Kategori : ENERGY AGENDA NEWS - Tarih : 30 May 2017
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı himayesi, EPDK’nın destekleriyle düzenlenen 2. Enerji Ticareti ve Tedariği Zirvesi (Istrade 2017) 25-26 Mayıs tarihlerinde İstanbul’da gerçekleştirildi. Zirvenin açılış konuşmasında sektörü değerlendiren Enerjisa CEO’su Kıvanç Zaimler EPDK’nın oyun kuruculuğunda, son 15 yılda enerji politikasında çok güzel şeyler yapıldığını, Türkiye piyasalarının bu anlamda doğru istikamette gittiğini ifade etti.
2. Enerji Ticareti ve Tedariği Zirvesi’nin (Istr
ade 2017) açılışında konuşan Enerjisa CEO’su Kıvanç Zaimler, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun (EPDK) oyun kuruculuğunda son 15 yılda enerji politikasında güzel şeyler yapıldığını belirterek, Türkiye piyasalarının bu anlamda doğru istikamette ilerlediğini söyledi. Türkiye’de sanayi kuruluşlarının Avrupa’daki en ucuz elektriği kullandığını ifade eden Zaimler “İhracat yapıyor ancak öyle bir fiyat mekanizmamız var ki verimliliğimizi etkilemiyor. Hatta sanayi kuruluşundan öte benim evimde bile enerji verimliliğini teşvik eden bir mekanizma olması gerekiyor. Ancak ben bu konuda doğru yolda olduğumuza inanıyorum, yalpalayarak yürüyeceğiz ancak sonra da tecrübe ve ders alarak daha iyiye gideceğiz” dedi.
SERBESTLEŞME SEKTÖRE İYİ GELECEK
Zaimler, sektöre ve tüm paydaşlara yararı olan yeni vizyonların ortaya konulmasının önemli olduğunu ifade etti. Enerji sektöründe serbestleşmenin önemine dikkat çeken Zaimler, öncelikle tüm halkalarıyla, üretimiyle, ticaretiyle, satışıyla, dağıtımıyla bütün dinamikleriyle tamamen serbestleşmiş bir pazara ihtiyaç duyduklarını belirterek serbestleşme ile birlikte sektör paydaşlarının doğru yere geleceğini ve tüm tüketiciler ve ekonominin lehine bir yapıya daha fazla işlerlik kazandırılabileceğini ifade etti. Zaimler, Enerjisa olarak serbestleşmeyi üç temel kriter altında işlediklerini ve çalışmalarını bu yönde yürüttüklerini belirtti.
İlk olarak; koşulların belirlenen süreler içerisinde değişmediği ve analiz yapılacak verilere her piyasa katılımcısının eşit şartlarda ulaşabileceği bir piyasa yapısıyla sağlanan “öngörülebilirlik” konusuna değinen Zaimler, bunun altında Şeffaflık ve piyasanın izlenebilirliği ile mevzuatların uyumluluğu ve kamunun düzenleyici rolünün iki kritik nokta olduğunu belirtti.
Kıvanç Zaimler, ikinci olarak, alıcıların ve satıcıların piyasa fiyatını etkileyemeyecek kadar çok sayıda ve fiyatı etkileyemeyecek kadar sınırlı güce sahip olduğu bir piyasa yapısıyla tesis edilen “rekabetçilik” anlayışı olduğunu belirtti. Maliyetlerin doğrudan yansıtılabildiği, arz ve talebi doğru yansıtan Sağlıklı Fiyat Oluşumu için kademeli de olsa tarifelerin kaldırılmasının öneminden bahsetti.
Son olarak da alıcıların belirli zorunluluklara maruz bırakılmadığı ve tüketicilerin tedarikçilerini seçebilme ya da çeşitlendirebilme imkanının olduğu bir piyasa yapısıyla ulaşılan “seçme özgürlüğü” olduğunu belirtti.
LİKİT BİR VADELİ ELEKTRİK PİYASASI, RİSK YÖNETİMİ İÇİN EN TEMEL GEREKSİNİM
Zirvenin ikinci günü panelde konuşma yapan Enerjisa Strateji ve Optimizasyon İş Birimi Başkanı Armanç Ekinci de serbestleşmenin önemine değinerek Bakanlığımızın ve EPDK’nın atacağı öncü adımlarla aktif enerji tarifesinin kaldırılarak serbest piyasayı teşvik edecek bir son kaynak tedarik tarifesinin düzenlendiği, serbest tüketici limitinin sıfırlandığı, elektrikte emreamadelik, esneklik ve yakıt maliyetini içeren serbest bir fiyatlama mekanizmasının uygulanabildiği, doğalgazda maliyet bazlı fiyatlandırmanın yapılarak doğalgaz santrallerine yıl içerisinde ikincil tedarikçi ekleme hakkının getirildiği, müşteri memnuniyetinin, kalite beklentisinin üst düzeye taşındığı bir yapı içerisinde olmayı arzu ettiklerini belirtti. 2016’nın doğalgaz kısıntılarıyla geçen zorlu kışı ve 2017 yılının yüksek belirsizlik ortamının sebep olduğu likidite daralması ile ticaret piyasasının zorlu bir dönemden geçmekte olduğuna değinen Ekinci, mevzuatlarda yapılan hızlı değişikliklerin, tarife belirsizliği ve tarife baskısının, BOTAŞ, EÜAŞ ve TETAŞ gibi piyasayı domine eden kamu aktörlerinin piyasa etkileşim kurallarının net bir şekilde belirlenmemiş olmasının öngörülebilirliğin iyice azalmasına sebep olduğunu söyledi. Armanç Ekinci böylesi bir dönemde hem kamu uhdesindeki üretim ve ticaret şirketlerinin hem de özel sektörün OTC ve ikili anlaşmalar piyasalarını desteklemelerinin büyük önem taşıdığını ve vadeli elektrik ticaretinin olmadığı bir dünyada ne üreticiler, ne perakendeciler ne de tüketicilerin gelir ve risk yönetimlerini yapabileceklerini belirtti.
