Kategori : ENERGY AGENDA NEWS, NUCLEAR ENERGY NEWS - Tarih : 28 March 2014
Fransa’da nükleer enerjinin ana aktörleri, dünya çapında daha çok bölgeye ulaşabilmek için ülkedeki pazarın önemine dikkat çekiyor. Gelişmekte olan ülkelerin elektrik ihtiyacı tırmanırken Fransa’nın nükleer enerji sektöründeki deneyimi, iki Avrupa Basınçlı Güç Reaktörü’nün inşasının takvimin gerisinde kalmasına rağmen, önemli bir değer olmayı sürdürüyor.
Fransa Atom Enerji Komisyonu (CEA) Direktörü Christophe Behar, ‘Fransa, nükleer enerjinin küresel lideri olarak değerlendiriliyor. Ancak araştırma ve geliştirmeye yatırım yaparak yenilikçi olmayı sürdürmesi gerekiyor’ dedi.
Fransa’da nükleer enerji sektörü 1950′lerde filizlenmişti. Charles De Gaulle’ün ulusal bağımsızlığı güçlendirmenin bir yol olarak kullandığı düşünülen sektör artık çevrecilerin yanı sıra, başta Fukuşima kazasının ardından nükleer enerjiye sırtını dönen Almanya gibi diğer AB ülkeleri tarafından da eleştiriliyor.
Ancak Fransa, Fukuşima’nın ardından nükleer enerjiye kapıyı tamamen kapatmadı. Cumhurbaşkanı François Hollande, Fransa’daki en eski nükleer santral Fessenheim’ı kapatma sözü vermişti, ancak santral halen faal durumda. Nükleer enerji sektörü Fransa için önemli bir ekonomik faaliyet olmayı sürdürüyor.
Fransa’nın nükleer portföyünün büyük kısmını elinde tutan Fransız enerji şirketi EDF, ‘büyük bakım’ adını verdiği, mevcut Fransız nükleer santrallerinin ömrünü uzatmaya yönelik tartışmalı bir proje başlattı.
EDF’nin nükleer mühendislik geliştirme biriminin başkan yardımcısı Valéerie Levkov, ‘Mevcut nükleer santrallerin operasyonel ömrünü 40 yıl uzatacağız. Sektörde 2020′ye kadar yaklaşık 110 bin kişi işe alınacak. Fransa, küresel nükleer enerji sektörünün başını çekmek için gereken değerlere halen sahip’ dedi.
Valinox Nucléaire Direktörü ve Fransa Nükleer İhracatçılar Birliği (AIFEN) Başkanı Gérard Kottman, programın iyi bir başlangıç olduğunu, ancak gerisinin de gelmesi gerektiğini söyledi:
‘Büyük bakım programı, Fransa’nın ihracat pazarında daha rekabetçi olmasını sağlayacak parça tedarikçilerinin üretim araçlarını güçlendirmek için bir temel sağlıyor. Bu elbette Fransa’daki sanayi sektörünün, bakım pazarından kâr sağlayıp sağlayamayacağına bağlı. Eğer gerçekleşirse, Fransa’daki know-how’ı ihraç etmek paha biçilemez.’
Hedefte Çin pazarı var
Gérard Kottman’da göre Fransız nükleer enerji şirketlerinin hazırlıklı olması ve her şeyden önce Çin pazarını hedeflemesi gerekiyor:
‘Fason üreticilerin pazardaki büyümeye hazırlıklı olması, özellikle de nükleer enerji sektörünün geleceğinin yattığı Çin pazarını hedeflemesi gerekiyor. Rusya’nın da göz ardı edilmemesi gerekir. Elbette ki Fransız nükleer enerji sektörü, nükleer ihracat anlamında Ruslara cazip geliyor.’
Dünya Nükleer Fuarı
Fransa’nın nükleer enerji sektöründeki know-how’ını tanıtmak için Paris’te Ekim 2014′te ‘Bourget du nucléaire’ adlı bir küresel fuar düzenlenecek. Kottman, buradaki hedefin ‘uluslararası müşterileri, Fransa’daki önemli aktörler ve şirketlerin etkisinden faydalanarak Fransız topraklarına çekmek’ olduğunu söylüyor.
Nükleer enerjinin küresel lideri Areva burada baskın bir rol oynayacak.
Areva’nın Avrupa, Ortadoğu ve Afrika Ticari Direktörü David Pauvert, ‘Fransa, yılda neredeyse 6 milyar Euro ile nükleer ekipmanların bir numaralı ihracatçısı. Areva’nın cirosunun üçte ikisini ihracat oluşturuyor ve çalışanlarımızın üçte ikisi de Fransa’da bulunuyor. Bu da ihracatın Fransız nükleer enerji sektörünün geleceği açısından taşıdığı önemi gösteriyor. Bizim açımızdan Flamanville nükleer santrali, ihracat için bir vitrin niteliği taşıyor’ dedi.
Kaynak: euractiv