Kategori : ENERGY AGENDA NEWS, OIL & FUEL SECTOR NEWS - Tarih : 28 January 2014
Son yıllarda Türkiye, ulaşım, altyapı, savunma ve özellikle enerji alanlarında mega projelere imza atarak yoluna devam etmektedir. Dünyanın gıptayla baktığı Nükleer santral projeleri, otoyol projeleri, kanal İstanbul Projesi, 3.Havalimanı projesi, Marmaray projesi, Haydarpaşa liman projesi, Hızlı Tren Projeleri, Yavuz Sultan Selim Köprü projesi, Helikopter, Uçak ve denizaltı Projeleri, Denizaltı Projesi, Avrasya tüneli projesi gibi 20’yi aşkın bu mega projeler, 130 ülkenin milli gelirini geride bırakan projelerdir…
Bir taraftan, bu mega projeler devam ede dursun, diğer taraftan da bulunduğu jeopolitik konum nedeniyle de, Hazar gazının güney gaz koridoru kapsamında TANAP ile Avrupa taşınması, Irak ve Doğu Akdeniz doğal gazının da dahil edilmesi, Rusya’ya bağımlılığın azalması ve İran’dan gelen doğal gazdan daha ucuz doğal gaz elde etme alternatiflerinin geliştirilmesi çabalarının üst seviyede olduğu gerçeği de ortadadır..
Tabii tüm bu olumlu gelişmeler ile birlikte ülke ekonomisine büyük zarar veren ve yıllardır mantar gibi farklı yol ve yöntemlerle ortaya çıkan, Kayıt dışı ile mücadelede alınan önlemlerin yetersizliğini ve bunların neler olduğunun ortaya çıkarılması da son derece önemlidir. Zira, siyasi istikrarın birinci koşul olmasını isteyen yabancı yatırımcıların, Türkiye’ye ilgisinin azalmaması için bu kayıtdışı unsurların en aza indirilmesi ve önlemlerinin alınması son derece önemlidir.….
TÜRKİYE PETROL PİYASALARI
EPDK verilerine göre, bugün itibariyle Türkiye petrol piyasasında 12.638 istasyonlu bayii, 77 dağıtıcı firma, 2 inşaat aşamasında 6 rafineri, 239 Madeni Yağ Lisansı, 48 Serbest Kullanıcı Lisansı, 66 ihrakiye lisansı, 112 depo lisansı, 28 iletim ve 24 işleme lisansı olan bir piyasa yapısı var. Bu rakamlar piyasanın büyüklüğünü göstermektedir.
2012 Yılında Akaryakıtta elde edilen dolaylı vergiler toplamı 43,5 milyar TL’dir.(Bu tutarın 31,2 TL’si ÖTV,12,3 TL’si ise KDV’dir). Ülkemizin toplam vergi geliri 328,5 TL olup, ÖTV ve KDV’den toplamının Tüm vergi gelirleri içindeki payı %13,2 iken; ÖTV ve KDV toplamının GSYH içindeki payı ise %3,1’dir.
Bu rakamlar Türkiye akaryakıt sektörünün büyüklüğünü göstermektedir. Buna göre Türkiye akaryakıt sektörü, 2013 yılında tahmini 125 milyar TL büyüklüğündedir. Böylesi bir büyüklükteki sektörde kayıtdışının olmaması günümüz Türkiye’sinde hiç mümkün müdür?
