Kategori : ENERGY AGENDA NEWS - Tarih : 14 October 2014
• Küresel ısınmada iki derecelik hedefi yakalamak için ülkelerin yapmış oldukları çalışmaların yetersizliği sonucu dünya ile yörünge arasındaki bağ gün geçtikçe kopmaktadır. Ortalama küresel sıcaklık ilk endüstrileşme seviyelerine göre 0.8°C daha fazla artmış bulunmaktadır. İklim değişikliğine ilişkin önleyici herhangi bir eylem planı gerçekleştirilmemesi durumunda yapılan projeksiyonlara göre bu yüz yılın içerisinde küresel ısınmada 2.8°C ile 4.5°C arasında ek bir artış öngörülmektedir.
• Enerjiye ilişkin olarak CO2 emisyon değeri 2012 yılında 31,1 Gt’a ulaşmıştır. Bu 2011 yılına göre 0.4 Gt’luk bir artış başka bir deyişle %1.4 lük bir artışa denk gelmektedir. Sera gazı yayan Çin ve ABD gibi iki büyük ülkedeki iklim değişikliği ile mücadele için gerçekleştirilen pozitif eylemlere ve gelişmelere rağmen küresel artış bölgesel artışı örtmektedir. ABD’deki kaya gazından enerji üretimi teknolojisindeki gelişmeler nedeniyle ABD’de 200 Milyon tonluk sera gazı emisyonlarında azalma meydana gelmiştir. Dolayısıyla kaya gazı teknolojilerindeki gelişmeler kömürden gaz üretimini tetiklemiştir. Çin’de elektrik talebi %5.2 oranında artmış olmasına rağmen elektrik üretimi için düşük karbonlu teknolojiler ve su kaynakları kullanılarak son 10 yılda sera gazı emisyonlarında yaklaşık olarak 300 Milyon tonluk artış meydana gelmiştir. Avrupa da ise elektrik üretiminde kömür kullanma oranında artış olmasına rağmen ekonomik durgunluk ve yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelme sonucu sera gazı emisyonlarında 50 Milyon tonluk azalma meydana gelmiştir. OECD Ülkeleri ise küresel olarak sera gazı emisyonlarını 2000 yılına göre %55’den %40’a düşürmek için eylemler gerçekleştirmektedirler.
• Uluslararası İklim değişikliği müzakereleri, 2015 yılında yeni bir anlaşma düzenlemesi yapılması ve bunun 2020 yılından sonra uygulamaya sokulması kararı ile sonuçlanmıştır. Fakat ekonomide yaşanan krizler, temiz enerji teknolojisini ve karbon piyasasını olumsuz yönde etkilemiştir. Mevcut durumda küresel CO2 emisyonlarının %8’lik bir kısmı karbon piyasasında işlem görmektedir. Bu oranı artırmak için teşvik mekanizmalarının olması gereklidir. Gaz ve kömür arasındaki fiyat dinamikleri bazı bölgelerde emisyon azaltımını desteklemektedir. Fakat nükleer santralların zorlukları ve karbon yakalama ve depolama teknolojilerindeki zorluklar emisyon azaltımını yavaşlatmaktadır. Enerji verimliliğini geliştirmek için yapılan çalışmalara rağmen henüz ekonomik olarak verimlilik konusunda değerlendirilmemiş alanlar mevcuttur. Hidrolik olmayan yenilenebilir enerji kaynakları desteklenerek hedeflenen değerlere ulaşmak mümkündür.
• Ülkeler tarafından İklim değişikliği ile mücadele kapsamında küresel eylem planları gerçekleştirilmesine rağmen istenilen başarı elde edilememiştir. 2°C lik sıcaklık yükselmesini muhafaza etmek ve 450 ppm senaryosunu başarmak için küresel enerji ile ilişkili olan CO2 emisyonlarını önümüzdeki on yıl içerisinde ya tersine çevirmek ya da sabit tutmak gereklidir.
• Sonuç olarak temiz enerji çözümleri için uygun finans ve politikalar, düşük karbonlu enerji kaynakları ve enerji verimliliği konusunda yatırımları kolaylaştırmak ve teşvik etmek için gereklidir.
Kaynak: IEA Redrawing The Energy-Climate Map
Murat Hardalaç
Bu makale EİGM Temmuz 2014 Bülteninde yayınlanmıştır.