Kategori : ENERGY AGENDA NEWS, ENERGY EFFICIENCY NEWS - Tarih : 29 January 2013
Azot gazını sevmeyen bir madde keşfeden iki Türk bilimadamı, küresel ısınmayı yavaşlatabilecek önemli bir buluşa imza attı. Nature Communications Dergisi’nin bu ayki sayısında yayımlanan makalenin mimarları, Güney Kore KAIST Üniversitesi’nde öğretim üyeliği yapan Yrd. Doç. Dr. Ali Coşkun ve Yrd. Doç. Dr. Cafer T.Yavuz. Bacalardan salınan karbondioksitin çevreye verdiği zararı ortadan kaldırmak için yaklaşık iki yıldır incelemerde bulundular.
Nano boyutta sünger yapı
Çalışmalarını anlatan Coşkun ve Yavuz, “Keşfettiğimiz malzemeler, nano boyutta deliklere sahip sünger gibi bir yapıda. Onları benzerlerinden ayıran kimyasal bileşimleri, ‘azo’ denen ve iki azot atomundan oluşan ‘N=N’ grubu, buluşumuzun temelini oluşturan gaz ayırma eylemini tetikliyor. Bunu, azot gazını iterek yapıyor. Aynı zamanda da karbondioksiti bağlayarak seçimli ayırmayı istemli hale getiriyor. Kısacası bütün olay, bu küçük azot grubundan kaynaklanıyor. Bir elektrik santralinin bacalarından çıkan gazın yüzde 15′inin karbondioksit ve yüzde 75′inin azot olduğu düşünülürse bu ayırma işleminin ne kadar hayati önem taşıdığı gayet iyi anlaşılmış olur.” dedi.
Bacada yakalamak en başarılı çözüm
“Azo”nun, küresel ısınmaya karşı tedbir almayı kolaylaştıran önemli bir buluş olduğunu belirten ikili, bu felaketin en önemli aktörü olan karbondioksit gazının en çok kömür, doğal gaz ya da petrolle çalışan termik santrallerden yayıldığını, bacadan atmosfere salınmadan önce yakalanmasının en başarılı çözüm olarak bilindiğini anlattı. Mevcut arıtma teknolojisi çok masraflı olduğu için kurum ve devletlerin uygulamaya koymadığını, dahası karbondioksit karışım olarak çıktığı için de fazladan bir ayrıştırmaya tabi tutulmasın gerektiğini, esas sıkıntının da buradan çıktığını vurguladılar.
Baca gazının yüzde 75′i azot
Bir termik santralin bacasından çıkan gaz karışımında yüzde 70-75 azot, yüzde 15-16 karbondioksit ve yüzde 5-7 su buharı bulunduğunu, 40-75 derece arası sıcaklığa sahip olduğunu aktaran Türk bilimadamları, karbondioksiti başarılı bir şekilde ayrıştıracak maddenin beş özelliğini şöyle sıraladı: “Karbondioksiti sevmesi, sıcaklığa ve su buharına dayanıklı olması, çabuk geri kazanılması ve ucuzluğu. Keşfettiğimiz malzemede bu özellikleri sağlamakla kalmadık, aynı zamanda bir tane daha ekleyerek azot gazını sevmemesini de sağladık. Belirlediğimiz kimyasal formulasyonla (azo grupları), azot gazının seçimli olarak reddedilmesini ve ayrıştırma oranını çok yüksek değerlere çekerek dünya rekoru kırdık. Geliştirdiğimiz delikli azo-cop yapısı, karbondioksiti tutarken azot gazını reddetmektedir. Bu yöntemin çok yakında endüstride de kullanılması öngörülmektedir.”
Termik santrallerdeki baca gazı
Başarıyla ayrıştırdıkları karbondioksiti, şimdiden yeni hedef olarak geri kazanımla faydalı ürünlere çevirmeye koyulan Coşkun ve Yavuz, bunun için muhtemel ürün yelpazesini, sahte cam olan polikarbonattan başlayarak benzin katkısı olabilecek metanole kadar genişlettiklerini anlattı. Karbondioksit salınımlarını azaltmanın en hızlı yolu, elektrik santrallerinden çıkan baca gazlarından karbondioksiti toplamaktır. Bu işlem için teknoloji bulunmakla birlikte yatırımcıya en az yüzde 8, en fazla yüzde 35 enerji kaybı getirmektedir. Bunun yanısıra kullanılan malzemeler paslandırıcı ve zehirlidir, kolayca da bozulmaktadır. Bizim buluşumuz, bütün bu eksiklikleri tamamlayarak endüstriye ciddi kolaylık sağlayacaktır.” dedi.
Kaynak: EnerjiEnstitüsü