Kategori : ENERGY AGENDA NEWS - Tarih : 08 March 2018
Deloitte’un finans ve otomotiv sektörlerinden sonra bu kez de enerji sektöründe kadının yerini inceleyen araştırmasına göre kadınların çoğu enerji sektöründe çalışmaktan memnun fakat sektörde daha fazla kadın lider görmek istiyor. Ayrıca her iki kadın çalışandan biri, kadın olmanın sektördeki kariyer yolculuğunda bir dezavantaj oluşturduğunu düşünüyor. Rapora göre, kadınların enerji sektörüne çekilmesi ve uzun soluklu çalışmalarının sağlanması yönünde daha atılması gereken pek çok adım bulunuyor.
Danışmanlık, denetim, finansal danışmanlık, risk danışmanlığı, vergi ve ilgili alanlarda, birçok farklı endüstride faaliyet sürdüren Deloitte, ‘Türkiye Enerji Sektöründe Kadın’ raporunu yayınladı. ‘Türkiye’de kadınları enerji sektörüne çekmek ve kariyer yolunda desteklemek’ temalı rapor, daha önce otomotiv ve finans sektörlerinde kadının yerini işleyen serinin üçüncü parçası olma
özelliğini taşıyor.
Deloitte Enerji ve Doğal Kaynaklar Endüstrisi Lideri Elif Düşmez Tek, raporla ilgili olarak şunları söyledi: “Bu araştırma, aslında bir seri haline getirdiğimiz ve kadınların Türk iş dünyasındaki yerini ve önemini vurgulayacak rapor serimizin en önemli parçalarından biri. Diğer raporlarda olduğu gibi enerji sektöründe erkek çalışanların egemen olduğu ve global rakamlar ışığında da kadın çalışan oranının yüksek olmadığı ortaya çıkıyor. Bu çalışmayla amacımız, Türkiye için son derece önemli bir sektör olan enerji sektörünün değerli kadın çalışanlarının seslerini duyurabilmek. Araştırmadan görüyoruz ki kadın istihdamının artması; Türkiye’nin sosyo-ekonomik anlamda gelişimi, kadınların toplumdaki statülerinin iyileşmesi ve enerji sektörünün geleceğe güçlenerek yürümesi için büyük öneme sahip. Biz, kadınların enerji sektörüne gerçek bir enerji vermek ve kendi enerjilerini yeniden keşfetmek istediklerini; fakat önlerinde birtakım engeller hissettiklerini görüyoruz. Sektörün gelişmesi için bu engeller yıkılmalı. Enerji sektöründe yer alan şirketlerin atması gereken ilk ve en önemli adım; kadın liderlerinin görünürlüğünü arttırmak. Bu konuda yapılacak küçük girişimlerle büyük etkiler yaratmak mümkün.”
Kadınların %73’ü sektörde olmaktan memnun
ELDER, EÜD, ETD, GAZBİR ve PETFORM gibi sektörün köklü sivil toplum kuruluşlarının iş birliğiyle yapılan ve enerji sektöründen 565 beyaz yakalı kadının katılım gösterdiği araştırmaya göre kadınların %73’ü enerji sektöründe olmaktan memnun. Geriye kalan %27’si ise başka sektörde olmayı tercih edebileceğini söylüyor ve eğer bu geçişi yapabilecek olsalar eğitim ve teknoloji başta olmak üzere, sağlık ve uzay teknolojileri alanlarını tercih edebileceklerini iletiyorlar.
Türkiye’de enerji sektöründe kadınların çoğunluğu (%67) üst seviye yönetici olmayı hedefliyor. %14’lük bir kısmı orta seviye yöneticiliği hedeflerken, %19’u da girişimcilik hedefine sahip.
Kadınların %59’u, Türkiye’de enerji sektöründe ana kariyer hedeflerine ulaşmak için önünde bir yol görüyor. Öte yandan, sektörden ayrılmak isteme sebeplerinin en önemlilerinden biri ‘kariyer yolunda ilerleme fırsatlarının az olması’ şeklinde ortaya çıkıyor. Bunu, terfi konusunda ortaya çıkan rakamlar da destekliyor: Son şirketinde 5 yıldan fazla çalışanların oranı %40 olmasına rağmen, son şirketinde hiç terfi alamayan kadınların oranı %61 ve bir defa terfi alanların oranı ise %27.
Kadınları sektöre çekmek için yapılacak çok şey var…
Deloitte araştırması Türkiye’de kadın iş gücünün enerji sektörüne çekilmesi, sektörde uzun soluklu çalışmalarının sağlanması, gelişim ve eğitimlerine katkıda bulunulması için daha atılacak pek çok adımın olduğunu gösteriyor. Kadınların %61’i çalıştıkları şirketlerin, bünyelerindeki kadın istihdamını artırmak için özel programlar uygulamadığını belirtiyor. Kadınlar kendi şirketlerine tam not vermese de katılımcıların %46’sı genel anlamda sektörde olumlu değişimler olduğunu düşünüyor ve böyle düşünenlerin %35’i de enerji sektöründe kadın istihdamının giderek arttığı algısına sahip.
Bu noktada kadınların sektörde daha çok istihdam edilebilmesi için, çalışan kadınların birtakım önerileri var. Kadınların %62’si ise çalışanlar için rol model olabilecek kadın liderlerin daha çok görünür olmasının elzem olduğuna inanıyor ve liderlik konusunda hali hazırdaki durumun değişmesi gerektiğine dikkat çekiyor. Kadınların %81’i enerji sektöründe liderlik seviyesinde yeterince temsil edilmediklerini düşünüyor. Buna ek olarak, sektörde kadın istihdamının ve gelişiminin arttırılması için kadınların %32’si kişiye özel eğitim ve gelişim programlarının olması ve %31’i tanımlanmış kariyer adımlarının bulunması gerektiğini düşünüyor.
