Kategori : NATURAL GAS ENERGY NEWS, ENERGY AGENDA NEWS - Tarih : 13 February 2014
Türkiye
Son zamanlarda Türkiye, ihracat ve ithalata yönelik boru hatlarının birbiriyle buluştuğu ve fiziki bir gaz alım satımının yapılacağı bir ticareti merkezi haline gelmektedir. Başka bir ifadeyle, Ekonomik ve siyasi olarak Orta Asya, Ortadoğu ve Avrupa Birliği arasında ciddi bir oyuncu olma iddiası olan Türkiye’nin enerji piyasasındaki önemi gün geçtikçe artmaktadır.
Türkiye’nin şu an EPDK verilerine göre yaklaşık, yıllık 47 milyar metreküp doğalgaz ihtiyacı bulunmaktadır. 2030 yılında ise bu rakam yıllık, 81 milyar metreküpe çıkacağı ileride ise uzmanlara göre, bu rakamın gerekli altyapı çalışmaları sonucu, doğalgaz ticaretinin 100 milyar metreküpe çıkabileceği tahmin edilmektedir. Bu nedenli büyük bir ticaretin daha önceki çalışmamda da bahsettiğim gibi en önemli sorunu, yeni likit doğalgaz depolama tesisi yatırımlarına ihtiyaç duyulmasıdır.
Avrupa
Diğer taraftan, Türkiye’nin yanı sıra birçok AB üyesi ülkelerinde ise, birincil enerji tüketiminde yenilenebilir enerji kullanımı artmış olmasına rağmen, Avrupa’nın doğal gaz talebi 650 milyar metreküpe yükseleceği ifade edilmektedir. Ayrıca, %64 olan Avrupa doğal gaz ithalatının 2030 yılında %80’e yükselmesi beklenmektedir. Hal böyle iken Avrupa’nın, yeni doğal gaz kaynakları ve tedarikçiler bulması gündeme gelmiştir. Güney Gaz Koridoru, Avrupa için yeni bir güzergah oluşturması ve arz çeşitliliği sağlaması açısından çok önemlidir. Trans Anadolu boru hattı anlaşması, özellikle Avrupa Birliği’nin Rusya’ya olan enerji bağımlılığını azaltmayı öngörmektedir.
Azerbaycan Ve TANAP
Bugün, Azerbaycan’ın ispatlanmış gaz rezervlerinin hacmi 2.6 trilyon metreküp’tür. Güney Gaz Koridoru’nun ilk kapasitesi 16 milyar metreküp, gelecekte 31 milyar metreküp olması beklenmekte ve bölgedeki zengin rezervler göz önüne alındığında ise bu hacmin, yine gelecekte 100 milyar metreküpe kadar çıkması öngörülmektedir.
İşte bu potansiyel, Türkiye üzerinden Avrupa’ya Trans Anadolu Doğal Gaz Boru Hattı Projesi (TANAP) yolu ile taşınacaktır. Azerbaycan devlet petrol şirketi SOCAR`ın yapmış olduğu bu yatırım, Türkiye ekonomisindeki en büyük uluslararası doğrudan yatırım olması açısından son derece önemlidir. 7-10 Milyar dolara mal olacak bu proje ile Başlangıç yılında 16 milyar metreküp gaz (ileride 31 milyar metreküp), Azerbaycan’ın Şahdeniz II alanından Avrupa’ya taşınacaktır. Yaklaşık 6 milyar metreküp Türkiye’ye, geri kalanı ise Avrupa’ya teslim edilecektir. Bu projenin, 6 yıl içinde tamamlanması ve 2017 yılı sonuna kadar ise Star Rafinerisi ve TANAP dahil olmak üzere, toplamda bu yatırımın 17-21 milyar dolar’a ulaşması beklenmektedir.
TANAP sadece, Türkiye ve Azarbaycan devletlerinin bir projesi olup, şu anda TANAP’ın son alınan rakamlarla yüzde 30 payı BOTAŞ’a ve yüzde 70 payı Azerbaycan Devlet Petrol Şirketi (SOCAR)’a aittir. TANAP İnşaatı ile ilgili ihalelere, 2014 yılı başlarında başlanmış olup, projenin ilk aşamasının 2018 yılında hazır olması öngörülmektedir. Proje, 30 milyar metreküp genişletilebilir ve sonunda 60 milyar metreküpe ulaşabilir şekilde tasarlanmıştır.
