Kategori : ELECTRICITY ENERGY NEWS, ENERGY AGENDA NEWS - Tarih : 02 February 2024
Ülkemizde on binlerce kişinin hayatını kaybettiği ve yaralandığı asrın en büyük felaketlerinden biri olan 6 Şubat depremlerinin yıl dönümüne yaklaşırken, Türkiye’de ve dünya genelinde doğal afetler ile ilgili çalışmalar da sürüyor. Bu kapsamda Türkiye’nin lider yerli transformatör ve anahtarlama ürünleri üreticisi Astor Enerji A.Ş., depremle ilgili çalışmalarına önem veren bir enerji şirketi olarak, toplumun güvenliğini ve yaşam kalitesini artırmak için sürekli olarak araştırma ve geliştirme faaliyetlerine hız kesmeden devam ediyor. Astor, Türkiye’de ve dünyada; depreme, jeomanyetik etkilere ve volkanik doğal afetlere karşı dayanıklı ürünler üretiyor…
Astor, mobil trafoların geliştirilmesi ve depolamalı mobil trafo merkezlerinin kullanımı gibi çözümler üreterek, enerji kesintilerinin önüne geçilebilecek ve deprem vb. doğal afet anlarında anlık olarak yaşanan enerji kesintileri minimize edilebilecek çalışmalar yürütüyor. Ayrıca şirketin bir diğer hedefi arasında da, jeomanyetik etkilere, depreme ve volkanik bölge koşullarına dayanıklı transformatör projeleri ile ihracat yapmış oldukları ülke sayısını artırmak yer alıyor. Bu projelerin başlıcaları; Yeni Zelanda’da volkanik bölge koşullarına dayanıklı güç transformatörü ve İskoçya’da 120 MVA jeomanyetik endüklenen DC akımlara uygun transformatör tasarımı, geliştirilmesi ve uygulaması.
ASTOR ENERJİ, DOĞAL AFETLERDE ENERJİ KESİNTİLERİNİ MİNİMİZE EDİYOR
Astor Enerji A.Ş. Genel Müdürü Hakan Ünsal, depremle ilgili çalışmalara önem veren bir enerji şirketi olduklarını vurgulayarak; “Depremler, kopma bölgelerindeki enerjinin aniden açığa çıkması sonucu meydana geliyor ve genellikle büyük can ve mal kayıplarına neden oluyor. Bu nedenle, enerji kesintilerinin olası sonuçlarına karşı tedbirler almak büyük önem taşıyor. Şirket olarak, transformatörlerin depreme dayanıklı olarak geliştirilmesi konusunda çalışmalara devam etmekteyiz. 6 Şubat’ta meydana gelen deprem felaketi sonrasında şartlar daha da zorlaştı. Ancak, hala iyileştirmeler yapabileceğimiz alanlar bulunuyor. Acil durumlarda bir şehrin elektriğinin veya enerjisinin kesilmesi, bütün hayati faaliyetlerin durmasına neden oluyor. Bu kapsamda özellikle afetten sonra da mobil trafolar konusunda da çalışmalarımız devam ediyor. Dolayısıyla aynı zamanda depolamalı mobil trafo merkezleri gibi yeni çalışmalar da mevcut. Buradaki amaç özellikle deprem gibi doğal afet anlarında anlık olarak yaşanan enerji kesintilerinin önüne geçebilmek. Kesintileri minimize etmek için geliştirilen yenilikçi ve dayanıklı çözümler ülke çapında ve dünya genelinde oldukça büyük önem taşıyor. Doğal afetlere ilişkin projeler arasında yer alan Yeni Zelanda, İskoçya bölgesinde talep edilen ve volkanik bölge koşullarına dayanıklı olan güç trafosu geliştirme çalışmaları bizler için önemli bir adım. İnsan güvenliğini ve yaşam kalitesini artırmak için sürekli olarak araştırma ve geliştirme faaliyetlerini sürdürüyoruz” ifadelerini kullandı.