Kategori : ENERGY AGENDA NEWS, OIL & FUEL SECTOR NEWS - Tarih : 20 November 2014
Petrol üreten başlıca ülkeler olarak kabul edilen Rusya, İran, Suudi Arabistan ve son dönemde kaya gazı rezervlerini ortaya çıkararak büyük bir enerji potansiyeli elde eden ABD arasında gizli bir enerji savaşının olduğu konuşulmaktadır. Bu konuda kesin bir açıklama yok veya taraflar herhangi bir pozisyon almış durumda da değiller. Ancak, ortada bir gerçek var, geçen yıl Kasım ayında 112 dolar civarında olan brent petrol fiyatı, içinde bulunduğumuz ayda 78 dolara kadar geriledi.
Petrol üreticisi ülkeler için, geçen yılın aynı ayına göre petrol fiyatında gerçekleşen yaklaşık yüzde 30’luk düşüş, bu ülkeler için kritik bir durum oluşturmaktadır. Buna rağmen, petrol arzının azalmayarak devam etmesi, fiyattaki düşüşün bir süre daha süreceğini göstermektedir.
PEKİ PETROL FİYATLARI NEDEN DÜŞÜYOR?
Dünya ekonomisindeki yavaş büyümenin talebi azalttığı ve 2015 yılında da ekonomideki iyileşmenin talebi besleyecek düzeyde olmayacağı yönündeki görüşleri de, fiyat düşüşünün sebepleri arasında sayabiliriz. Hafta sonu G20 Zirvesi’nin de gündem maddesi olan küresel büyümenin yavaş seyretmesi, üretim girdilerinden en önemlisi olarak sayılan petrole olan talebi azaltmaktadır.
Ekonomik nedenlerinin yanında, özellikle petrol ihracatçısı ülkeler arasındaki güç savaşının, talebin düşmesine rağmen arz miktarında bir değişikliğe gitmeyerek fiyatların aşağı doğru yönelmesinde önemli bir faktör olduğu görülmektedir. Bu arada 27 Kasım 2015 tarihinde gerçekleşecek OPEC toplantısına kadar da fiyatlardaki düşüşün devam etmesi beklenmektedir.
Rusya ve Suudi Arabistan, petrol üreticisi ülkeler arasında ilk sırayı paylaşırken aynı zamanda ülke ekonomilerinin petrole bağımlı olmasından dolayı, fiyatlardaki düşüşü iki ülkenin de arzu etmeyeceği açıktır. Yine de, farklı ekonomik ve siyasi senaryoların oynandığı, petrol üretici ülkelerinin birbirine üstünlük sağlama gibi bir oyunun içine girdiği yorumları yapılsa da, henüz hiçbir ülke bu konuda net bir adım atmadı.
FİYAT DÜŞÜŞÜ, PETROL İTHALATÇISI ÜLKELER İÇİN FIRSAT
Petrol fiyatlarındaki değişim yani fiyatın düşmesi, petrol üreticisi ülkeleri olumsuz yönde etkilerken, Türkiye gibi petrol ithal eden ülkeler için de ekonomik göstergeleri pozitif yönlü etkilemektedir.
Bir taraftan 2002-2014 yılları arasında ulaşılan yüksek büyüme oranları, diğer yandan büyüme potansiyelinin devam ettirilmesi isteği karşısında artan enerji maliyeti ve Türkiye’nin ne yazık ki petrol yönünden dışa bağımlı olması, ülkenin ithalat faturasını ciddi oranda artırmaktadır. Hatırlanacağı üzere, 2011 yılında, ithalatın yüzde 25’ni temsil eden enerji kaleminden dolayı artan cari açık, Türkiye ekonomisini cari açık-büyüme ikilemiyle karşı karşıya bırakmıştı.
Bu noktada, üretimde en yüksek maliyet kalemi olan petroldeki fiyat düşmesi, Türkiye’nin cari açığının azalmasıyla beraber, üretimin devam ettirilmesi fırsatını sunmaktadır.
2013 yılı ilk 9 ayında ithal edilen ham petrole 11 milyar 314 milyon dolar ödeyen Türkiye, 2014 yılı Ocak-Eylül arasında toplam 9 milyar 814 milyon dolar ödedi. Üretimde girdi olarak kullanılan enerji kalemindeki maliyet azalışı, Türkiye’nin 2014 yılı Cari açık/GSYH oranı için hedeflediği yüzde 5,7’lik oranının gerçekleşmesini de kolaylaştıracaktır.
Petrol fiyatlarındaki düşüşün dış ticaret ve cari açıkta olumlu etkisi anında göstergelere yansırken, enflasyon oranını düşürmesi ve üretimde girdi maliyetlerinin azalması dolayısıyla, hem rekabet gücünün artışına hem de ihracatta artışa önemli katkılar sağlayacaktır.
Bir anlamda, petrol zengini ülkeler arasındaki stratejiler, Türkiye gibi petrol ithal eden ülkelerin ekonomisine önemli katkı sunacaktır. Özellikle bu dönemde, yani Irak ve Suriye gibi sınır topraklarında jeopolitik risklerin arttığı bir zamanda, petrol fiyatlarındaki ciddi düşüş Türkiye’nin bölgesel risk faktörünü hafifletmesini sağlamaktadır.
Haberin Devamı için tıklayınız>>>
Kaynak: Yeni Şafak