Trans Anadolu Doğal Gaz Boru Hattı Projesi (TANAP), Avrasya’nın “enerji tarihinde bir devrim” olarak nitelendirilmektedir. Bununla birlikte Güney Gaz Koridoru ise, yalnızca Hazar gazının değil aynı zamanda Doğu Akdeniz, Türkmen ve Kuzey Irak gazının iletilmesi için başlıca güzergâh olma potansiyeline sahiptir. Doğu Akdeniz’de 1 trilyon metreküp kanıtlanmış rezervin olduğu ve ayrıca 10 trilyon metreküp potansiyel rezervin bulunduğu ifade edilmektedir.
Irak Ve Azerbaycan
BP verilerine göre Irak’ın doğal gaz rezervi yaklaşık 3.6 tcm’tür. Maalesef, bu kadar Güçlü bir rezerve sahip olan bu ülkenin toplam üretimi 2012 sonunda sadece 1 bcm’dir. Bu rezervler gösteriyor ki, Uzun vadede Irak, Avrupa pazarlarına doğrudan gaz ihraç edebilen potansiyel, güçlü bir ülke konumundadır.
Rezerv bakımından oldukça zengin bir ülke olan Irak, kendi doğal gazının 10 ila 30 milyar metreküpe kadarını Güney Gaz Koridoru’na kolaylıkla dahil edilebilecek durumdadır. Tedarikçilerin çeşitlendirilmesi ve piyasaya rekabetin gelmesi açısından bu koridor, AB için vazgeçilmez, alternatif bir güzergahtır.
İki ülke arasındaki Dış ticaret ile devam eden işbirliği çerçevesinde, 2013 yılında Azerbaycan ile Irak arasındaki ticaret hacmi, $353.64 milyon doları ihraç, $0.55 milyon ise ithal olmak üzere toplam, $354.19 milyon olarak gerçekleşmiştir.
10 Şubat 2014’te Azerbaycan Dışişleri Bakanı Elmar Mammadyarov ile Irak Başbakanı Nuri el-Maliki, ikili ilişkilerin geliştirilmesi için ekonomi, ticaret, enerji ve eğitim alanlarında Bağdat’da görüşmelerde bulunmuştur.
Bu görüşmeler sonrası ortak basın toplantısı yapılarak, Irak Doğal gazının Avrupa’ya Güney Gaz Koridoru proje ile taşınması konusunda katılımlarının olabileceği ifade edilmiştir. Şahdeniz II doğal gazının güney gaz koridoru ile Avrupa’ya taşınma projesinin çok büyük ve önemli olduğu vurgusu özellikle belirtilmiştir.
Sonuç yerine
Irak petrol ve Doğal Gazı’nın Türkiye toprakları üzerinden, Avrupa’ya ulaştırılması, Türkiye enerji jeopolitiğine ve hem Türkiye’nin hem de AB’nin petrol ve doğalgaz arz güvenliğine, kaynak çeşitliliğine çok önemli katkılar sağlayacaktır. Özellikle de, Bugünlerde enerji maliyetlerini sürekli aşağıya çekmeyi çabalayan Türkiye için Irak pazarı, düşük fiyat avantajı beklentisi nedeniyle de son derece önemlidir.
Diğer taraftan, Türkiye, Irak petrol ve doğalgazını İsrail yerine, kendi ülke toprakları üzerinden Avrupa’ya TANAP ile taşıması, hem Orta Doğu’da hem de Irak’ta, ABD ve İsrail kadar avantajlı durumda olacağı gibi “Enerji hube” olma yolunda “”win win” modelli büyük kazanımlar da elde etmiş olacaktır. Ayrıca, Kuzey Irak gibi İsrail’in de, doğal gaz rezervlerini ortaya çıkarması durumunda, fiziki olarak mümkün olan deniz yolu koridoru yerine, güney gaz koridoru tercih edileceği gündeme gelecektir. Bu durum, fiyat ve güvenlik açısından daha rekabetçi bir durum ortaya çıkaracağı gibi dünya barışına da büyük katkıda sağlayarak, genişleyen AB sınırları içerisinde yer alma gibi birçok kazanımlarda ortaya çıkaracaktır.
Doç.Dr. Ayhan ERDEM
HASEN, Enerji ve Ekonomik Araştırmalar Merkezi Uzmanı
Kaynak: Enerji Enstitüsü