Kategori : ENERGY AGENDA NEWS, NUCLEAR ENERGY NEWS - Tarih : 01 March 2015
Sorry, this entry is only available in Turkish. For the sake of viewer convenience, the content is shown below in the alternative language. You may click the link to switch the active language.
Kazma kürekle çalışılan maden/kömür ocaklarında bile güvenliği sağlayamayan, kazaları doğa olaylarına ve kadere yükleyen bir zihniyet, sanayi toplumunun ürünü değildir. O nedenle nükleer teknoloji gibi ileri bir yaşam ve üretim düzeyinin tedbirlerini alması ve iş güvenliğini sağlaması zordur.
Bu gerçekten hareketle uluslararası çevre örgütü Greenpeace, nükleer santral gerçekleriyle ilgili görsel bir bilgi notu (infografik) hazırlamış. Ana fikir şu: Güvenli nükleer santral diye bir şey yoktur. 2011 yılında Japonya’da yaşanan Fukuşima felaketinin de ortaya koyduğu üzere kazalar sadece eski teknolojiye sahip nükleer santrallerde veya azgelişmiş ülkelerde yaşanmıyor.
İnsanlık, enerji ihtiyacının karşılanması için nükleer santrallere muhtaç değildir. En çok talep edilen enerji türü elektrik üretiminde nükleer santraller, halen dünya enerji gereksiniminin %10 kadarını karşılıyor. Yenilenebilir enerji kaynaklarından elde edilen oran daha fazla. Yani insanlık, nükleer enerjinin sahip olduğu küçük bir paydan rahatlıkla vazgeçebilir. Nükleer kaza riskleri, yüksek radyoaktivite yayan nükleer atıklar ve bunların güvenli bir şekilde saklanmasının getirdiği masraflar göz önünde tutulursa, nükleer enerjinin nispeten kısa süreli ve küçük çaplı getirisi hiç de ekonomik değildir. Özetle, nükleer enerji hem tehlikeli hem de peşinde koşulacak kadar önemli değildir.
Diğer yandan, nükleer kazalar oldukları yerde kalmaz, tehlikesi geniş alanlara ve kuşaklara yayılır. Nükleer enerji insan hayatıyla kumar oynamaktır. O nedenle dünya nükleer enerjiden yavaş yavaş vazgeçerken Türkiye’nin bu maceraya balıklama atlaması akıllı bir davranış değildir. Neden mi?
Güneş enerjisinin kurulum maliyeti kw başına 1570 dolardır. Bu rüzgâr enerjisinde 2070, nükleer enerjide 4,166 dolardır. İşletme masrafları kw başına sırayla 30, 24 ve 123 dolardır.
Küresel enerji üretiminde nükleer katkı azalmaktadır. 2002 yılıyla kıyaslandığında 2013 yılında dünyadaki nükleer santral sayısı 50 adet azalmıştır. 1996’da küresel enerji üretiminde nükleer gücün payı %17,6’yken 2013 yılında %10,8 oldu.
Aynı yıllar içinde rüzgâr enerjisi oranı %25, güneş enerjisi %43 artarken nükleer enerji oranı %0,4 azalmıştır. Aynı dönemde yenilenebilir enerji kaynaklarına yatırım %47 artarken bu oran nükleer enerji alanında %3’te kaldı…