Kategori : ENERGY AGENDA NEWS - Tarih : 16 June 2014
İstanbul’da düzenlenen “New York’tan İstanbul’a Mega Şehirler ve Finansal Merkezler Paneli” sonrasında Irak’ta yaşanan son gelişmeler ve Türkiye ekonomisine ilişkin soruları yanıtlayan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının en kısa sürede Türkiye’ye getirilmesi için yoğun çaba içinde olduklarını belirterek, “Güvenli bir bölgede ve sağlık durumlarının iyi oldukları bilgisini alıyoruz” dedi.
“Türkiye’nin Kuzey Irak’ın petrolünün dünya piyasasına sunulmasında aktif görev alması ve Irak Şam İslam Devleti’nin (IŞİD) sadece Türkiye Konsolosluğu’na baskın düzenlemesi… İki olayı nasıl okumak gerekiyor?” sorusu üzerine Kurtulmuş, şunları kaydetti:
“Türkiye’nin Kuzey Irak petrolünü uluslararası piyasalara çıkarmasından son derece rahatsız olan çevreler olduğunu biliyoruz. IŞİD’in arkasında bu tür niyetli olanların olduğunu tahmin ediyoruz. Ama sonuçta IŞİD’i ortaya çıkaran şartların bir an evvel iyileştirilmesi gerekiyor. Çok benzer şekilde nasıl Taliban’ın içinden El Kaide ortaya çıkmışsa; Taliban’ın ortaya çıkmasını sağlayan sebep de Afganistan’daki Rus işgali idi. Uzun yıllar Afganistan halkı Ruslar’a karşı mücadele etti ve Taliban’ın etrafında örgütlendi. Uzun süren savaşın neticesinde bu direnişin içinden El Kaide çıktı.
El Kaide de küresel bir terör ağı haline geldi. Maalesef IŞİD’i de ortaya çıkaran sebep öncelikle Irak işgali ve Suriye’deki gelişmeler. Suriye’de devlet terörü ile birlikte iç savaş meydana geldi. Buraya dünyanın dört bir yanından gelen bir takım unsurlar oluştu. Nasıl Pakistan ve Afganistan’daki o mücadeleden El Kaide çıktıysa buradan da IŞİD’e destek veren unsurlar ortaya çıktı. Öylesinde karanlık bir yapılanma ki kimlere hizmet ettiğini ve arkasında kimler olduğunu bilmiyoruz. Hiçbir terör örgütü arkasında büyük güçlerin desteği olmadan ayakta duramaz. Bu bölgede kimler karışıklık ve istikrarsızlığın devam etmesini istiyorsa onların bu terörün arkasında parmağı olduğu aşikar bir şekilde gözüküyor.”
Libya, Mısır, Suriye, Tunus ve o coğrafyadaki halkın bölgedeki mevcut despot yönetici ve zalimlere karşı ayaklandığını anımsatan Kurtulmuş, ancak dünyanın bu mücadeleye yeterli desteği vermediğini dile getirdi.
“Üretimi esas olan yeni bir perspektif ile yolumuza devam edeceğiz”
Kurtulmuş, şöyle devam etti:
“Daha çok ürettiğimiz, daha fazla küresel markalarımızın olduğu, küresel rekabette söz sahibi olduğumuz, Ar-Ge’ye daha fazla pay ayıran ve orta sınıfını daha fazla güçlendiren bir Türkiye’nin olması gerekiyor. Üretim eksenli ve reel ekonomiyi destekleyen bir Türkiye’ye ihtiyaç var. Bundan sonraki 2023 perspektifimizdeki ana noktamız burasıdır. Bu alanlarda yatırım yapan firmalarımızın önünü açacağız. Türkiye’nin ihracatında yüksek teknolojili ürünlerin payı maalesef çok düşük… Sadece sıradan ürünleri ihraç etmekle güçlü ekonomi olamıyorsunuz. Markalarınız, patentleriniz ve yüksek teknoloji ürünleriniz olacak. Bunların üzerinden güçlü bir ekonomiyi oluşturacağız.”
Türkiye’nin en önemli sorunlarından birisi olan cari açığın düşürülmesine ilişkin Kurtulmuş, ekonomi bir tarafından bakıldığında zor bir alan gibi gözükse de aslında kolay bir alan olduğunu söyledi.
Öncelikle ekonomide tercihlerin belirlenmesi gerektiğini ifade eden Kurtulmuş, şöyle konuştu:
“Tercihler gerçekten üretimden ve Türkiye’de geniş kitlelerin bu süreçlerin içerisinde olmasından yana ise bunları gerektiren adımları atarsınız. Bu adımların atılacağını söylüyorum. Cari açık bir problem, doğru. Türkiye’nin cari açığının ana nedeni enerji ihtiyacımızdır. Türkiye bütünleşik bir enerji stratejisi ile bunun üstesinden gelebilir. Kuzey Irak petrolünün taşınması, çevreci enerjinin üretilmesi ve yeni enerji kaynaklarının oluşturulması da bu stratejinin bir parçasıdır.
Tarih, coğrafya, Türkiye’ye öyle bir şey lütfetti ki kim doğalgazını ve petrolünü dünyaya piyasasına çıkarmak istiyorlarsa ülkemizi kullanmak zorunda. İster Rus, Azeri, Türkmen doğalgazı ister Kuzey Irak petrolleri ile Kıbrıs’tan çıkan doğalgaz ve petrolleri dünya piyasasına iletmek istiyorlarsa Türkiye maliyetleri son derece minimize eden bir seçenektir. Türkiye bu anlamda çok büyük bir enerji gücü haline geliyor. Bu gelişmeden rahatsız olanlar var ama biz istikametimizden dönmeyeceğiz.”
Devamı için tıklayınız>>>
Kaynak: TRT Haber