KAYIT DIŞI İLE MÜCADELE
Son yıllarda Kayıtdışı ile bir çok mesafeler alınmıştır. Özellikle, gümrük ve ticaret bakanlığı tarafından çıkarılan 5015 sayılı petrol piyasası kanunu çerçevesinde 5607 nolu kaçıkçılıkla mücadele kanunu..Bunun yanı sıra, jet yakıtı, ihrakiye satışlarında ilave teminat uygulaması, ithalatta uygulanan Götürü Teminat uygulamasına son verilmesi, 10 numara yağın ötv’sine gelen zamlar gibi 2012 ve 2013 yıllarında alınan önlemler…
Petrol piyasasında, çok fazla detaya girmeyi “şimdilik doğru bulmadığım”, kayıtdışı ile mücadele alanlarını şu şekilde sıralamak mümkündür. Bunlar;
A. DAĞITICILAR
1.İhrakiye satışlarında ÖTV’siz motorin ya da jet yakıtının farklı şekilde piyasaya sürülmesi… 2.Kendi işlettikleri ya da destekledikleri bayileri kanalıyla faturasız satışların yapılması… 3.Fire ya da fazla malın aynı bayiler şekilde uygun fiyatlarla güvenli ve hızlı şeklide satılması… 4.Bayiiye satılan akaryakıtta, düşük kesafet hilesi… 5.Bayiiye satılan akaryakıtta, tonaj(eksik) hilesi… 6.Özel statülü belgelerle, ithalat aşamasında kullanılan ya da ödenmeyen milyarlarca ÖTV tutarları… 7.Tutulmayan ulusal stoklar ya da tutma hileleri… 8.Ulusal Marker Teminat mektuplarının change edilme endişesi…
B. BAYİLER
1.P…. marka Yazar Kasalar…. 2.Faturasız satışlar…. 3.Pompa sayaçlarındaki kesafet hilesi… 4.Gizli tank ve düzenekler… 5.Market yazar kasası ile pompa yazar kasasının farklı unvan ve kişiler adına oluşturarak satışının yapılması… 6.Motorin ya da benzin yerine, bazyağı, gaz yağı ve jet yakıtı satmaları…. 7.Dışarıya tutulan otomasyonlar…
C. DEPOCULAR (DEPOSU OLAN DAĞITICILAR)
1.İthalatta gösterilen resmi fire oranlarını max.oranı gösterilerek yurtiçi piyasaya satışı…. 2.İthalat aşamasında, çift kalibrasyon yöntemi.. 3.Küçük tonajlı Panama bandralı gemilerin tercih edilmesi.. 4.Yurtdışında özellikle küçük gemilerle aynı rafinerilerden alınan malların takibi, 5.Panama bandralı gemilerin riskli durumlarda en yakın ülkeye malı satma girişimleri…. 6.Depo müdürlerinin mal varlıklarının araştırılması… 7.Depodaki fire ve ithalattaki fazla girişi yapılan malların tonajlı bayilerle çift irsaliye ya da fatura yöntemi ile çıkışı.. 8.Ulusal Marker’ın az kullanımı…. 9.Ulusal Marker Oranları arasındaki farkın fazla olması…
D. MADENİ YAĞCILAR
Götürü teminat kapsamında ithal edilen baz yağlarında kullanılan ötv hilesi….
E. LPG DAĞITICILAR
1. Sıfır ötv’li aerosol üretiminde kullanılan lpg… 2. Akaryakıttaki gibi izlenememesi, dökme gazın otogaz olarak satılması…
SONUÇ YERİNE
Bir taraftan, Van, Silopi, Hatay, Akçakale ve Kilis’den ülkeye giren; İran, Irak, Suriye ve Nahçivan kaçak motorin ve benzinleri…. Bir taraftan, Nisan 2014’de meclise sunulacağı ifade edilen akaryakıt piyasası kanunu nedeniyle Ulusal Stok’unu tutmayanlar…. Bir taraftan, 17 Aralık sonrası bu aralar üzerimize gelemez düşüncesinde olan panama bandralı gemisi olan kaçakçılar….. Bir taraftan, Yargıtayda kaçakçılıkla kesinleşmiş davası olanların yargıya müdahale yöntemleri geliştirmesi ve paralel yapılanmayı sebep gösterme uğraşları…. Bir taraftan, lpg’de km mesafesinin kalkmasını bekleyen bayiiler, akaryakıtta km mesafesinin azalmasını bekleyen rantçılar…..
Bir taraftan, otomasyon cezalarını yiyen dağıtıcılar savunmalarındaki yalan yanlış bilgiler……. Bir taraftan,İthalatta yaşanan usulsüzlüklerin önünü kapatalım derken ithalatı kısıp, rafineri satışlarını arttıranların…. Bir taraftan, Gaz yağı, baz yağı ,jet yakıtı, ÖTV’siz motorin ve Özel Statülü belgelerle devletin ödenmeyen ÖTV’lerini yiyenlerin kol gezdiği piyasanın…. Türkiye Cumhuriyet tarihinden beri en fazla doğrudan yatırım yapan ya da yapmaya devam eden Azerbaycan hükümetinin ne tavır alacağını mı? Aytemiz’i milyon $’a alan Lukoil’in pişmanlığını mı? Doğan grubundan Petrol Ofisi’ni alan OMW’nin hisselerini satmak için çabasını mı? Yoksa Gerek gezi olaylarında gerekse de 17 Aralık gelişmelerine destek verdiği iddia edilen Koç grubunun vergi cezaları karşısında varlığını sorgulamasını mı…? Kısacası, daha fazlasını söylemeyi “doğru bulmuyorum”…………………!
Yazan : Doç.Dr.Ayhan ERDEM / HASEN, Enerji ve Ekonomik Araştırmalar Merkezi Uzmanı
Kaynak: Enerji Enstitüsü