Kategori : ENERGY AGENDA NEWS - Tarih : 25 May 2022
Fosil yakıtların kullanılması ya da ormanların harap edilmesi gibi insanların neden olduğu yıkıcı faaliyetler sonucu hızlanan küresel iklim değişikliği son yıllarda önüne geçilemez boyutlara ulaştı. Gözler ise iklim değişikliğine karşı en savunmasız endüstrilerden biri olan ve birçoğu kıyı bölgesinde konumlanan kimya endüstrisine çevrilmiş durumda.
Yalnızca ABD’de yaklaşık 872 kimyasal tesisin çevresinde yaşayan 4 milyondan fazla insanın yaşamının risk altında olduğunu belirten Ülke Endüstriyel Kurumsal Çözümler Direktörü Murat Şengül, kimya endüstrisindeki tüm şirketlerin güvenli tesis koşullarını sağlamak için dikkat etmesi gereken 4 adımı paylaşıyor.
Çevreye Zararlı İnsan Faaliyetleri Yine İnsanlara Zarar Veriyor
Sel, yangın ya da erozyon gibi doğal afetler, son yıllarda daha da belirginleşen iklim değişikliği ile ciddi artışlar gösteriyor. Dünyada iklim değişikliğine dair farkındalık oluşmaya başlasa da bunun ortaya çıkışının temel sebebi olan yıkıcı insan faaliyetleri ise hız kesmiyor. Araştırmacılara göre kimyasal madde üretim tesislerinin çevresinde yaşayan insanların yaşam kalitesi, genel nüfusa göre zaten daha düşük seviyede. Bunun sebebini tesislerden salınan kimyasal gazların solunum sistemi yoluyla ya da suya salınan zehirli madde atıklarıyla insan vücuduna ulaşması olarak açıklayan Ülke Endüstriyel Kurumsal Çözümler Direktörü Murat Şengül, tesis çalışanlarına ve tesisin çevresindeki insanlara güvenli bir ortam sağlanabilmesi için şirketlerin dikkat etmesi gereken 4 maddeyi paylaşıyor.
1. En güvenli depolama yöntemleri: Tehlikeli kimyasallardan korunmanın en temel yolu onları güvenli şekilde depolamaktır. Maddelerin tanımlanması ve sınıflandırılması sayesinde tehlikeli kimyasalların güvenli ve uyumlu şekilde depolanması ciddi önem taşıyor.
2. Risklerin değerlendirilmesi: Kullanılacak kimyasallar tanımlandıktan ve neden tehlikeli oldukları anlaşıldıktan sonra tüm olası riskler araştırılmalı. Risk oluşturabilecek unsurların ortadan kaldırılması için farklı çözümler üretilmesi gerekiyor. Örneğin, patlama ya da yangın riski taşıyan maddelere karşı alınması gereken önlemlerle kanserojen maddelere karşı alınacak önlemler aynı olmayacaktır. Bu noktada Malzeme Güvenlik Bilgi Formu bulunmayan kimyasalların kullanılmaması ve formda yazan bilgilere uyulması çok önemlidir.
3. Çalışanların bilgilendirilmesinden emin olmak: Kimyasallarla çalışmak her zaman belirli bir risk seviyesi içerir. Her türlü güvenlik önlemi alınsa ve koruyucu donanım uygulansa bile bazı kimyasallara maruz kalınması yine de mümkün olabilir. Bu senaryolarda, ciddi bir hasarın oluşmasını önlemek için çalışanların gerekli iş güvenliği eğitimlerini almış olması gerekiyor.
4. Prosedürlerdeki güncellik ve sistematiklik: Tesisler devamlı değişim halinde olup yeni kimyasal türleri eklenebilir, tesisteki çalışma alanları değişebilir fakat prosedürler tüm bu süreçlere uyumlu ve sürdürülebilir olmalıdır. Teknik prosedürlere ek olarak herhangi bir kimyasal madde ile temasa geçmeden önce, çalışanların olası hasarlardan kendilerini koruyacak yeterli donanımlara da sahip olduklarından emin olması gerekir.