Kategori : ENERGY AGENDA NEWS - Tarih : 16 December 2014
15 Aralık’ta açıklanan bir araştırmaya göre Avrupa’da kömüre talep, düşük fiyatlar, yüksek doğalgaz maliyetleri ve Almanya’da nükleer santrallerin kısmen kapanması sebebiyle yaşanan geçici bir artışın ardından düşmeye devam etti.
Uluslararası Enerji Ajansı (IEA), 2014 Orta Vadede Kömür Raporu’nda ‘Avrupa’da kömür rönesansı yalnızca bir hayaldi’ dedi.
Rapora göre kömüre talep, ekonomideki ‘hafif’ büyüme, enerji verimliliğinde artış, yenilenebilir enerji kaynaklarındaki artış ve kömür santrallerinin emekliye ayrılması sebebiyle düştü.
Buna karşılık önümüzdeki beş yılda kömüre olan küresel talep artacak ve 2019’da dokuz milyar ton sınırı da aşılacak. 2019’a kadar kömür talebi, yılda ortalama yüzde 2.1 oranında artacak.
Çin, kömür tüketimini azaltmaya yönelik çabalarına rağmen, 2019’da kadar dünyadaki toplam talep artışının beşte üçünü oluşturacak. IEA, Çin’in karbonsuzlaşma çabalarına rağmen kömür önümüzdeki beş yıl içinde ‘zirveyi’ görmeyeceğini söyledi.
Çin, dünyanın en büyük kömür üretici ve tüketicisi. Kömür kullanımındaki artışın temel kaynakları, Hindistan, ASEAN ülkeleri ve Asya’daki diğer ülkeler olacak.
IEA Genel Müdürü Maria van der Hoeven, ‘İklim değişikliğini yavaşlatmak için pek çok taahhüt ve politika işittik, ancak bunlar önümüzdeki beş yıl içinde kömür talebindeki büyümeyi durdurmak için büyük ölçüde yetersiz kalacak. Kömürün enerji güvenliğine yaptığı katkı ve enerjiye erişim reddedilemez, ancak bir kez daha altını çizmek isterim ki şu andaki haliyle kömür kullanımı sürdürülemez. Bunun değişmesi için, karbon yakalama ve ayırmaya hız vermeliyiz’ dedi.
Brian Ricketts, Avrupa Kömür ve Linyit Birliği’nin genel sekreteri. Ricketts, Almanya ve Hollanda gibi AB ülkelerinde pek çok kömür santralinin inşa edilmekte olduğunu söyledi.
Ricketts, ‘IEA, Avrupa’da kömür kullanımını azaltmaya yönelik AB politikalarına hakkını bir miktar teslim etti, ancak ben bundan pek emin değilim çünkü nihai olarak insanların ne kullanacağına ekonomi karar verir’ dedi.
Ricketts aynı zamanda doğalgazın kömürle rekabet edebilmek çin çok pahalı olduğunu ve yenilenebilirlerin de fosil yakıtların yerini almak için yeterince gelişmediğini de ekledi.
Avrupa’da tek bir ticari ölçekli Karbon Yakalama ve Depolama (CCS) tesisi bulunmuyor. Ricketts, Avrupa’nın CSS tesisleri bulunan ABD ve Kanada’nın gerisine düştüğünü söyledi.
Ricketts, İngiltere ve Hollanda’da iki bitmemiş CCS tesisi bulunduğunu ve bunların inşasının ileri bir safhada olduğunu, politika üreticilerin bu projelere öncelik vermesi gerektiğini belirtti.
IEA, Dünya Enerji Görünümü 2013 raporunda AB’nin, kömür santralleri de dahil olmak üzere ömrünü doldurmaya yaklaşan altyapı unsurlarının yerine yenisini yapmak için 2.2 trilyon dolar yatırıma ihtiyaç duyduğunu söyledi.
2013 kömür raporunda, pek çok kömür üreticisinin zarar ettiği ortaya çıktı. Bunun başlıca sebebi de al ya da öde tarzı altyapı sözleşmeleri ve mali yükümlülükler. IEA, kömür fiyatlarının geçtiğimiz yıldan bu yana daha da düştüğünü, ancak bazı unsurların, üreticilerin bu ekonomik yüke dayanmasına yardımcı olduğunu söyledi.
Enerji Pazarları ve Güvenlik Direktörü Keisuke Sadamori, ‘Analizimiz, üretim maliyetlerinin sağladığı fiyat tabanının önemli ölçüde düştüğünü gösteriyor. Bunun tek sebebi, üreticilerin ölçek ekonomisi, daha iyi bir yönetim ve bütçe disiplini sayesinde maliyetleri azaltması değil; dış unsurların da etkisi var. Önde gelen ihracatçı ülkelerin para birimleri ciddi ölçüde değer kaybetti ve düşük petrol fiyatları da yardımcı oldu, çünkü petrol, başta açık ocaklarda olmak üzere kömür maliyetinin önemli bir kısmını oluşturuyor’ dedi.
Orta vadeli tahminlerde ise, özellikle izlenen politikaların etkili olabilmesi sebebiyle ‘kayda değer ölçüde belirsizlik’ söz konusu. Çin, Endonezya, Kore, Almanya ve Hindistan’da yetkililer, politikalarda kömürü önemli ölçüde etkileyebilecek değişiklikler açıkladı.
Rapora göre politikalardaki bu değişiklikler, ekonomik ortamdan kaynaklanan belirsizliği de artırıyor.
Kaynak: euractiv