Sorry, this entry is only available in Turkish. For the sake of viewer convenience, the content is shown below in the alternative language. You may click the link to switch the active language.

Küresel ısınma ve çevresel sorunların çözümünün, enerji verimliliği ve yenilenebilir enerji kaynakları olduğuna işaret eden EYODER Başkanı Cihan Karamık’a göre, ülkemizin yeşil ekonomiye geçişte kullanabileceği en etkili, yerli ve ucuz yol enerji verimliliği.

İçinde bulunduğumuz “Enerji Verimliliği Haftası” dolayısıyla açıklamada bulunan EYODER Yönetim Kurulu Başkanı Cihan Karamık,

“Bir yandan enerji kaynaklarının azalması, diğer yandan sanayileşme, şehirleşme ve dijitalleşmeye bağlı olarak enerjiye olan ihtiyacın artması, küresel ısınma tehdidi ve çevresel sorunlar bizi iki temel çözüme yönlendiriyor. 1’incisi enerji verimliliği, diğeri ise yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı.” dedi.

Enerji verimliliğinin ülkemizin yeşil ekonomiye geçişte kullanabileceği en etkili, yerli ve ucuz araçlardan birisi olduğuna dikkat çeken Karamık’a göre, “Artık enerjiyi kullanma kültüründen yönetme kültürüne geçmemiz gerekiyor”

Enerji verimliliği sadece artan enerji maliyetleri ve cari açık konuları üzerine odaklı çalışmalarla kısıtlanabilecek bir konu olmadığını altını çizen Karamık,

“Enerji verimliliği aynı zamanda Türkiye’nin cari açığını azaltmasına, büyümeyi sürdürmesine, rekabetçiliğine, çevreyi korumasına ve iklim değişikliği ile etkin bir şekilde mücadele etmesine yardımcı olacaktır. Türkiye için arz istikrarını sağlamak amacıyla talep tarafında enerji verimliliğini artırmak kritik öneme sahiptir.” ifadelerini kullandı.

Enerji verimliliğinde atılacak somut adımların Türkiye’nin rekabetçiliği ve uzun vadeli sürdürülebilir ekonomik büyümesi için hayati öneme sahip olduğunu söyleyen Karamık,

“Enerjinin etkin kullanılmaması işletmeler için yüksek maliyet anlamına gelir, dolayısıyla enerji verimliliğinde sağlanacak iyileşmeler Türkiye’nin küresel ekonomide rekabetçiliğini koruyabilmesi için temel bir gerekliliktir. Enerjinin etkin yönetilememesi aynı zamanda daha fazla kamu kaynağının enerjiye harcanması, bir başka deyişle ulusal bütçeden enerji harcamaları için daha fazla pay aktarılması anlamına gelir.” dedi.

Enerji verimliliği iklim değişikliğinin etkisini azaltmak artık gelişmiş ülkelerde öncelikli bir politika.

Ülkemizde, 2018 verilerine göre hesaplanan toplam sera gazı emisyonları küresel emisyonların % 1’ini oluşturuyor. Bu emisyonların % 71,6’sı ise enerji kaynaklı.

Karamık:  “Ülkemizde enerji verimliliği alanında çok güçlü adımlar atılmaktadır. 2017 yılında yayınlanan ‘Ulusal Enerji Verimliliği Eylem Planı (UEVEP)’ ile 2023 yılına kadar 10,9 milyar dolar yatırım yapılarak 1’incil enerji tüketiminin % 14 azaltılması hedefi ortaya konmuştur. Bu kapsamda 2017-2019 döneminde toplam 960 milyon dolar parasal tasarruf elde edildiği bildirilmiştir.”