CLA Akademi | Enerji Gazetesi

(Turkish) Makale: Fukuşima Felaketinden Alınacak Dersler!

Kategori : ENERGY AGENDA NEWS, NUCLEAR ENERGY NEWS - Tarih : 03 October 2013


Sorry, this entry is only available in Turkish. For the sake of viewer convenience, the content is shown below in the alternative language. You may click the link to switch the active language.

Öncelikle, Fukuşima kaçınılmaz bir doğal afet değildi. Japonya dışında yaşayan birçok kişi için Fukuşima’nın benzersiz bir olay olduğu sonucuna varmak kolaydır çünkü çok az yerde buradaki gibi büyük deprem ve tsunami deneyimleri yaşanır.

Buradan yola çıkarak da, ortada diğer ülkeler için çıkarılması gereken bir ders olmadığı sonucuna varılabilir.

Hemen hemen aynı şey 1986 yılında Ukrayna’daki Çernobil nükleer felaketinden sonra da söyleniyordu.

Çernobil kötü bir tasarıma sahipti, benzeri bir kazanın Batı’da tasarlanmış reaktörlere sahip olan Japonya’da yaşanması mümkün değil diye düşünülüyordu.

Ama yaşandı…

Planlama sorunu

Deprem ve tsunami 11 Mart 2011 tarihinde Japonya’yı vurduğunda, bu kadar büyük ve karmaşık bir felaketle nasıl başa çıkılacağına dair bir plan yoktu. Bu nasıl mümkün olabildi?

Japonya’nın Nükleer Sanayii Güvenliği Ajansı’ndan pek çok üst düzey bürokrat, kamu görevinden ayrıldıktan sonra nükleer sektörde yüksek ücretli işlere girerler.

Bunun sonucunda da kibir, gizlilik ve görmezden gelme kültürü ile aşılanmış bir nükleer sanayi oluşmuş haldeydi.

Çernobil ve ABD’deki Three Mile Island kazalarından alınan dersler burada uygulamaya konulmuş değildi.

Afet meydana geldiğinde, Japonya ne yazık ki yeterince hazırlıklı değildi.

Aşırı güven

Japonya’da geçen yıl yapılan bir araştırmada, mobil jeneratörler ve pil paketleri gibi erimeyi önlemeye yardımcı olabilecek basit ekipmanların Fukuşima’dan sadece 25 mil uzak bir depoda oldukları ortaya çıktı.

Tsunami tesisin elektrik sistemini vurduktan sonra hâlâ yedek ekipman getirmek için zaman vardı.

Ordu helikopterleri beklemedeydi.

Ama bir plan yoktu. Ve kaos yaşandı.

Herhangi bir tahliye planı da yoktu.

Halka tesisin güvenli olduğu söylenmişti.

Bu yüzden hiç kimse bir afet planı olup olmadığını sormadı.

Öğrendiğim başka bir şey de, bir nükleer felaket sonrası temizliğin son derece zor olduğu.

Bu doğal gelebilir, ama bunun ne kadar karmaşık bir şey olduğunu ancak nasıl yapıldığını görünce anlıyor insan.

Girilmez bölge

Tesisin 19 mil kuzeyindeki Minamisoma büyük bir şehir ve neredeyse her evde nükleer temizlik yapılıyor.

Ama Fukuşima vilayetinin çoğunluğu sık ormanlık dağlarla kaplı…

İyi ama orman nasıl temizlenebilir? Yanıt: “Temizlenemez” şeklinde.

Yani geniş alanların on yıllar boyunca girilmez bölge ilan edilmesi gerekebilir.

Atıklar ne olacak?

Son olarak da atık sorunu var.

Zaten temizlik büyük miktarlarda atık oluşturuyor.

Küçük bir kasaba olan Kawauchi yakınlarındaki dağlarda “geçici” bir atık alanına gittim.

Bu alan, 50 bin metreküp atık madde içeriyordu.

Kawauchi tek başına bu boyutta dört atık alanına sahip ve beşincisi inşa ediliyor.

Bu alanların gerçekte ne kadar geçici olduğu Japonya hükümetinin cevap veremediği başka bir soru.

Atık alanlarındaki radyasyon yavaş yavaş düşecek; 30 yıl içinde bugünkünün yarısı düzeyine inecek.

Ama Sezyum 137 ve Stronsiyum 90, 300 yıl boyunca tamamen yok olmayacak.

Kaynak: Enerji Enstitüsü


Yorum Yaz
Ad Soyad :
E-mail :
Yorum :

Green Pi Enerji

EcoGreen | Biyokütle - Biyogaz - Güneş Enerjisi Santralleri



   GÜNCEL ENERJİ KÖŞE YAZILARI

   TÜM ENERJİ KÖŞE YAZARLARI VE YAZILARI>>

LANGUAGE SELECT:

  • Turkish
  • English

HABER KATEGORİLERİ

ENERGY SEARCH

Enerji Sektörü İş İlanları & Kariyer

Enerji Kütüphanesi



WhatsApp chat