Kategori : ENERGY AGENDA NEWS, ENERGY EFFICIENCY NEWS - Tarih : 15 May 2024
Yaşam alanlarını ısıtmak veya soğutmak için geleneksel sistemlerden yüzde 75 daha az elektriğe ihtiyaç duyan ısı pompalarını dünya çapındaki konutlarda ve müstakil evlerde kullanarak, CO2 emisyolarını yılda 3 milyar ton azaltmak mümkün. İşte detaylar…
Isıtmada Yüzde 30 Daha Tasarruflu
Binalar dünya genelindeki karbon emisyonlarının yüzde 27’sinden sorumlu tutuluyor. Bu emisyonların yüzde 6’sı ısınma ve yemek pişirme amacıyla kullanılan; petrol, doğalgaz ve kömür gibi yakıtlardan kaynaklanıyor. Bu durumla mücadelede ısı pompaları önemli rol oynuyor, çünkü elektrikle çalışan ısı pompaları; kömürlü veya lpg’li kazan sistemleri ile klima sistemlerine göre ısıtmada yüzde 30 tasarruf sağlıyor. Üstelik ısı pompalarını dünya çapındaki konutlarda ve müstakil evlerde kullanarak, küresel CO2 emisyolarını yılda 3 milyar ton azaltmak da mümkün.
“Kazan gibi geleneksel bir ısıtma sisteminden hava kaynaklı bir ısı pompasına geçiş, bir evin karbon ayak izini azaltmak için atılabilecek en büyük adımlardan biridir” diyen Üçay Mühendislik Teknik Hizmetler Koordinatörü Halil Büyükbaş, ısı pompası kullanımının avantajları konusunda önemli açıklamalarda bulundu:
Enerjinin Yüzde 80’ini; Havadan, Topraktan Veya Sudan Sağlıyor
“Isı pompaları; müstakil bir evin, villanın veya binanın hem ısıtma ve soğutma hem de kullanım sıcak su ihtiyacını tek bir sistemle karşılayabiliyor. Son derece güvenli bir sistem olan ısı pompaları, sürdürülebilirlik açısından da en iyi çözümü sunuyor. Çünkü ısı pompaları tükettikleri enerjinin yaklaşık yüzde 80’ini; ortam havasından, topraktan veya sudan yani doğal kaynaklardan sağlıyor. Kalan yüzde 25’ini ise elektrik enerjisinden karşılıyor. Enerjisinin sadece yüzde 25’lik kısmında elektriğe ihtiyaç duyuyor. Bu nedenle tüm dünyada fosil yakıt kullanılan sistemlerin yerini alabilecek çevreci ve yüksek verimli bir çözüm olarak kabul görüyor.
Geleneksel Sistemlerden Yüzde 75 Daha Tasarruflu
Çünkü ısı pompaları yüzde 400 civarında bir verimle çalışıyor. Geleneksel ısıtma sistemleri ise en iyi ihtimalle yüzde 100 verimle çalışıyor. Dolayısıyla ısı pompaları bir yaşam alanını ısıtmak geleneksel sistemlerden yüzde 75 daha az elektriğe ihtiyaç duyuyor.
Sistem Güneş Enerjisi ile Desteklenebilir
Isı pompaları, binaların enerji kullanımının karbondan arındırmasında önemli rol oynuyor. Enerjisinin sadece yüzde 25’lik kısmında elektriğe ihtiyaç duyan ısı pompalarının elektriğini bir müstakil evin veya bir binanın çatısına kurulacak solar panellerden sağlamak da karbon salınımının önlenmesinde kritik rol oynuyor. Üçay Mühendislik olarak, ‘Zero House’ konseptinde evlerin çatısına kurduğumuz güneş enerjisi panelleri (GES) ile ısı pompasının ihtiyacı olan yüzde 25’lik enerjiyi güneşten karşılıyoruz.” dedi.
“Sistemi 1 Günde Kurup, Devreye Alabiliyoruz”
Isı pompası alımı yapılmadan önce uzman mühendisler tarafından yapılacak projelendirme çalışmasının önemine de dikkat çeken Halil Büyükbaş, “Isı pompası seçimi yapılmadan önce binada keşif yapılması gerekiyor. Yani süreç başarılı bir keşif ve projelendirme çalışması ile başlıyor. Çünkü ısı pompası ile hedeflenen verimi sağlamak için cihazın kapasitesini, binanın metrekaresini ve yalıtım durumunu dikkate alarak hesaplamak gerekiyor.
Üçay Mühendislik olarak, alanında uzman ekibimiz ve teknik hizmetler departmanımız ile müşterilerimize; projelendirme, ürün tedariği ve uygulama hizmetini tek elden sunuyoruz. Her bölgede konuyla ilgili saha mühendislerimiz bulunuyor. Daire, villa ve konutlarda sistemi 1 günde kurup, devreye alabiliyoruz. Ayrıca müşterilerimize, esnek ödeme seçenekleri de sunuyoruz.” diyerek sözlerini tamamladı.