Kadın çalışanların enerji sektörüne girme konusunda caydırıcı bulduğu faktörler arasında; %43 ile yetersiz gelir ve yan haklar, %32 ile iş-özel yaşam dengesinin olmadığı algısı, %31 ile erkek egemen bir sektör olduğu düşüncesi şeklinde öne çıkıyor. Ayrıca katılımcıların %14’ü enerji işinin zorlu ve tehlikeli bir imaja sahip olduğunu, %21’i ise sektörün kendilerini rahat hissedebilecekleri bir ortama sahip olmadığı algısı olduğunu düşünüyor.
Kadınlar nerelerde zorlanıyor?
Değerlendirme standartları ve ücretlendirme konusunda ise kadınlar sektörü adil bulduğu söylenemez. Araştırmaya katılan her iki kadın çalışandan biri performans değerlendirme kriterlerinde adaletsizlik olduğunu (%53) ve ödenen ücretlerin adil şekilde dağıtılmadığını (%50) düşünüyor. Katılımcıların %48’i ücret ve performans adaletsizliğinin, kadınlara karşı toplumsal önyargılardan ve toplumsal cinsiyet normlarının içselleştirememesinden kaynaklandığına inanıyor. Buradan hareketle bu sektörde kadın olmanın dezavantaj olduğunu düşünenlerin oranı %51 olarak öne çıkıyor.
Kadın liderlerin artması kazanç anlamına geliyor
Cinsiyet dengesi oluşturulmuş bir yönetim ekibi; kadınların %73’ü için dengeli kurumsal yönetim, %61’i için karar alma sürecinde farklı perspektifler ve %51’i için ticari kazanç ve finansal performans artışı anlamına geliyor.
Enerji sektöründeki kadın liderler farklı liderlik özelliklerini kullanarak yönetim ekiplerinde fark yaratan katkılar sunabiliyorlar. Dikkatli ve detaycı bir şekilde planlama ve yönetim kabiliyetleri, hoşgörülü ve ilgili bir tavır sergilemeleri, yaratıcı olmaları ve alternatif fikirler üretebilme gibi yetenekleri kadınları sektörde öne çıkıyor. Erkek liderlerde ise teknik beceriler, risk alabilme özelliği ve duyguları işe karıştırmadan objektif kalabilmeleri özellikleri başta geliyor.
Sektörde kadın dayanışmasına ihtiyaç var
Kariyeri etkilenmeden ailevi yükümlülüklerini yerine getirebildiğini ifade eden kadınların oranı yalnızca %32’lerde kalıyor. Sektörün, ailevi konularda anlayışlı olduğunu düşünenlerin oranı ise yine aynı seviyelerde; %34 olarak karşımıza çıkıyor.
Araştırmaya katılanların %93’ü, şirket içinde kadın platformu ya da destek grubu gibi bir yapılanmanın olmadığını iletiyor. Diğer taraftan, son dönemde sektörde bir miktar olumlu değişim de görülüyor: Katılımcıların %35’i kadın istihdamının arttığını söylüyor, %18’i de doğum izni ve yarı zamanlı çalışma gibi uygulamaları olumlu değerlendiriyor. Kendi kızlarını ya da aileden başka bir genç kadını enerji sektöründe çalışmaya teşvik etme konusunda kadınlar destekçi davranacaklarını belirtiyor. Bu konuda teşvik ederim diyenlerin oranı %45; tercihe müdahale etmem diyenlerin oranı %44 ve teşvik etmem diyenlerin oranı sadece %11.
Deloitte raporu; enerji sektöründeki kadın istihdamı konusunda şirketlerin gelecekte ajandasında bulunması gereken olmazsa olmazları şöyle sıralıyor:
– Yönetim ekiplerinde daha çok kadın: Erkek egemen algının yıkılışı ve kadınların ‘Cam tavanlarını’ kırmaları…
– Toplumsal cinsiyet eşitliğine uygun uygulamalar: Bu konu sektörde norm haline getirilmeli ve liderlik seviyesinde kadın-erkek dağılımı dengelenmeli.
– Yeni kadın liderler yaratmak için mentorluk ve gelişim programlarının uygulanması: Katılımcıların %46’sı bir mentoru olduğunu ve onların %91’i de mentorunun kariyerini olumlu etkilediğini belirtirken; kendisi mentorluk yapanların oranı ise %53 olarak ortaya çıkıyor. Sektörde kadın liderler yetiştirmek için mentorlar şart.
– Daha esnek çalışma koşullarının ve rahat çalışma mekanlarının yaratılması: iş ve özel hayat dengesinin olmadığı algısının kırılması gerekiyor. Kadınlar için esnek, evden/uzaktan çalışma şartları ve konforlu çalışma koşullarının oluşturulabildiği söylem ve eylemlerle gösterilmeli.
– Kadın çalışanları erkenden enerji sektörüne çekmek: Sektörün genç kadınlar için cazip haline getirilmesi ve buna yönelik uygulamaların hayata geçirilmesi büyük önem taşıyor.
– Kişisel gelişim ve eğitime destek: Öğrenme ve gelişme fırsatları enerji sektöründe kadınların sektöre dair en olumlu bulduğu ve en önemsediği konular arasında başı çekiyor.
Anlamlı ve köklü bir hikâye yazmak: Kültür ve devamlılık içeren ve bir topluluk olarak bütünleşmiş ortak miras olarak algılanabilecek başarı öyküleri kadınların enerji sektörüne olan bağlılık hissini ve verdikleri değeri artırabilir. Bu hikâye yazımında yine enerji sektöründe ön plana çıkacak kadın liderlerin rolü önem taşıyor.