Kategori : ENERGY AGENDA NEWS, OIL & FUEL SECTOR NEWS - Tarih : 04 December 2014
Ünsal Ban / Yeni Şafak
Küresel ekonomideki durgunluk petrol talebini azaltıyor.Petrol arzının artmaya devam etmesi ve OPEC ülkelerinin üretimi düşürmeye yanaşmaması da petrol fiyatlarının her geçen gün zayıflamasını sağlıyor.
Bu “olumlu” faktörlerin etkisiyle yaklaşık 6 ay öncesine kadar varil başına 115-116 dolar seviyelerinde olan brent petrol
fiyatının bugünlerde 70 doların altına indiğini görüyoruz.
Petrol fiyatlarındaki bu düşüş ülkelerden bir kısmı için ciddi avantajlar sağlarken bir kısmı için de önemli sorunlara yol açabilecek nitelikte.
Özellikle bütçesi ağırlıklı olarak petrol gelirlerine dayalı olan İran, Rusya ve Venezuela gibi ülkelerin fiyatlardaki düşüşlerden ciddi şekilde etkilenmemesi mümkün değil.
Gelişmeler petrol ithalatçısı ülkelerin dış ticaret dengelerini olumlu yönde etkiliyor, etkileyecek.
Yılda yaklaşık 60 milyar dolar enerji faturası ödeyen Türkiye’nin de petrol fiyatlarındaki düşüşten fayda sağlayacak ülkeler arasında yer aldığını görüyoruz.
Ödemeler ve dış ticaret dengemiz bu gidişten çok olumlu etkilenecek, imalat sanayiinde de girdi (enerji) maliyetlerimiz ciddi mânâda azalacak.
HANE HALKINA MÜJDE!
Akaryakıt fiyatlarının hane halkı açısından “daha da” düşecek olması da müspet gelişmelere ilâve.
Evet, akaryakıt fiyatları daha da düşecek.
Bu düşüş petrol fiyatlarındaki zayıflamadan değil, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun (EPDK) akaryakıtta, petrol ve dolardaki hareketlere daha hızla tepki verecek yeni bir hesaplama yöntemine geçmesinden kaynaklanacak.
Mevcut hesaplama yönteminde akaryakıt fiyatları nasıl belirleniyor?
Şöyle:
Petrol Piyasası Kanunu ve ilgili yönetmelikler gereği Türkiye akaryakıt piyasasında fiyat hareketleri, en yakın uluslararası erişilebilir ürün borsasına bağlı olarak değişiyor.
Mevzuattaki en yakın erişilebilir ürün borsası ise Akdeniz Çanağı, yani İtalya’daki Genova Petrol Borsası.
Türkiye akaryakıt piyasasında fiyatlar, İtalya Borsası’ndaki ürün fiyatları baz alınıp, Merkez Bankası döviz kuru ile Türk Lirası’na dönüştürülerek belirleniyor.
Burada dikkat edilmesi gereken nokta, Türkiye’deki akaryakıt fiyatlarının ham petrol fiyatına bağlı olarak değil, Genova Petrol Borsası’ndaki motorin, benzin vb. ürün fiyatları doğrultusunda belirlenmesi.
İtalya piyasasındaki fiyat değişikliklerinin Türkiye’deki akaryakıt fiyatlarına nasıl, hangi takvimle yansıtılacağı da kanun ve yönetmeliklerle belirlenmiş durumda.
Mevzuata göre, Türkiye’de fiyat ayarlaması, Genova Petrol Borsa’sındaki ürün ile kur fiyatında %3’ün üzerinde bir farklılık olduğu zaman yapılıyor.
Yani akaryakıt fiyatları, %1,5 eksi ya da %1,5 artı olmak üzere yaklaşık 3 puanlık bir marj içinde kaldığı sürece değişmiyor.
İşte bu durum, akaryakıt fiyatlarındaki değişimlerin yurtiçi piyasalara bazı durumlarda gecikmeli olarak yansımasına, bazı durumlarda ise hiç yansımamasına sebep oluyor.
EPDK’nın üzerinde çalıştığı yöntem ile mevzuatta %3 olarak belirlenmiş olan marjın düşürülmesi öngörülüyor. Henüz ayrıntıları belli olmasa da, fiyat değişimi içinde gerekli olan %3’lük fiyat bandının %2 ya da %1’e çekileceği ifade ediliyor. Böylece, yurtdışındaki ürün fiyatı ile kur seviyesindeki değişimlerin yurtiçi akaryakıt piyasasına anlık olarak yansıtılması söz konusu oluyor.
DEVAMI İÇİN TIKLAYINIZ>>>
Kaynak: Enerji Enstitüsü