Kategori : ENERGY AGENDA NEWS, SOLAR ENERGY NEWS - Tarih : 25 November 2014
Yıllık güneşlenme süresi az olmasına rağmen güneş enerjisi kurulu gücü Türkiye’den 300 kat fazla olan Almanya’daki uygulamalar hakkında bilgi veren Alman Solar Endüstri Derneği BSW-Solar yöneticilerinden Jörg Mayer, “Almanya’da elektrik fiyatlarının düşmesinin iki nedeni var. Birincisi fosil yakıtların ucuzlaması ile üretim maliyetinin düşmesi, diğeri ise en üst düzeyde bulunan fotovoltaik kurulumlar” dedi.
Amerika Iowa State Üniversitesi’nden Ulrike Passe ise, mimari yapılarda mekan ile güneş, ışık ve havalandırma ilişkisinin önemine “Türkiye’de Şanlıurfa Harran evleri buna en iyi örnek. Çamurdan çoklu gözenekleri olan ve kubbe şeklinde çatıları olan bu evler temel geometrik hesaplamalar kullanılarak yapılmış. Bu nedenle yazın çok serin, kışın da ılık oluyorlar. Bu evler modern teknolojiler kullanılmadan yapılan son derece konforlu evler” diye konuştu.
Güneş enerjisinin yaygın kullanımında, yenilikçi teknoloji ve uygulamaları konu alan ve 19 Kasım’da İzmir’de başlayan SOLARTR 2014 Konferansı ve Sergisi sona erdi. Konferansın son gününde konuşan Alman Solar Endüstri Derneği BSW-Solar yöneticilerinden Jörg Mayer, Almanya’da yapılan çalışmaları anlatarak, Fotovoltaik panellerinin Almanya’da fiyatları ucuzlattığını söyledi.
İklim olarak Türkiye’den çok daha soğuk olan ve yıllık güneşlenme süresi çok daha kısa olan Almanya’da güneş enerjisi kurulu gücü Türkiye’nin 300 katı büyüklüğünde bulunuyor. Almanya’da elektrik fiyatlarının düşmesinin iki nedeni olduğunu söyleyen Mayer, bunlardan birincisinin fosil yakıtların ucuzlaması ile üretim maliyetinin düşmesi, diğerinin ise en üst düzeyde bulunan fotovoltaik kurulumlar olduğunu ifade etti.
2013 verileriyle dünya genelinde PV (güneşten elektrik elde etme) kurulum kapasitesinin 137 GW olduğu bilgisini veren Mayer, “Avrupa’nın payı giderek azalırken, Çin ve APAC ülkelerinin payları yükseliyor. Almanya’da kurulu güç 36 GW. Dünya genelinde olduğu gibi PV şebeke entegresi konusunda zorluklar tabi ki yaşanıyor. Bu zorlukları ele almak ve şeffaf hale getirmek için bir veri tabanı oluşturduk. Bu çalışma ile etkili olmayan uygulamaların elenmesini ve fiyatların düşmesini sağlıyoruz” dedi.
GÜNDER ile Avrupa Komisyonu tarafından planlanan bir proje çerçevesinde üç yıl boyunca birlikte çalışacaklarını belirten Mayer, PV konusunda yeni iş modelleri üzerinde çalışacaklarını belirtti.
Harran Evleri Örneği
Amerika Iowa State Üniversitesi’nden Ulrike Passe, güneş mimarisinin geleceği üzerine yaptığı konuşmada, mimari yapıların tek başına teknolojiye dayanmaması gerektiğini belirterek, mekan ile güneş, ışık ve havalandırma ilişkisinin gözetilmesi gerektiğini belirtti.
Güneş enerjisine izin veren, enerji kalitesinin arttıracak şekilde tasarım yapılması gerektiğini söyleyen Passe, mekan, güneş, ışık dışında gölgelenmenin gözetilmesi, güneş enerjisinin depolanması ve yaz ve kış aylarında kolayca geçiş yapılabilecek şekilde tasarlanması gerektiğini ifade etti.
Passe, “Türkiye’de Şanlıurfa Harran evleri buna en iyi örnek. Çamurdan çoklu gözenekleri olan ve kubbe şeklinde çatıları olan bu evler temel geometrik hesaplamalar kullanılarak yapılmış. Bu nedenle yazın çok serin, kışın da ılık oluyorlar. Kuzey yarım kürede de aynı yöntemin kullanılıyor Bu evler modern teknolojiler kullanılmadan yapılan son derece konforlu evler” dedi
“Nükleerin Açığı Güneş Enerjisi İle Dolacak”
İsviçre Federal Teknoloji Enstitüsü’nden Francois Vuille ise, dünyada birçok ülkenin enerji geçişi yaşadığını vurgulayarak, enerji güvenliği kaygıları çerçevesinde fosil yakıtlara bağımlılığın ve nükleer santrallerin azalmaya başladığını söyledi. Vuille, bu noktada herkesin doğal, temiz ve bol olan güneşe bakmaya başladığını belirtti.
İsviçre’de yaptıkları çalışmalardan örnekler veren Vuille, İsviçre’de gelecekte nükleer santrallerinin yüzde 40’ını kaybedeceği verisinden yola çıkarak, buradan doğacak boşluğun gaz ile doldurulmasının öngörüldüğünü belirterek, bu durumda sera gazı emisyonunun artacağını söyledi.
Vuille, “İkinci senaryoda ise nükleerin açığının güneş enerjisi ile doldurulması yer alıyor. Geriye kalan 3 GW’lık açığın da yine rüzgar ile ikame edilmesinin öngörüyoruz. Türkiye’nin enerji verimliliğini kullanması çok daha fazla etki yaratacaktır” diye konuştu.
Kaynak: Enerji Enstitüsü