Kategori : NATURAL GAS ENERGY NEWS, ELECTRICITY ENERGY NEWS, ENERGY AGENDA NEWS - Tarih : 11 October 2020
Elektrik Üretim AŞ (EÜAŞ) Genel Müdürü İzzet Alagöz tarafından Türkiye Bilim Akademisince düzenlenen “Doğal Gaz Çalıştayı ve Paneli”nde yapılan konuşmada, Türkiye’nin elektrik üretiminde doğalgazın payının 2008’de % 50’ye kadar çıktığını fakat kaynak çeşitliliği sağlanmasıyla bu oranın giderek azaldığı belirtildi.
Arz güvenliğini ve kaynak çeşitliliğini sağlamak amacıyla yerli ve yenilenebilir enerji 
kaynaklarına ağırlık verildiğini belirten Alagöz, “Bugün itibarıyla Türkiye’de doğal gaz santrallerinin toplam kurulu güç içindeki payı % 27 seviyesinde fakat doğalgazın toplam üretimdeki payı % 17-18 seviyesine geriledi. Kurulu gücümüz var ama tercih ettiğimiz üretim şekli doğal gazdan üretim değil çünkü bu kaynağı tamamen ithal ediyoruz.” dedi.
Alagöz, eylül itibarıyla doğalgazın elektrik üretimindeki payının artışa geçtiğini dile getirerek,“Kovid-19 nedeniyle üretimin azalması her ülke gibi bizim de gerçeğimiz oldu. Dolayısıyla, Türkiye bir süre üretim gücünü kullanamadı. Sanayinin enerji ihtiyacı azalınca, üretimde de daha optimum çözümlere yöneldik fakat Türkiye şu anda artık bu biriken ihtiyacını birden üretme eğilimine girdi. Sanayi kendini toparladı. Hatta, sanayi toparlamanın ötesine geçti ve 2018 verilerinin üzerine çıkmaya başlarken toparlanma sonrasında Türkiye, tarihinin en büyük elektrik üretim ve tüketim sezonunu yaşıyor. Tüm kapasitesiyle elektrik üretimini gerçekleştiriyor. Doğalgaz santralleri de bu dönemde daha fazla çalıştırılmaya başlandı. Tüketim şu anda olağanüstü bir hızla artıyor. Bunu karşılamak için üretimi de artırmamız gerekiyor. Hidroelektrik kaynakların neredeyse % 98’i kullanıldı. Artık küçük derelerde ve nehirlerde elektrik üretme kapasitesini artırabiliriz ama bu % 2’lik bir beklentiden öteye gitmiyor.” ifadelerini kullandı.
Ayrıca Alagöz, bu nedenle 2021-2023 döneminde Türkiye’nin tüketim ihtiyacını karşılamak için doğal gaz santrallerini kullanmaya devam edeceğini belirtirek gaz türbinleri ve motorlarının yedek parça üretiminde yerlileştirme çalışmalarının artması gerektiğini de belirtti.
