde 40, BAE’nin yüzde 20 ve Irak’ın yüzde 40 oranında” şeklinde değerlendirmelerde bulundu.Tahran’ın daha önce AB’nin İran petrolüne ambargo uyguladığını ilan ettiği 2012’de de Hürmüz’ü kapatma tehdidinde bulunduğunun da altını çizen  Belova, “Boğaz’ın gemilere kapatılması küresel petrol piyasasına ciddi etkisi olabilir ancak İran’ın bunu gerçekten isteyip istemediği ve bu güce sahip olup olmadığı büyük bir soru işareti. 6 yıl önce yaşananlar, İran’ın sadece sözlü tehditlerle yetindiğini gösterdi. Bence şimdi de aynısını yapacak” şeklinde değerlendirmer kaydetti. .

İran ile Umman arasında yer alan ve Basra Körfezi’nin dünyaya açıldığı nokta olan Hürmüz Boğazı, dünya petrol ticaretinde kritik önem taşıyor. İran dışında Irak, Kuveyt, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’nde üretilen petrolün yaklaşık yüzde 80’inin Hürmüz Boğazından geçerek dünya piyasasına taşındığı, Hürmüz Boğazı yoluyla taşınan petrolün, dünya petrol ticaretinin yüzde 20 kadarını oluşturduğu ifade ediliyor.ABD yaptırımlarının hedefinde İran halkının olduğunun altını çizen  Ruhani, “ABD, yaptırımlar sayesinde İran hükümetine karşı baskı uygulamaya çalıştığını iddia ediyor ancak ilaç ithalatına yaptırım uyguluyorlarsa, bu İran halkını hedef aldıkları gösteriyor” dedi.

[i] CNBC   Tom DiChristopher@tdichristopher Published 4:10 PM ET Thu, 5 July 2018  Updated 5:03 PM ET Thu, 5 July 2018 https://www.cnbc.com/2018/07/05/iran-is-threatens-to-close-critical-transit-lane-for-crude-oil.html

https://www.theguardian.com/world/2018/jul/05/iran-retaliate-us-oil-threats-eu-visit-hassan-rouhani-trump

[ii] Çiğdem Yorgancıoğlu -MediaELire  http://mediaelire.net/lajm/7223/fusheveprimi-dhe-vizioni-i-iranit-ne-sektorin-e-naftes-dhe-gazit-nje-bisede-me-dr-amir-hussein-zamaninia-zevendes-ministrin-tregti-dhe-marredhenie-nderkombetare-te-naftes/

[iii]  HOUSTON, June 27 06/27/2018 By Paula Dittrick  OGJ Upstream Technology Editor

https://www.ogj.com/articles/2018/06/market-watch-crude-oil-prices-climb-as-us-talks-sanctions-on-iran-s-trading-partners.html

[iv] https://www.voanews.com/a/trump-withdraws-us-from-iran-nuclear-deal/4385904.html

Jerusalem Post  International news PRESIDENT TRUMP ASSURES U.S. READINESS TO MAKE NEW DEAL WITH IRAN”I would say there might be an escalation between us and the Iranians.” However, Iran was now “treating us with much more respect right now, than they did in the past,” Donald Trump said. BY REUTERS, JONATHAN WEBER ROSEN 12 Jul 2018 https://www.jpost.com/International/President-Trump-assures-USs-readiness-to-make-new-deal-with-Iran-562326

[v] Çiğdem Yorgancıoğlu UPA Uluslararası Politika Akademisi http://politikaakademisi.org/2018/05/23/nukleer-anlasmanin-cokusu-sonrasi-iranda-enerji-sahasindan-yansimalar/

Hazırlayan:  H.Çiğdem Yorgancıoğlu   http://www.cigdemyorgancioglu.org/

abdenerji gündemienerji haberleriH.Çiğdem Yorgancıoğluiran
Yorumlar (0)
Yorum Ekle