Kategori : ENERGY AGENDA NEWS, OIL & FUEL SECTOR NEWS - Tarih : 17 July 2014
Ö.Faruk Bingöl / Türkiye Gazetesi
Çok değil, bundan 2-3 sene önce “İran Hürmüz Boğazı’nı kapatırsa, petrol fiyatları 200 doları aşar” tarzında haberler okuyorduk.Son aylarda da Mısır, Suriye, Ukrayna, Irak gibi gerilimler petrolde “suni” yükselişlere sebep oldu. Bu konuda en yakın hadise, Irak’ta yaşananlar…
Haziran başında 107-108 dolar bandında bulunan petrol fiyatları, IŞİD gerilimiyle ay ortasında 115 doları aşmıştı. Ancak bugün benzer riskler devam etmesine rağmen petrol fiyatları 106 dolar sınırına kadar geriledi. Tıpkı Mısır, Suriye ve Ukrayna gerilimlerinde olduğu gibi, Irak meselesinde de petrolün yükselişi kalıcı olmadı. Söz konusu gerilimlerin tamamında brent petrolünün fiyatı, ağırlıklı olarak 103-118 gibi 15 dolarlık dar bir aralıkta hareket etti.
Gözler Viyana’da
Petrol fiyatlarındaki her yükselişin “saman alevi” gibi kalmasının arkasında ise, geçen yıl eylül ayında yaşanan önemli bir gelişme yatıyor. ABD’deki BM zirvesinde İran’ın yeni Cumhurbaşkanı Ruhani’nin, “yeni bir başlangıç yapmak” ve ülkesinin nükleer programı konusunda “batı ile anlaşmaya varmak” istediğini açıklaması, dünya petrol piyasasında yeni dengelerin ilk habercisi oldu. O tarihten sonra İran, BM Güvenlik Konseyi’nin 5 daimi üyesi (ABD, Çin, İngiltere, Fransa, Rusya) ve Almanya (5+1) ile nükleer programına kapsamlı çözüm bulunması amacıyla müzakerelere başladı. Viyana’da yürütülen müzakerelerin altıncı turu da 3 Temmuz’da başladı. İran ile 5+1 ülkeleri arasında 24 Kasım 2013′te Cenevre’de varılan geçici anlaşmaya göre, 20 Temmuz’a kadar nihai bir anlaşma sağlanması öngörülüyor. Söz konusu tarihe kadar bir anlaşma sağlanamaması durumunda müzakereler 6 ay daha uzatılabilecek.
Rezervde Dördüncü
Suudi Arabistan, Kanada ve Venezuela’dan sonra dünyanın en zengin petrol rezervlerine sahip İran, yaptırımlar sebebiyle bu petrolü uluslararası pazarlara satamıyor. Temmuz 2012′de başlayan yaptırımlar öncesinde günlük 3.6 milyon varil petrol üreten İran, bugün 1 milyon varil civarında petrol satabiliyor. İran ekonomisi de bu durumdan olumsuz etkileniyor. Viyana’da bir anlaşma sağlanırsa, İran’ın petrolünü rahatlıkla satabilmesinin önü açılacak. Küresel petrol piyasasında da günlük 2 milyon varile kadar arz fazlası oluşacak. Bu beklentiler, fiyatlar üzerinde “aşağı yönlü” baskıya sebep oluyor.
100 Doları Kırar Mı?
Suudi Arabistan, Rusya, İran, Irak, Cezayir, Nijerya, Libya, Venezüela gibi ülkelerin ekonomisi petrol ihracından kaynaklanan gelirlere bağlı. Bu ülkelerin çoğu petrolü en az 90-100 dolar bandında sattıkları takdirde ekonomilerini canlı tutabiliyor. Bu sebeple üretici ülkeler arzı dengede tutarak ya da muhtemel yeni jeopolitik gerilimlerin de etkisiyle “fiyatları 100 doların üzerinde tutma çabası” devrede olacaktır.
10 Dolarlık Düşüş 5 Milyar Dolar Katkı
Petrol fiyatlarının gerilemesi, şüphesiz Türkiye gibi enerji ithalatçısı ülkeleri olumlu etkiliyor. Her 10 dolarlık artışın Türkiye’nin cari açığına 5 milyar dolar yük getirdiği dikkate alındığında, fiyatlardaki düşüşün ülke ekonomisine katkısı da ortaya çıkıyor. İthalat giderlerinin azalması bütçe konusunda ekonomi yönetimini, benzin fiyatlarında yaşanacak muhtemel düşüşler ise vatandaşı rahatlatacak.
Kaynak: Türkiye Gazetesi