(Turkish) Yorum: İran Nükleer Programının Geleceği: Hayaller ve Gerçek…

Sorry, this entry is only available in Turkish. For the sake of viewer convenience, the content is shown below in the alternative language. You may click the link to switch the active language.

İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, ülkesinin Buşehr nükleer santralinde ikinci enerji ünitesini inşa etmek niyetinde olduğunu açıkladı. Ayrıca, İran’ın önümüzdeki yıllarda nükleer santraller sayesinde elektrik üretimini artırmayı planlandığını belirtti.

İran’da yeni nükleer santrallerin yapımı, uzun zamandır görüşülmekte olan bir konu. Cenevre’de kasım ayında Tahran’ın nükleer programına ilişkin müzakerelerde anlaşmaya varıldıktan sonra konu ile ilgili tartışmalar yeniden alevlendi. Bilindiği gibi İran, nükleer enerji alanındaki kapsamlı planlarını Şah döneminde açıklamıştı. O günden bu yana planlarda nicel bir değişiklik yaşanmadı. Şimdi İran’ın 2020 yılına doğru nükleer santrallerde 20 bin megavatlık elektrik üretebileceği konuşuluyor. Fakat bu tür planların gerçekliği ciddi kuşkular uyandırıyor.

Şu anda İran’da bulunan tek bir nükleer santralin 1 bin megavat elektrik ürettiğini anımsatalım. Yani İran birkaç yılda 19 nükleer enerji ünite daha inşa etmek niyetinde. Bu, en olumlu koşullarda bile pek mümkün değil.

Nedeni çok. Aralarında, politik iradeye bağlı olmayan nedenler de var. Örneğin, İran’ın yüzde 85’inin deprem bölgesi olması. Bundan başka ülke, yüzey tabaka ve su kıtlığı yüzünden çok zor bir coğrafyaya sahip. Uzmanlar, bu olumsuz faktörler ve nükleer santraller için gereken altyapının dağılımı dikkate alındığında İran’da en fazla 8 nükleer enerji ünitesinin inşa edilebileceğini ifade ediyorlar.

Büyük ihtimalle Tahran, tüm bunları hesaba alıyor. Buna rağmen İran Atom Enerjisi Kurumu Başkanı Ali Ekber Salehi, yakın gelecekte birkaç nükleer santrali inşa etmeyi planladıklarını açıklıyor. Reaktörleri soğutmak için su ihtiyacı nedeniyle tüm bu santrallerin ülkenin kuzeyinde ve güneyinde, yani Hazar denizi ve Basra Körfezi kıyılarında inşa edileceğini belirten Salehi, bu alanda Rusya ile aktif işbirliği umudunu dile getirdi.

Moskova onayını şimdilik resmen teyit etmedi. Fakat Rusya’nın yüksek sismik tehdidin yaşandığı Hazar denizi kıyısında reaktörü inşa etmesi ihtimal dışı. Hazar projesini Buşehr inşasından önce reddetmişti. Rusya onayını verirse yeni üniteler, Buşehr nükleer santrali yakınındaki hazır sahalardan birinde inşa edilecek. Burada üç ünitenin yapımı için elverişli sahalar mevcut. Yani Buşehr nükleer santrali, her biri bin megavat kapasiteli dört üniteyi kullanılarak elektrik üretilebilecek.

Fakat tüm bunlar sadece birer plan. Hayata geçirilmesi için ilgili yasal zemine, yani antlaşmaya ihtiyaç var. Bu anlaşma temelinde sözleşme imzalanacak ve teknik proje hazırlanacak. Bu çalışmalar birkaç yıl sürebilir. Üstelik tüm bu planların gerçekleştirilmesi için ilgili koşullar sağlamalı. İlk başta İran’a karşı uygulanan yaptırımların tamamen durdurulması gerekiyor.

Bu bağlamda Ali Ekber Salehi’nin, Tahran’ın, yeni nükleer santrallerin yapımı ile ilgili ayrıntılı planları Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu’na (UAEK) vermek zorunda olmadığı ve santrallerin çalışmaya başlamadan 180 gün önce kurumu bilgilendireceklerine ilişkin açıklamaları endişe verici. Böylece İran, UAEK’nın nükleer planların hayata geçirilmeden detaylı şekilde bilgilendirmesini öngören yeni kuralı reddediyor. Bu durumda iddialı planların hayata geçirilmesi imkansız görünüyor.

Genel olarak İran’ın nükleer programının gelişimi etrafındaki durum belirsizliği koruyor. Bu bağlamda Rus-İran işbirliğinin geleceği hususunda tahminler yürütmek de zor. Rusya Enerji ve Güvenlik Merkezi Müdürü Anton Hlopkov şunu söyledi:

“İran’ın nükleer alandaki işbirliğinin geleceğini görüşmek niyetinde olduğu biliniyor. Rusya, nükleer teknolojiler piyasasında büyük bir oyuncu ve bazı ülkelerde ilgili projeleri var. Elbette Rusya’nın potansiyeli, deneyimi ve olanakları İran’ın ilgisini çekiyor.

Ancak, bence, yeni ünitelerle ilgili projenin yakında uygulanmaya başlayacağını söylemek doğru olmaz. Bunun için hiçbir neden yok. ”

Öte yandan İran’ın enerji piyasasının son derece perspektifli olduğu açık. Rus uzmanlar, Rusya’nın bu piyasada, özellikle de kendisi için öncelikli alanlarda, varlığını her an arttırmaya hazır olması gerektiğini vurguluyor. Nükleer enerji, bu öncelikli alanlardan biri. Rusya, tüm gerekli koşulların olgunlaşmasını beklemeli.

Kaynak: Enerji Enstitüsü

elektrik üretimi artırmaenerjienerji gündemienerji haberlerienerji piyasasıenerji sektörüHasan Ruhaninükleernükleer enerjinükleer santrallerRus-İran ilişkileriUAEKUluslararası Atom Enerjisi Kurumu
Yorumlar (0)
Yorum Ekle