Kategori : ENERGY AGENDA NEWS, ENERGY EFFICIENCY NEWS - Tarih : 10 January 2015
AraÅŸtırmaya göre küresel ısınmayı yavaÅŸlatabilmek için ÅŸu anda teknik ve ekonomik olarak çıkarılabilir durumdaki kömürün yüzde 80’inin, doÄŸalgaz rezervlerinin yüzde 50’sinin ve petrol kaynaklarının yüzde 30’unun önümüzdeki 40 yıl boyunca çıkarılmaması gerekiyor. Avrupa’nın petrol rezervlerinin yüzde 21’inin, doÄŸalgaz rezervlerinin yüzde 6’sının ve kömür rezervlerinin ise yüzde 89’unun kullanılmaması gerekiyor.
Bunlar enerji elde etmek için yakıldığında, dünyanın yaydığı ısıyı uzaya ulaşmadan emen bir sera gazı olan karbondioksit ortaya çıkıyor.
Araştırmacılar Paul Ekins ve Christophe McGlade, küresel ısınmanın sanayileşme öncesi dönemlerdekine kadar çekilmesi için en az yüzde 50 şans bulunduğunu söyledi.
Bununla birlikte, araştırmacılara göre dünyanın ısısını kabul edilebilir seviyelerde tutmak, ancak bu yakıtlardan vazgeçilmesiyle mümkün.
Fosil yakıtların ancak üçte biri çıkarılabilir
Şu anda dünyada 2.900 gigaton fosil yakıt rezervinin teknik ve ekonomik açıdan çıkarılması mümkün. Ancak daha eski çalışmalar, 2 derecelik iklim hedefi korunurken ancak bin 100 gigatonluk karbondioksitin salınabileceğini gösteriyor.
Bu da yüksek miktarda rezerve dokunulmaması, yani ekonomileri fosil yakıt kaynaklarına bağımlı olan ülkeler için zorlu bir adım anlamına geliyor.
Bilgisayarda oluÅŸturulan modellerden destek alan araÅŸtırmacılar, hangi bölgelerin üretimlerini ciddi olarak düşürmesi gerektiÄŸini belirliyor. Bunun için de Almanya Federal Jeobilimler ve Hammaddeler Enstitüsü, Uluslararası Enerji Ajansı ve Küresel Enerji DeÄŸerlendirmesi’nden de dahil olmak üzere çeÅŸitli veriler kullanılıyor.
Ortadoğu petrol rezervlerinin yarısından vazgeçmeli
Sondajın bölgesel maliyerlerini ve gelecekte öngörülen teknolojik gelişmeleri de hesaba katan araştırmacılar, hangi kaynakların maliyet-etkin bir şekilde çıkarılabileceğini hesaplıyor.
Çıkan sonuçlara göre OrtadoÄŸu’nun, çıkarılabilir petrol rezervlerinin yaklaşık yarısını, yani 260 milyar varili yer altında bırakması gerekiyor. ABD ve Avustralya’nın ise ÅŸu anda çıkarılabilir durumda olan kömür kaynaklarının yüzde 90’ından vazgeçmesi gerekiyor.
Çin, Hindistan, Afrika ve OrtadoÄŸu’nun aynı zamanda geleneksel olmayan doÄŸalgaz kaynaklarının sondajını da ciddi biçimde azaltması gerekiyor.
Araştırmacılar, kutuptaki fosil yakıt kaynaklarının ise hiç çıkarılmaması gerektiğini söylüyor.
‘Tazminat meselesi’
Potsdam Ä°klim Etki AraÅŸtırmaları Enstitüsü’nden Michael Jakob ve Jerome Hilaire, Nature’daki araÅŸtırma hakkında yazdıkları yorumda araÅŸtırmanın bu alandaki bir ilk olmasa da, gücünün bölgeler arasında detaylı bir ayrım yapmasından geldiÄŸini söyledi.
Araştırmacılar, yoksul ülkeler için belirlenen hedeflerin, daha katı iklim politikalarının bu ülkelerin yoksulluk seviyelerini artırabilecek olması sebebiyle bazı endişelere yol açtığını söylüyor.
Jakob, ‘Enerjinin ekonomik kalkınmadaki kritik rolü göz önünde bulundurulduÄŸunda, eÄŸer yoksulluÄŸun azaltılması gibi öncelikli politikalara zarar verecekse, bu ülkeler fosil yakıtları kullanmaktan nasıl vazgeçirilebilir?’ diye sordu.
Jakob, bu sebeple iklim politikalarının, zarar gören ülkelerin uluslararası bir fondan alacağı tazminatla da ilgili olduğunu söyledi.
İki araştırmacı, bunun yapılabilmesi için sanayileşmiş ülkelerin büyük girişimler başlatması gerektiği görüşünde.
Almanya Federal Jeobilimler ve Hammaddeler Enstitüsü’nün hazırladığı bir araÅŸtırma, ÅŸu anda yenilenebilir olmayan enerji kaynaklarının halen bulunduÄŸunu gösteriyor.
Talepteki, başta gelişmekte olan ülkelerdeki demografik ve ekonomik büyüme sebebiyle beklenen artışa rağmen, doğalgaz ve kömür on yıllar boyunca temin edilebilir.
EurActiv Almanya, Nicole Sagener
Yayıncı: Enerji Gazetesi