Kategori : ENERGY AGENDA NEWS, WIND ENERGY & RES NEWS - Tarih : 04 December 2013
Rüzgâr enerjisi ile elektrik üretimi, enerji ihtiyacından doğan sebeplerden ötürü teknolojik gelişmelere vesile olmuştur. Buna bağlı olarak değer kazanması sadece enerji sektörüne değil aynı zamanda ekolojik dengenin de bozulmadan korunmasına ve insanların hayatını kolaylaştırarak olumlu katkılar sağlamaktadır.
Rüzgâr enerjisi santralleri ham madde sıkıntısı ve dış kaynaklara bağlı olmayan, kısa sürede devreye alınıp gerek
tiği zaman sökülebilen, çevreye olumsuz etkisi olmayan ve kurulumunda arazi bakımından az yer gerektiren tesislerdir. Rüzgâr gücünden üretilen elektrik enerjisi, yenilenebilir enerji grubu içerisinde olduğundan dolayı ve hiç karbondioksit salınımı yapmadığından Kyoto Protokolü uygundur.
Bu da rüzgar enerjisinin önemi daha da arttırmıştır. Rüzgâr enerjisi güneş olduğu sürece var olmaya devam edecektir. Çünkü rüzgârın oluşmasının güneşin dünyayı farklı oranlarda ısıttığı ve farklı basınçlarda olmasından dolayı sürekliliği vardır. Rüzgâr enerjisinin diğer bir avantajı da de ilk yatırım maliyetinden ve bakımının dışında bir maliyetinin olmamasıdır.
Bunun yanında karbondioksit salınımı bakımından gerek termik santraller gerek doğalgaz ile elektrik üretimi yapan santrallere göre çok daha çevrecidir. Çünkü bir rüzgâr santralinde karbondioksit salınımı adına hiçbir şey bulamazsınız. Buda rüzgâr enerjisinin önemi bir kez daha ortaya koyuyor.
Rüzgâr enerji santrallerinin diğer bir güzel yanı da santralin kurulduğu yerde gerek tarım gerek hayvancılık rahatlıkla yapılabiliyor. Hele bunların arasında en önemli olanı ise dışa bağımlılığımızı azaltmasıdır. Bunun yanında birde enerji yoğunluğunu arttırmasını da eklersek gerçekten rüzgârın bizim için can damarlarımızdan biri olduğunu rahatlıkla görebiliriz.
Yazan: Fatih ÇAÇAN – Enerji Sistemleri Mühendisi / Enerji Gazetesi
Yayıncı: Enerji Gazetesi
