Kategori : ENERGY AGENDA NEWS, ENERGY EFFICIENCY NEWS - Tarih : 04 February 2020
İklim değişikliği ve küresel ısınmanın neden olduğu doğal afetler, çok ciddi hasarlara yol açıyor. Sadece geçen yıl dünyada 820 doğal afet meydana geldi ve toplam 150 milyar dolarlık zarara sebebiyet verdi. Büyük etkili yangınlar, sel, deprem, salgın hastalıklar gibi doğal afetlere karşı, sigorta ve reasürans şirketleri meteorologlarla işbirliği yapıyor ve riskleri ölçümleyerek olası zararlar için önlem alıyor.
Dünya küresel ısınma ve iklim değişikliğinin neden olduğu doğal afetleri konuşuyor. Küresel ısınmanın en büyük etkisini gösterdiği Avustralya’da aylardır söndürülemeyen yangınlardan dolayı 10.3 milyon hektar alan yok oldu. Alevlerin yüksekliği 70 metreyi aşarken, yangınlar sonucu 28 kişi hayatını kaybetti. Yaklaşık 2 bin ev küle döndü, çok sayıda kasaba boşaltıldı ve 100 bin kişi evlerinden tahliye edildi. Avustralya Sigorta Kurumu’nun tahminine göre; zarar 700 milyon Avustralya dolarını (485 milyon ABD doları) aştı ve daha fazla artması bekleniyor.
2019’da 820 adet doğal afet yaşandı
Doğal afet sayısının geçen yüzyıla göre 5 kattan fazla artış gösterdiğine dikkat çeken IBS Sigorta ve Reasürans Brokerliği A.Ş. Genel Müdürü Murat Çiftçi, “İklim farklılıkları, hava felaketlerini yıldan yıla etkiliyor. 2019’da 820 doğal afet yaşandı ve toplam 150 milyar dolarlık zarara neden oldu. Son bilimsel çalışmalarda iklim değişikliğinin bir sonucu olarak birçok bölgede dolu ve fırtınaların artması bekleniyor. Avrupa’da yaz fırtınalarından kaynaklanan genel zararlar, yaklaşık 900 milyon dolar oldu. Diğer yandan bu risklerin karşılığında, doğal afet bilinci arttıkça sigortalı sayısının artması ve hasar frekansına bağlı olarak sigorta primlerinin de yükselmesi söz konusu” dedi.
TARSİM ülkemiz için referans bir uygulama
Gelişmiş ekonomilerde, özellikle sel ve fırtına riski gibi bazı doğal afet türlerinin, özel devlet destekli havuz uygulamalarına geçildiğini belirten Murat Çiftçi, “Küresel ısınmaya bağlı olarak yaşanan iklim değişiklikleri neticesinde yaşanan sel, kuraklık, deprem, dolu, heyelan, yangın, kasırga ve hortumlar yüksek tutarlı maddi kayıplara sebebiyet vermektedir. Bu kayıplar dolayısıyla da küresel olarak ciddi tedbirler almak zorunlu hale geldi” dedi. Murat Çiftçi, doğal afetlerin tarım alanlarına verdiği zarara vurgu yaparak, “Orman yangınlarındaki artış, sel ve kuraklığın hasatlar üzerindeki olumsuz etkileri, üretim kapasitesindeki azalma tarım sigortalarını da doğrudan etkiliyor. Tarım sigortaları alanında dünyanın belki de en başarılı havuz modellerinden birisi olan TARSİM ülkemiz için sigortacılık alanında gurur duyulacak bir başarı. Zaman içerisinde farklı parametrik teminat ilaveleri ile daha da zenginleştirmeye açık bir oluşum içeriyor ve birçok gelişmekte olan ülkenin TARSİM’den referans alabileceği oluşumlar görülebilir” diye konuştu.
Yeni iş modelleri sigorta ürünlerini çeşitlendiriyor
Murat Çiftçi, iklim değişikliği kaynaklı afetler dolayısıyla sigorta sektörünün verimliliği ve geleneksel iş yapma modelinin de tehlike altına girdiğini belirterek, şunları söyledi: “Yeni iş yapma modellerinin başında parametrik sigortalar ön plana çıkıyor. Bu tarz yeni ürünler özellikle enerji arzı sağlayan firmalar için önem kazanıyor ve beklenenin altında veya üzerinde girdi olması durumunda oluşan finansal zararları belirli bir noktadan sonra karşılarken, ülkemizin ve dünyanın en önemli meselelerinden birisi olan enerji kaynaklarının ve üretiminin kesintisiz olarak devam etmesine de katkı sağlıyor. Tarım ürünlerine bağlı üretim yapan sanayi kuruluşlarında da benzer arz ve talep görülüyor.”
Riskler meteorologlarla birlikte takip ediliyor
Murat Çiftçi, doğal afet senetleri ile ilgili şunları söyledi: “Özellikle sigorta ve reasürans piyasalarının finansal kapasitelerini artırmaya yönelik sunulan alternatif doğal afet senetleri, sigorta ve reasürans şirketlerinin doğal afet sigortası riskini kurumsal yatırımcılara bono olarak transfer ettikleri menkul kıymetler olarak tanımlanıyor. Böylelikle sigortacı ve reasürörün çok büyük doğal afet risklerini sermaye piyasasına transfer etmesi dahi mümkün hale geliyor. Diğer yandan yurtdışında sigorta ve reasürans şirketlerinin sadece aktüerler ile değil aynı zamanda meteorolog gibi bilim insanları ile özel yazımların yardımıyla risklerini takip ediyor, ölçme ve fiyatlama metotları da bunlara göre geliştiriliyor.”